İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/1683 Esas 2020/2195 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1683
Karar No: 2020/2195
Karar Tarihi: 03.12.2020



İSTEMİN KONUSU: İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 02/06/2020 tarih ve E:2019/1886, K:2020/584 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 152 ada 2-3 parselde 09/05/1997 günlü, 25/0546 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenen yapıya 2. katın ilave edildiği ve çelik konstrüksiyondan ruhsatsız çatı yapılmaya çalışıldığının 27/11/2018 günlü, 008/000359 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı ile tespit edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız çelik konstrüksiyon katın yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 159.279,78.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 04/12/2018 günlü, 2018/2366 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen 02/06/2020 tarih ve E:2019/1886, K:2020/584 sayılı kararda; mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, keşif günü yapılan incelemelerde, 27/11/2018 tarih ve 008/000359 cilt/sıra numaralı 2 nolu yapı tatil tutanağında belirtilen “09/05/1997 tarihinde 1. yapı tatil tutanağı tanzim edilen yapıya bila tarihte ikinci kat eklendiği” hususunun mevcut olduğu, “şu an yapımı sürmekte olan çelik konstrüksiyondan kaçak kat yapılmaya çalışıldığı” hususunun ise mevcut olmadığı, çelik konstrüksiyonların sökülerek yeni kaçak kat yapılmadığının belirlendiği görüşüne yer verildiği, hakkında yıkım kararı verilen ruhsatsız imalatların, dava devam ederken yıkılması veya ruhsatlandırılması gibi hallerde yıkım kararının uygulanma imkânı kalmadığından, 04/12/2018 günlü, 2018/2366 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararıyla 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıkımına karar verilen “ruhsatsız çelik konstrüksiyon katın” yıkılması nedeniyle, davanın yıkıma ilişkin kısmının konusuz kaldığı, dolayısıyla yıkım kararına ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, öte yandan, dava konusu taşınmaz ile ilgili 18.12.2018 tarih ve 4319734 sayılı yapı kayıt belgesi düzenlendiği, bilirkişi raporunda aykırı yapı durumunda bulunan ikinci katın 31.12.2017 tarihinden önce yapıldığının belirtildiği, her ne kadar dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan işlemlerin inşası için yapı ruhsatı gerektiği, söz konusu taşınmazda yapılan imalatların mer’i imar planı ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı anlaşılsa da, davacı adına yapı kayıt belgesi düzenlendiğinden, dava konusu taşınmazın yapı kayıt belgesi düzenlendiği tarihten itibaren imar hukuku açısından izinli yapı statüsünde olduğu, yine usulüne uygun yapı kayıt belgesi alınan yapılar için idari para cezası verilemeyeceği açık olmakla, belirtilen hususlar doğrultusunda tesis olunan idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, kaldı ki, aykırılıktan etkilenen alanın, davalı idare tarafından 1.570,00 m2 olarak, bilirkişi tarafından ise 706,00 m2 olarak hesaplandığı, dolayısıyla hatalı hesaplama sonucu temel para cezası ve artırım maddeleri yönünden hesaplanan toplam idari para cezasında, bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu encümen kararının idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline, yıkıma ilişkin kısmı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davalı İdare tarafından; bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, davaya konu aykırılıkların 31.12.2017 tarihinden sonra yapıldığı, 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16.maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilebileceğinden, encümen kararının para cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından bahisle kararın iptale ilişkin kısmının kaldırılması ve encümen kararının para cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 152 ada 2-3 parselde 09/05/1997 günlü, 25/0546 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenen yapıya 2. katın ilave edildiği ve çelik konstrüksiyondan ruhsatsız çatı yapılmaya çalışıldığına dair 27/11/2018 günlü, 008/000359 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenmiştir.
 
Anılan yapı tatil tutanağına istinaden 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız çelik konstrüksiyon katın yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 159.279,78.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 04/12/2018 günlü, 2018/2366 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararı alınmıştır.
 
Anılan encümen kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
 
İşleme konu yapı için, 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi uyarınca 18/12/2018 tarihli, 4319734 başvuru numaralı, BRB7LPBL belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin verildiği görülmüştür.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 6. fıkrasında ise; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
 
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
 
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
 
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
 
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.
 
(Ek fıkra:29/11/2018-7153/15 md.) İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır ." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anılan Kanunun 5940 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede belirtilen şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 7143 sayılı Kanunla eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.”; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, “Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.” kuralı yer almaktadır.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, ‘Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar’ başlıklı 8.maddesinin 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik ikinci fıkrasında ise; “Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 152 ada 2-3 parselde 09/05/1997 günlü, 25/0546 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenen yapıya 2. katın ilave edildiği ve çelik konstrüksiyondan ruhsatsız çatı yapılmaya çalışıldığının 27/11/2018 günlü, 008/000359 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı ile tespit edildiğinden bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız çelik konstrüksiyon katın yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 159.279,78.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 04/12/2018 günlü, 2018/2366 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararının alındığı, anılan encümen kararlarının iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı, 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca işleme konu yapı için 18/12/2018 tarihli, 4319734 başvuru numaralı, BRB7LPBL belge nolu yapı kayıt belgesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
 
İdare Mahkemesince her ne kadar, diğer gerekçeyle birlikte, uyuşmazlık konusu yapı için dava konusu taşınmaz ile ilgili 18/12/2018 tarihli, 4319734 başvuru numaralı, BRB7LPBL belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin düzenlendiği, bilirkişi raporunda aykırı yapı durumunda bulunan ikinci katın 31/12/2017 tarihinden önce yapıldığının belirtildiği, her ne kadar dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan işlemlerin inşası için yapı ruhsatı gerektiği, söz konusu taşınmazda yapılan imalatların mer’i imar planı ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı anlaşılsa da, davacı adına yapı kayıt belgesi düzenlendiğinden, dava konusu taşınmazın yapı kayıt belgesi düzenlendiği tarihten itibaren imar hukuku açısından izinli yapı statüsünde olduğu, yine usulüne uygun yapı kayıt belgesi alınan yapılar için idari para cezası verilemeyeceği açık olmakla, belirtilen hususlar doğrultusunda tesis olunan idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesine de dayanılarak dava konusu encümen kararının para cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş ise de; 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddesi ile Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi düzenlenebileceği, bu yapılar için daha önce alınan yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarının ilgili belediyesince iptal edileceği, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda ise Yapı Kayıt Belgesinin yetkili idarece iptal edileceği ve bu belgenin sağlamış olduğu hakların geri alınacağı, yargısal incelemesi devam eden davalarda Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmiş olmasının söz konusu yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarını aynı Kanun'un yukarıda aktarılan hükümleri çerçevesinde hukuka aykırı hale getirmediği ve bu sebeple yargı yerince "iptal" hükmü kurulması mümkün bulunmadığı gibi yıkım ve idari para cezalarına ilişkin işlemleri tesis eden idarelerce gerekli iptal işlemleri yapılmadan davaların konusuz kalması sonucunu doğuracak bir durum oluşturmadığı da kuşkusuzdur.
 
Bu durumda, dava konusu encümen kararının alınmasından sonra, işleme konu yapı için 18/12/2018 tarihli, 4319734 başvuru numaralı, BRB7LPBL belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin düzenlenmiş olmasının, söz konusu belgenin kayıt altına aldığı dava konusu ruhsatsız yapı hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yıkım ve idari para cezasına ilişkin işlemin hukuka aykırılığı sonucunu doğurmaması karşısında, İdare Mahkemesince; uyuşmazlığın para cezasına ilişkin kısmının esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, işleme konu yapı için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi düzenlendiğinden bahisle dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın bu gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir.
 
Dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmının esası incelendiğinde;
 
Yukarıda yer verilen hükmün değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının varsa aykırılıktan eklenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen arttırım sebeplerinin varlığı halinde arttırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı anlaşılmaktadır.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden; 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişinin aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yaptığı tespitler uyarınca raporda hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmesi suretiyle, işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verileceği açıktır.
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 152 ada 2-3 parselde 09/05/1997 günlü, 25/0546 cilt/sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenen yapıya 2. katın ilave edildiği ve çelik konstrüksiyondan ruhsatsız çatı yapılmaya çalışıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 04/12/2018 günlü, 2018/2366 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararının tesis edildiği, para cezasının 1570 m² üzerinden 3/A yapı sınıfına göre hesaplanan temel para cezasına c/5 ve c/8 arttırımlarının uygulanması suretiyle verildiği, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ruhsat gerektiren aykırılığın 706 m² olarak hesaplandığı, dolayısıyla hatalı hesaplama sonucu temel para cezası ve artırım maddeleri yönünden hesaplanan toplam idari para cezasında, bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu encümen kararının idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; davalı idare elemanlarınca düzenlenen para cezası hesaplama raporunda ruhsatsız yapılan yapı nedeniyle toplam aykırılıktan etkilenen alan 1570 m² olarak tespit edilmiş olmasına karşın, bilirkişi raporunda aykırılıktan etkilenen alanın 706 m² olduğunun belirtildiği, söz konusu aykırılıktan etkilenen alan farklılığının temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, verilen para cezasında hukuka uyarlık bulunmamakta olup, İdare Mahkemesince para cezasının tamamının iptaline karar verilmesinde sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE,
 
2-Aşağıda dökümü yapılan 178,60.-TL istinaf yargılama giderinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
 
3-Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,
 
4-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 6.bendi gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
 
5-Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy