İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/601 Esas 2020/1587 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/601
Karar No: 2020/1587
Karar Tarihi: 13.10.2020



İSTEMİN KONUSU: İstanbul 2. İdare Mahkemesince verilen 26/12/2019 tarih ve E:2019/1451, K:2019/2527 sayılı kararın istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parsel sayılı taşınmazda 29/05/2017 günlü, 25947 sayılı ilave tadilat ruhsatına istinaden inşasına başlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 25/08/2017 günlü, 168630 sayılı yazısı ile inşai faaliyetine müsaade edilmemesi istenilen C Blok için düzenlenen ilave tadilat ruhsatının İstanbul 12. İdare Mahkemesinin 15/12/2017 günlü, E:2017/1810 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına rağmen çelik konstrüksiyon inşaatta çalışma başlatıldığından bahisle düzenlenen 19/04/2018 günlü, 337/02345 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağına istinaden 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının yıktırılmasına, yıkım kararının tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesi uyarınca elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 29/05/2018 günlü, 315 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 2. İdare Mahkemesince verilen 26/12/2019 tarih ve E:2019/1451, K:2019/2527 sayılı kararda; İstanbul İli, Ataköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parsel sayılı taşınmazda tamamlanan A ve B Blok inşaatları sonrasında, söz konusu bloklara bitişik olarak inşa edilen C Blok için davalı idarece 29.05.2017 tarihli, 25947 sayılı ilave tadilat ruhsatının düzenlendiği, söz konusu ilave tadilat ruhsatının iptali istemiyle açılan davada, İstanbul 12. İdare Mahkemesi'nin 15.12.2017 tarihli ve E:2017/1810 sayılı kararı ile tadilat ruhsatının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, anılan ruhsatın yargı kararı ile yürütmesinin durdurulmasına rağmen, çelik konstrüksiyon inşaatta çalışmaya devam edildiğinin tespit edilmesi sonucunda 19.04.2018 tarihli ve 337/2345 sayılı yapı tatil tutanağının düzenlendiği ve davacı şirkete ait yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıkılmasına, yıkım kararının tapuya şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesinden yararlandırılmamasına, elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin olarak dava konusu işlemin tesis edildiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, İstanbul İli, Ataköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parsel sayılı .... Caddesi 2/3 kapı nolu yerde bulunan davacı şirkete ait yapıya ilişkin 29.05.2017 tarihli, 25947 sayılı ilave tadilat ruhsatının, İstanbul 12. İdare Mahkemesi'nin 30.05.2018 tarihli, E:2017/1810, K:2018/951 sayılı kararı ile iptal edildiği, söz konusu Mahkeme kararından sonra tadilat ruhsatı iptal edilen yapının imar barışından yararlandırılması ve kayıt edilmesi amacıyla davacı tarafından başvuru yapıldığı, söz konusu başvuru üzerine yapı hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 15.08.2018 tarihli ve 744732 başvuru numaralı yapı kayıt belgesinin düzenlendiği, ancak söz konusu Yapı kayıt belgesinin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 24.12.2018 tarihli, 73119 sayılı makam oluru ile iptaline karar verilmesi üzerine, yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptali istemiyle İstanbul 6. İdare Mahkemesinin E:2019/89 sayılı dosyasına kayden dava açıldığı, bu davada alınan 16.07.2019 tarihli, E:2019/89, K:2019/1763 sayılı karar ile; "23/11/2017 tarihinde mahallinde yapılan denetimde, "C Blok için 1BK+ZK+4NK seviyesinde çelik konstrüksiyonlu inşai faaliyetin olduğu, A ve B blokların inşaatının ise tamamlandığı tespit edilmiştir." şeklinde tespite yer verildiği, bu durumda yapı kayıt belgesi alınan yapının tümünün 31/12/2017 tarihinden sonra yapılmadığının anlaşıldığı, davalı idare tarafından 31/12/2017 tarihinden önce ve sonra yapılan kısımlara ilişkin bir ayrıma gidilmeksizin, İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parselde bulunan C blok için 15/08/2018 tarihinde düzenlenen 2JPVC530 belge numaralı yapı kayıt belgesinin iptalinde usule ve hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline karar verildiği, 16.10.2019 tarihli ara karar ile; "İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 16.07.2019 tarihli, E:2019/89, K:2019/1763 sayılı kararı ile yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline karar verildiği dikkate alınarak, kararın gerekçesinde; yapı kayıt belgesi alınan yapının tümünün 31/12/2017 tarihinden sonra yapılmadığının anlaşıldığı, davalı idare tarafından 31/12/2017 tarihinden önce ve sonra yapılan kısımlara ilişkin bir ayrıma gidilmeksizin yapı kayıt belgesinin iptal edilmesine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı" yönünde değerlendirmede bulunulduğu anlaşıldığından, söz konusu Mahkeme kararının alındığı tarihten sonra ve uyuşmazlık konusu yapının inşa edildiği tarih dikkate alınmak suretiyle yapı kayıt belgesinin değerlendirilmesine ilişkin idarece tespit yapılıp yapılmadığının sorulmasına, yapılmış ise tespite dair belgelerin (tutanak, uyfu fotoğrafı, görsel veriler vs.) ibrazının istenmesine karar verildiği, ara karara cevaben idarece sunulan belgelerde ise, İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararının gerekçeleri göz önüne alınmak suretiyle, söz konusu Mahkeme kararından sonra yapı kayıt belgesi düzenlenen yapının 31.12.2017 tarihinden sonra inşa edilen kısımlarının tespitine yönelik bir tespit yapılmadığının görüldüğü, bu durumda, uyuşmazlık konusu yapının imar barışından yararlanması için yapı kayıt belgesi alındığı, söz konusu belgenin iptaline dair işlemin mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle iş bu karar tarihi itibariyle yapı kayıt belgesinin geçerli olduğu ve yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline dair mahkeme kararından sonra, davalı idarece yapının 3194 sayılı Yasa'nın geçici 16.maddesi kapsamına dahil olan ve olmayan kısımlarının tespiti ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı anlaşılmış olup, yapı kayıt belgesi hukuk aleminde geçerliliğini muhafaza edip ayakta olduğuna göre, yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıkılmasına, yıkım kararının tapuya şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesinden yararlandırılmamasına, elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesinin dayanaksız kaldığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davalı İdare tarafından; 29/05/2017 günlü, 25947 sayılı yapı ruhsatı bulunan C Blok inşaatının, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 25/08/2017 günlü, 168630 sayılı yazısı ile tedbir amaçlı yapı tespit ve mühürleme tutanağı ile durdurulduğu, İstanbul 12. İdare Mahkemesinin 15/12/2017 günlü, E:2017/1810 sayılı yürütmenin durdurulması kararına rağmen çelik konstrüksiyon inşaatta çalışma başlatıldığının tespit edilerek 19/04/2018 tarih ve 337/2345 cilt/sayfa numaralı yapı tatil tutanağının düzenlendiği, bir aylık süre içinde ruhsat ve eklerine aykırı kısımların yıkılarak giderilmediğinden ve ruhsata bağlanmadığından, 3194 sayılı Kanunun 31. ve 32. maddeleri uyarınca tesis edilen 29/05/2018 tarih ve 315 sayılı encümen kararının hukuka uygun olduğu, 18/09/2017 tarih ve 58317 sayılı yapı tespit ve mühürleme tutanağında yapının gerçekleşme oranının % 30 olarak tespit edilerek faaliyete son verildiği iddialarıyla kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İşleme konu yapı için alınan yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 24.12.2018 tarihli, 73119 sayılı Olurunun iptali istemiyle İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2019/89 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan mahkemenin 16.07.2019 tarih ve 2019/1763 sayılı kararıyla, davalı idarenin 31.12.2017 tarihinden önce ve sonra yapılan kısımlara ilişkin bir ayrıma gitmeksizin yapı kayıt belgesinin iptali işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline karar verildiği, istinaf başvurusuna konu ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde, davalı idarenin yapının 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi kapsamına dahil olan ve olmayan kısımlarının tespiti ile ilgili herhangi bir çalışma yapmadığının belirtildiği, davalı idarenin davaya cevap dilekçesi ekinde sunulan 18.09.2017 tarih ve 58317 sayılı mühürleme tutanağında yapının seviyesini gösterir krokide yapının seviyesi görüldüğünden 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi kapsamında bir çalışma yapıldığını iddia etmekte ise de, sözü edilen krokinin 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesinin yayım ve yürürlük tarihinden 6 ay önce yapılmış bir çalışma olduğu, İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 26.12.2019 tarih ve E:2019/89, K:2019/1763 sayılı kararından sonra yapı kayıt belgesi düzenlenen yapının 31.12.2017 tarihinden sonra inşa edilen kısımlarının tespitine yönelik bir tespit yapılmadığı, 3194 Sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesinde; yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili yıkım kararlarının iptal edileceğinin düzenlendiği öne sürülerek, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parsel sayılı taşınmazda 29/05/2017 günlü, 25947 sayılı ilave tadilat ruhsatına istinaden inşasına başlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 25/08/2017 günlü, 168630 sayılı yazısı ile inşai faaliyetine müsaade edilmemesi istenilen C Blok için düzenlenen ilave tadilat ruhsatının İstanbul 12. İdare Mahkemesinin 15/12/2017 günlü, E:2017/1810 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına rağmen çelik konstrüksiyon inşaatta çalışma başlatıldığından bahisle 19/04/2018 günlü, 337/02345 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağı düzenlenmiştir.
 
Sonrasında bu tutanağa dayalı olarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının yıktırılmasına, yıkım kararının tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesi uyarınca elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 29/05/2018 günlü, 315 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararı tesis edilmiştir.
 
Anılan encümen kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
 
Dava konusu yapı için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca 15/08/2018 tarihli, 744732 başvuru numaralı, 2JPVC530 belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin düzenlendiği görülmüştür.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 5. fıkrasında ise, “Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.” hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 31. maddesinde; "İnşaat bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılar da izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir", 32. maddesinde ise; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükümleri yer almaktadır.
 
18/05/2018 günlü, 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddenin 1. fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne, 4. fıkrasında ise; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; “(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Ataköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parsel sayılı taşınmazda 29/05/2017 günlü, 25947 sayılı ilave tadilat ruhsatına istinaden inşasına başlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 25/08/2017 günlü, 168630 sayılı yazısı ile inşai faaliyetine müsaade edilmemesi istenilen C Blok için düzenlenen ilave tadilat ruhsatının İstanbul 12. İdare Mahkemesinin 15/12/2017 günlü, E:2017/1810 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına rağmen çelik konstrüksiyon inşaatta çalışma başlatıldığından bahisle düzenlenen 19/04/2018 günlü, 337/02345 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağına istinaden 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının yıktırılmasına, yıkım kararının tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesi uyarınca elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 29/05/2018 günlü, 315 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararının alınması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
İdare Mahkemesince her ne kadar, uyuşmazlık konusu yapı hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 15.08.2018 tarihli ve 744732 başvuru numaralı yapı kayıt belgesinin düzenlendiği, ancak söz konusu belgenin iptaline ilişkin 24/12/2018 günlü, 73119 sayılı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işlemine karşı İstanbul 6. İdare Mahkemesinin E:2019/89 sayılı dosyasına kayden dava açıldığı, anılan mahkemece verilen 16.07.2019 tarihli, K:2019/1763 sayılı kararda; "23/11/2017 tarihinde mahallinde yapılan denetimde, "C Blok için 1BK+ZK+4NK seviyesinde çelik konstrüksiyonlu inşai faaliyetin olduğu, A ve B blokların inşaatının ise tamamlandığı tespit edilmiştir." şeklinde tespite yer verildiği, bu durumda yapı kayıt belgesi alınan yapının tümünün 31/12/2017 tarihinden sonra yapılmadığının anlaşıldığı, davalı idare tarafından 31/12/2017 tarihinden önce ve sonra yapılan kısımlara ilişkin bir ayrıma gidilmeksizin, İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, .... Mahallesi, 564 ada, 182 parselde bulunan C blok için 15/08/2018 tarihinde düzenlenen 2JPVC530 belge numaralı yapı kayıt belgesinin iptalinde usule ve hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline karar verilmesi nedeniyle 16.10.2019 tarihli ara kararı ile; İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 16.07.2019 tarihli, E:2019/89, K:2019/1763 sayılı kararının alındığı tarihten sonra ve uyuşmazlık konusu yapının inşa edildiği tarih dikkate alınmak suretiyle yapı kayıt belgesinin değerlendirilmesine ilişkin idarece tespit yapılıp yapılmadığının sorulmasına, yapılmış ise tespite dair belgelerin (tutanak, uyfu fotoğrafı, görsel veriler vs.) ibrazının istenmesine karar verildiği, ara karara cevaben idarece sunulan belgelerde ise, İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararının gerekçeleri göz önüne alınmak suretiyle, söz konusu Mahkeme kararından sonra yapı kayıt belgesi düzenlenen yapının 31.12.2017 tarihinden sonra inşa edilen kısımlarının tespitine yönelik bir tespit yapılmadığının görüldüğü, bu durumda, uyuşmazlık konusu yapının imar barışından yararlanması için yapı kayıt belgesi alındığı, söz konusu belgenin iptaline dair işlemin mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle iş bu karar tarihi itibariyle yapı kayıt belgesinin geçerli olduğu ve yapı kayıt belgesinin iptaline dair işlemin iptaline dair mahkeme kararından sonra, davalı idarece yapının 3194 sayılı Yasa'nın geçici 16.maddesi kapsamına dahil olan ve olmayan kısımlarının tespiti ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı anlaşılmış olup, yapı kayıt belgesi hukuk aleminde geçerliliğini muhafaza edip ayakta olduğuna göre, yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıkılmasına, yıkım kararının tapuya şerh düşülmesine, 3194 sayılı İmar Kanununun 31.maddesinden yararlandırılmamasına, elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden yararlandırılmaması için ilgili birimlere gönderilmesinin dayanaksız kaldığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; Dairemizce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca verilen ve kesin olması nedeniyle uyulması zorunlu bulunan 22/05/2019 tarih ve E:2019/748, K:2019/1676 sayılı kararında, işleme konu yapı için düzenlenen yapı kayıt belgesinin iptal edilmiş olması yanında, yapı kayıt belgesinin düzenlenmiş olmasının, söz konusu belgenin kayıt altına aldığı ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yıkım ve idari para cezasına ilişkin işlemlerin hukuka aykırılığı sonucu doğurmaması gerekçesine de yer verilmiş olması karşısında, İdare Mahkemesince, işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edildiği olgusundan hareketle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
 
Nitekim, 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddesi ile Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi düzenlenebileceği, bu yapılar için daha önce alınan yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarının ilgili belediyesince iptal edileceği, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda ise Yapı Kayıt Belgesinin yetkili idarece iptal edileceği ve bu belgenin sağlamış olduğu hakların geri alınacağı, yargısal incelemesi devam eden davalarda Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmiş olmasının söz konusu yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarını aynı Kanun'un yukarıda aktarılan hükümleri çerçevesinde hukuka aykırı hale getirmediği ve bu sebeple yargı yerince "iptal" hükmü kurulması mümkün bulunmadığı gibi yıkım ve idari para cezalarına ilişkin işlemleri tesis eden idarelerce gerekli iptal işlemleri yapılmadan davaların konusuz kalması sonucunu doğuracak bir durum oluşturmadığı da kuşkusuzdur.
 
Bu durumda, dava konusu encümen kararının alınmasından sonra, işleme konu yapı için 15/08/2018 tarihli, 744732 başvuru numaralı, 2JPVC530 belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin düzenlenmiş olmasının, söz konusu belgenin kayıt altına aldığı dava konusu ruhsatsız yapı hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yıkım ve idari para cezasına ilişkin işlemlerin hukuka aykırılığı sonucunu doğurmaması karşısında, İdare Mahkemesince; uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, işleme konu yapı için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi düzenlendiğinden bahisle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
 
Diğer taraftan, ilk derece mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığa bakan idare mahkemesince işin esası incelenmeksizin hüküm kurulmuş olması karşısında, 2577 sayılı Kanunun istinaf kanun yoluna ilişkin hükümleri uyarınca Dairemizce işin esasına girilmesi mümkün görülmemiş, kararın kaldırılması ve 2577 sayılı Yasanın 45/5. maddesi gereği yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1.Davalı idarenin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
 
2.İstanbul 2. İdare Mahkemesince verilen 26/12/2019 tarih ve E:2019/1451, K:2019/2527 sayılı kararın KALDIRILMASINA,
 
3.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yukarıda belirtilen gerekçe dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İstanbul 2. İdare Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
 
4.Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına,
 
5.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
6.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kesin olarak 13/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
 
KARŞI OY: 3194 sayılı İmar Kanununa, (7143 sayılı Kanunla) eklenen geçici 16.maddesi hükümleri uyarınca, davanın devamı sırasında uyuşmazlık konusu yer için yapı kayıt belgesi alındığı görülmektedir.
 
Buna göre, öncelikle söz konusu yapı kayıt belgesi ile kayıt altına alınan imalat ile uyuşmazlık konusu belediye encümeni kararına konu imalatların uyumlu olup olmadığının Dairemizce değerlendirilmesi, akabinde bu değerlendirmenin sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, mezkur yapı kayıt belgesinin yargılaması devam eden davalara etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, İdare Mahkemesine gönderme yolunda verilen çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy