İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/89 Esas 2020/1514 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/89
Karar No: 2020/1514
Karar Tarihi: 30.09.2020



İSTEMİN KONUSU: Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 28/11/2019 tarih ve E:2019/548, K:2019/833 sayılı kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: Sakarya ili, Kaynarca ilçesi, … Köyü, 106 ada ve 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen 29.11.2018 tarih, …. belge nolu ve 244883 başvuru sayılı yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin 09.04.2019 tarih ve 51949768-622.01 E.6880 sayılı Sakarya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi
 
kararının özeti: Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 28/11/2019 tarih ve E:2019/548, K:2019/833 sayılı kararı ile; " ....dava konusu taşınmazın, köy yerleşik alan sınırı dışında, köy yerleşik sınırına 500 metre mesafe içinde yer aldığı, 1/25.000 ölçekli plan hükümleri ve plan notları dahilinde, yapının ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı, tarım alanında kaldığı, yapılaşma yasağı bulunan yerler için yapı kayıt belgesi verilemeyeceği görüldüğünden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı" gerekçesi ile; davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN
 
İDDİALARI: Davacı tarafından; iki adet kümesin çatısının 2017 yılında yıkılması nedeniyle tadilat ruhsatı başvurusunda bulunduğu, İdarece ruhsat gerektirmediğinin bildirilmesi üzerine tadilat yapıldığı, aynı yer için alının diğer yapı kayıt belgelerinin geçerli olduğu, Mahkeme'ce keşif yapılmadığı, işyeri açma ve çalışma ruhsatının mevcut olduğu ileri sürülerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN
 
SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince;2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin;3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 6. fıkrasında ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almış olup, ilk derece mahkemelerinin nihai kararlarının istinafen kaldırılması ise; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/4. maddesinde yer alan sebebin varlığı halinde mümkün bulunmaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16’ncı maddesi ile eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne, dördüncü fıkrasında ise; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiş; 31.12.2018 günlü ve 538 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresinin 30/06/2019 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; “(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu taşınmazda inşai faaliyette bulunulduğu yolundaki şikayet üzerine davalı İdarece 18.09.2018 tarihinde yapılan incelemede herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunulmadığı ve yapı kayıt belgesi için başvuruda bulunulmadığının saptandığı, daha sonra yine şikayet üzerine 03.04.2019 tarihinde yapılan incelemede, daha önce 18.09.2018 tarihinde inşai faaliyet olmadığı belirlenen yerde kalıp, demir ve beton imalatlarının yapılmaya başlandığının tespit edildiği, dava konusu yapı kayıt belgesi başvurusu ekinde sisteme yüklenen fotoğraflarda başvuru tarihi itibarı ile bitmiş bir yapının mevcut olmadığı, dolayısıyla 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış bir yapının mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
 
Bu haliyle, dava konusu yapı kayıt belgesine konu edilen yapının 31.12.2017 tarihinden sonra inşa edildiği anlaşıldığından, yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin idare Mahkemesi kararında sonucu itibarı ile hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
İstinaf incelemesine konu karar usul ve hukuka uygun olup istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇE İLE REDDİNE,
 
2-Aşağıda dökümü yapılan istinaf yargılama giderinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
 
3-Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,
 
4-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
 
5-Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy