İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/1075 Esas 2020/2018 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1075
Karar No: 2020/2018
Karar Tarihi: 18.11.2020



(3194 S. K. m. 32, 42) (2577 S. K. m. 45)
 
İSTEMİN KONUSU: İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 30/03/2020 tarih ve E:2018/2377, K:2020/550 sayılı kararının "aleyhlerine olan kısımlarının" istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve talepleri gibi karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Tuzla İlçesi, .... Mahallesi, 8141 ada, 14 parsel sayılı yerde bulunan taşınmazın 8 numaralı bağımsız bölüme ait çatı piyesinin ve çatı örtüsünün tamamen kaldırılarak yerine çatının tamamını kaplayacak şekilde çatı katı yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi olan davacılara ayrı ayrı 20.814,89-TL para cezası verilmesine ve söz konusu yapının ruhsat ve eklerine aykırı kısımlarının aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 31.07.2018 tarih ve 501 sayılı Tuzla Belediye Encümeni kararının, bu kararın dayanağı04.07.2018 tarih ve 442 cilt, 0020 yaprak numaralı yapı tatil tutanağının ve uyuşmazlık konusu taşınmazda inşai faaliyete devam edildiğine dair tanzim edilen 05.07.2018 tarihli tutanağın iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 30/03/2020 tarih ve E:2018/2377, K:2020/550 sayılı kararı ile;" ... dava konusu 04.07.2018 tarih ve 442 cilt, 0020 yaprak numaralı Yapı Tatil Tutanağı yönünden; İmar Kanunu'nun 32. maddesinde öngörülen usule uygun olarak 04.07.2018 tarihinde yapı yerine asılmak suretiyle tebliğ edilmiş sayılan yapı tatil tutanağının iptali istemiyle, bu tarihten itibaren altmış gün içinde dava açılması gerekirken, yasal dava açma süresi geçirildikten sonra, 08.10.2018 tarihinde açılan davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığından, yapı tatil tutanağı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varıldığı; dava konusu 31.07.2018tarihve501 sayılı encümen kararı, uyuşmazlık konusu yapının 3914 sayılı Kanunun 32. Maddesi uyarınca yıkımı yönünden; dava konusu taşınmazda ruhsatsız yapı yapıldığının davalı idarece düzenlenen yapı tatil tutanağıyla tespit edildiği, yıkıma konu ilaveler neticesinde yapının emsal inşaat alanı arttırılmış olması nedeniyle yapının bu şartlarda ruhsata bağlanma imkanının da bulunmadığı, yasal koşullara uygun olarak düzenlenen ve bir örneği yapı yerine asılan, bir örneği muhtara bırakılan yapı tatil tutanağına istinaden3194 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 32. maddesi hükmü uyarınca ruhsatsız olduğu sabit olan yapıya yönelik olarak verilen yıkım kararında usule ve hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu 05.07.2018 tarihli tutanak yönünden; uyuşmazlık konusu taşınmazın 04.07.2018 tarihli Yapı Tatil Tutanağı ile mühürlenerek inşai faaliyetlerin durdurulmasını müteakiben davalı idare elemanlarınca taşınmaz mahallinde yapılan denetimde ruhsata aykırılıkların giderilmediği ve inşai faaliyete devam edildiği tespit edilmesi üzerine 05.07.2018 tarihli tutanağın düzenlendiği ve taşınmazdaki ruhsata aykırılığın giderilmediğinin sabit olduğu, bu durumda; 05.07.2018 tarihli durum tespit tutanağında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu 31.07.2018tarihve501 sayılı encümen kararının davacılara ayrı ayrı 20.814,89-TLpara cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden; cezaların şahsiliği ilkesi gereği ruhsat ve eki projesine aykırı imalatların kaç m2'lik kısmının hangi davacı tarafından gerçekleştirildiğinin tereddüte yer vermeyecek biçimde somut, açık ve net olarak belirlenmesi ve buna bağlı olarak para cezası miktarının yapı sahiplerinin hissesi/sorumluluğu oranında bir saptama yapılması suretiyle hesaplanması gerekirken, cezaların şahsiliği ilkesine aykırı bir biçimde ruhsata aykırı inşai faaliyetten kimin hangi oranda sorumlu olduğu ayırt edilmeksizin her iki davacıya da aykırlıktan etkilenen alanın tamamı için ayrı ayrı 20.814,89-TL tutarında para cezası verilmesi suretiyle tesis edilen encümen kararında hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesi ile; dava konusu Encümen kararının davacılara para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline,yapı tatil tutanağı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, dava konusu Encümen kararının yıkıma ilişkin kısmı ile 05.07.2018 tarihli durum tespit tutanağı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANTARAFLARIN İDDİALARI:
 
1- (DAVACILAR)
 
Mahkeme kararının "redde" ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu usulüne uygun tebligat yapılmadan davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilemeyeceği, işlemlerin cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu, ruhsat işlemlerinin encümen imzasında olduğu ileri sürülerek dava konusu işlemin bu kısım yönünden de iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
2- (DAVALI)
 
Mahkeme kararının "iptal" kısmının hukuka aykırı olduğu, bilirkişi raporunda genel olarak idari işlemin isabetli olduğu yolunda tespitlerde bulunulduğu, sadece bazı artırımlara ilişkin olumsuz kanaat bildirildiği, aleyhe olan tespitlere ise katılmanın mümkün olmadığı öne sürülerek davanın tümünün reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
 
1- (DAVACILAR)Dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bu kısıma yapılan davalı idare istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
2- (DAVALI)Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin4. fıkrasında; Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir." 6. Fıkrasında ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükümleri yer almaktadır.
 
İstinaf Başvuruları; İstanbul İli, Tuzla İlçesi, .... Mahallesi, 8141 ada, 14 parsel sayılı yerde bulunan taşınmazın 8 numaralı bağımsız bölüme ait çatı piyesinin ve çatı örtüsünün tamamen kaldırılarak yerine çatının tamamını kaplayacak şekilde çatı katı yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi olan davacılara ayrı ayrı 20.814,89-TL para cezası verilmesine ve söz konusu yapının ruhsat ve eklerine aykırı kısımlarının aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 31.07.2018 tarih ve 501 sayılı Tuzla Belediye Encümeni kararının, bu kararın dayanağı 04.07.2018 tarih ve 442 cilt, 0020 yaprak numaralı yapı tatil tutanağının ve uyuşmazlık konusu taşınmazda inşai faaliyete devam edildiğine dair tanzim edilen 05.07.2018 tarihli tutanağın iptali istemiyle Tuzla Belediye Başkanlığına karşı açılan davada; dava konusu Encümen kararının davacılara para cezası verilmesine ilişkin kısmınıniptaline, yapı tatil tutanağı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, dava konusu Encümen kararının yıkıma ilişkin kısmı ile 05.07.2018 tarihli durum tespit tutanağı yönünden ise davanın reddine karar veren İstanbul7.İdareMahkemesinin 30/03/2020tarih ve E:2018/2377, K:2020/550sayılı kararının davacılar ve davalı idare tarafından aleyhlerine olan kısımlarının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve talepleri gibi karar verilmesi istemlerine ilişkindir.
 
Davacıların istinaf taleplerine ilişkin olarak;
 
i) Dava konusu, 04.07.2018 tarih ve 442 cilt, 0020 yaprak numaralı Yapı Tatil Tutanağı yönünden davanın süre aşımı yönünden reddi ile 05.07.2018 tarihli tespit tutanağı yönünden davanın reddine ilişkin kısmı açısından;
 
İdare Mahkemesi kararının; davanın yapı tatil tutanağı yönünden süre aşımı yönüden reddine ilişkin kısmı ile durum tespit tutanağı yönünden davanın reddine ilişkin kısmı hukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
ii) Dava konusu, yapının yıktırılmasına ilişkin 31.07.2018 tarih ve 501 sayılı Tuzla Belediye Encümeni kararı yönünden davanın reddine ilişkin kısmı açısından;
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir.Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta, yıkım kararına konu aykırılıklar için 01.09.2020 tarih ve 289/20 sayılı ruhsat (yeniden) verildiği gerekçesiyle, 08.09.2020 tarihli, 381 sayılı belediye encümeni kararı ile dava konusu edilen 31.07.2018 tarih ve 501 sayılı encümen kararının yıkıma ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
 
Bu durumda, uyuşmazlığın ortadan kalktığı, bir diğer deyişle davanın bu kısım yönü ile konusuz kaldığı anlaşıldığından, yıkım kararı yönünden konusu kalmayan kısım yönü ile işin esası hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
 
Davalı İdarenin istinaf talebine ilişkin olarak;
 
İdare Mahkemesi kararının; 31.07.2018 tarih ve 501 sayılı encümen kararının idari para cezasına ilişkin bölümünün iptaline ilişkin kısmı hukuka uygun olup, davalı idare tarafından ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davacılar İSTİNAF BAŞVURUSUNUNKISMENKABULÜNE,
 
(i) İstanbul7.İdareMahkemesinin 30/03/2020tarih ve E:2018/2377, K:2020/550sayılı kararının "31.07.2018 tarih ve 501 sayılı Tuzla Belediye Encümeni kararının yıkıma dair bölümü yönünden davanın reddine ilişkin" kısmının KALDIRILMASINA,
 
(ii) Aynı bent hükmü uyarınca "31.07.2018 tarih ve 501 sayılı Tuzla Belediye Encümeni kararının yıkıma dair kısmı" yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
 
2-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, "04.07.2018 tarih ve 442 cilt, 0020 yaprak numaralı Yapı Tatil Tutanağı yönünden davanın süre aşımı yönünden reddi ile 05.07.2018 tarihli durum tespit tutanağı yönünden davanın reddine ilişkin" kısmına yapılan davacılar İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE,
 
3-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idare İSTİNAF BAŞVURUSUNUNREDDİNE,
 
4-Sonuç olarak dava kısmen iptal, kısmen ret, kısmen süre ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığı yönünde sonuçlandığından ve tarafların haklılık oranı değişmediğinden, dava aşamasına ilişkin yargılama giderleri hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
 
5-İlk derece mahkemesince taraflar lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden bu aşamada tekrar vekalet ücretine hükmedilmesine mahal bulunmadığına,
 
6-Davacılar ve davalı idareler tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ayrı ayrı taraflar üzerinde bırakılmasına,
 
6-İstinaf safhasında fazladan yatırılan 54,40-TL karar harcının istemi halinde davacılara iadesine,
 
7-İstinaf safhasında fazladan yatırılan 54,40-TL karar harcının istemi halinde davalı idareye iadesine,
 
8-Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,
 
9-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45.maddesinin 6.bendi gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
 
10-Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy