İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/966 Esas 2020/1475 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/966
Karar No: 2020/1475
Karar Tarihi: 30.09.2020



(3194 S. K. m. 32, Geç. m. 16) (2577 S. K. m. 45, 46)
 
İSTEMİN KONUSU: İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 28/12/2018 günlü, E:2018/600, K:2018/2387 sayılı kararının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, ....... Mahallesi, 4 pafta, 12042 parsel sayılı taşınmazda bulunan ZK + 1.NK + 2.NK seviyesindeki yapıda ruhsat alınmadan tadilat yapıldığının 04/03/1991 tarih ve 000663 sıra nolu yapı tatil tutanağı ile tespit edildiğinden bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca alınan yıkıma ilişkin 06/08/1991 tarih ve 1563 sayılı Kağıthane Belediye Encümeni kararı ile bu karar gereği 03/04/2018 tarihinde yıkım yapılacağından taşınmazın nüfus ve eşyadan tahliyesine ilişkin 08/03/2018 tarih ve 2230362 sayılı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 6. İdare Mahkemesince verilen 28/12/2018 günlü, E:2018/600, K:2018/2387 sayılı kararda; olayda; davalı idarece, İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, ....... Mahallesi, ....... adresindeki 4 pafta, 12042 parsel sayılı taşınmazda yapılan denetim sonucunda, her ne kadar, imara aykırı kısımların yıkımına ilişkin 06.08.1991 tarih ve 1563 sayılı belediye encümeni kararı alınmış ise de; söz konusu yapıdaki imara aykırılığın 31.12.2017 tarihinden önce gerçekleştiği, yapıya ilişkin davacı tarafından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16’ncı maddesi ile eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yapının tamamı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvuruda bulunulduğu, yapılan başvuru üzerine 28/08/2018 tarih ve 43BSKU53 belge numaralı yapı kayıt belgesinin düzenlendiği, diğer taraftan, davalı idarece, yapı kayıt belgesi düzenlendikten sonra yukarıda yazılı mevzuat uyarınca dava konusu encümen kararının iptal edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda; dava konusu İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, ....... Mahallesi, ....... adresindeki 4 pafta, 12042 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davacı tarafından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16’ncı maddesi ile eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yapının tamamı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 28/08/2018 tarih ve 43BSKU53 belge numaralı yapı kayıt belgesinin düzenlendiği anlaşılmakla; mevzuat uyarınca, yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği hükme bağlandığından, tesis edilen dava konusu encümen kararında; usule ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan; davalı idarece 18/10/2018 tarihli ara kararına verilen cevabi yazıda dava konusu yapının riskli yapı olduğu, riskli yapı tespit raporu hakkında davacıların da aralarında bulunduğu ilgililerin yapmış oldukları itirazın reddedildiği, güçlendirme ile yapının sağlam hale getirilmesinin mümkün olmadığı, bu haliyle riskli yapı tespit raporunun kesinlik kazandığı, yapı kayıt belgesi alınmış olmasının riskli yapı tespit raporunu geçersiz hale getirmediği iddialarında bulunulduğu görülmekle uyuşmazlığa konu yapı hakkında 6306 sayılı Afet Riski altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edilebileceğinin açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, riskli yapı tespit raporu yapılan itirazların reddi ile kesinlik kazanmış olan bina hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesinin uygulanamayacağı, yapı kayıt belgesi alınmış olmasının, yapının yıkılma tehlikesini ortadan kaldırmadığı, Geçici 16. madde ile dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da usul hükümlerine aykırı olduğu öne sürülmekte ve kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İdare Mahkemesi kararının usule ve yasaya uygun olduğu öne sürülerek, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, ....... Mahallesi, 4 pafta, 12042 parsel sayılı taşınmazda bulunan ZK + 1.NK + 2.NK seviyesindeki yapıda ruhsat alınmadan tadilat yapıldığı tespit edilerek, 04/03/1991 tarih ve 000663 sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlenmiştir.
 
Sonrasında bu tespit esas alınarak, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca söz konusu yıkıma ilişkin 06/08/1991 günlü, 1563 sayılı Kağıthane Belediye Encümeni kararı alınmış, bu karar gereği 03/04/2018 tarihinde yıkım yapılacağından taşınmazın nüfus ve eşyadan tahliyesine ilişkin 08/03/2018 günlü, 2230362 sayılı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlemi tesis edilmiştir.
 
Anılan encümen kararı ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
 
Uyuşmazlık konusu yapı için 3194 sayılı İmar Kanununun 7143 sayılı Kanunla eklenen geçici 16’ncı maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 28/08/2018 düzenleme tarihli, 43BSKU53 belge nolu Yapı Kayıt Belgesinin düzenlendiği görülmüştür.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 4. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir..."; 6. fıkrasında; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
 
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
 
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
 
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
 
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 7143 sayılı Kanunla eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.”; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, “Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun ve 2960 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.” kuralı yer almaktadır.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, ‘Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar’ başlıklı 8.maddesinin 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik ikinci fıkrasında ise; “Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, ....... Mahallesi, 4 pafta, 12042 parsel sayılı taşınmazda bulunan ZK + 1.NK + 2.NK seviyesindeki yapıda ruhsat alınmadan tadilat yapıldığı tespit edilerek, 04/03/1991 tarih ve 000663 sıra nolu yapı tatil tutanağı düzenlendiği, sonrasında bu tespit esas alınarak, yapı sahibi sıfatıyla ....... ve .......’ye 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yıkıma ilişkin 06/08/1991 günlü, 1563 sayılı Kağıthane Belediye Encümeni kararının alındığı, bu karar gereği 03/04/2018 tarihinde yıkım yapılacağından taşınmazın nüfus ve eşyadan tahliyesine ilişkin 08/03/2018 günlü, 2230362 sayılı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin tesis edildiği, anılan encümen kararı ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
İdare Mahkemesince her ne kadar, uyuşmazlık konusu yapı için 28/08/2018 düzenleme tarihli, 43BSKU53 belge nolu yapı kayıt belgesinin alındığı, mevzuat uyarınca, yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği hükme bağlandığından, tesis edilen dava konusu encümen kararında; usule ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ise de; 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddesi ile Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi düzenlenebileceği, bu yapılar için daha önce alınan yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarının ilgili belediyesince iptal edileceği, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda ise Yapı Kayıt Belgesinin yetkili idarece iptal edileceği ve bu belgenin sağlamış olduğu hakların geri alınacağı, yargısal incelemesi devam eden davalarda Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmiş olmasının söz konusu yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarını aynı Kanun'un yukarıda aktarılan hükümleri çerçevesinde hukuka aykırı hale getirmediği ve bu sebeple yargı yerince "iptal" hükmü kurulması mümkün bulunmadığı gibi yıkım ve idari para cezalarına ilişkin işlemleri tesis eden idarelerce gerekli iptal işlemleri yapılmadan davaların konusuz kalması sonucunu doğuracak bir durum oluşturmadığı da kuşkusuzdur.
 
Bu durumda, dava konusu encümen kararının alınmasından sonra, işleme konu yapı için 28/08/2018 düzenleme tarihli, 43BSKU53 belge nolu yapı kayıt belgesinin düzenlenmiş olmasının, söz konusu belgenin kayıt altına aldığı dava konusu ruhsatsız yapı hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yıkıma ilişkin işlemlerin hukuka aykırılığı sonucunu doğurmaması karşısında, İdare Mahkemesince; uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, işleme konu yapı için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi düzenlendiğinden bahisle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
 
İşin esası incelendiğinde;
 
3194 sayılı İmar Kanununun yukarıda yer verilen 32.maddesinde yer alan düzenlemeye göre, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıların yıktırılmasına karar verilebilmesi için, "o andaki inşaat durumunun" somut ve ayrıntıya yer verilerek yapı tatil zaptı ile tespit edilmesi, ruhsata aykırı kısmın mühürlenerek inşaatın derhal durdurulması, durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılması ile yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılması üzerine bu tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılması, tebliğ edilmiş sayıldığı bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibine yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak mühürün kaldırılmasını isteme hakkının tanınması, ruhsata aykırılık olan yapıdaki bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğunun yapılan inceleme sonunda anlaşılması halinde mührün kaldırılarak inşaatın devamına izin verilmesinin sağlanması, aksi takdirde yapı ruhsatı iptal edilerek ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapının alınacak karar üzerine idarece yıktırılıp masrafının yapı sahibinden tahsil edilmesi yoluna gidilmesi gerektiği açıktır.
 
Bu bakımdan; ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıların tespitine ilişkin olarak düzenlenecek yapı tatil tutanağında, aykırılıkların ölçüleri ile birlikte somut ve ayrıntılı olarak belirtilerek yapının o anki durumunun, ruhsat ve eklerine veya imar mevzuatına aykırılıkların neler olduğu ve yapılan imalatların projenin hangi kısmına aykırılık oluşturduğunun açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı hakkında kanunda öngörülen yıkım ve para cezasına yönelik yaptırımların uygulanabilmesi, ihtilaf konusu imalatın ilgili fen elemanları tarafından açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak usule uygun şekilde düzenlenecek bir tutanağa bağlanması ile mümkündür. Dolayısıyla Yasada öngörülen usule uygun olarak düzenlenmeyen yapı tatil tutanağına dayanılarak tesis edilen yıkım ve para cezasına ilişkin işlemlerin hukuken sakatlanacağı açıktır.
 
Uyuşmazlıkta; 04/03/1991 tarihli yapı tatil tutanağında, yapının durumuna ilişkin olarak “ruhsata bağlanmadan yapılan kaçak tadilatlı yerin krokisi aşağıda görüldüğü gibidir” denildiği, Zemin Kat, 1. Normal Kat ve 2. Normal Katın basit krokisi çizilerek Zemin Kat için “Banka”, 1.Normal Kat için “Tadilat Yapılan Kat” ve 2.Normal kat için “Mini Köşk O. Salon” şeklinde kısa açıklamalar yapıldıktan sonra sadece 1.Normal Kat gösterilmek suretiyle “yapılan tadilat ruhsatlı olması gereken bir tadilat olup kaçak yapıldığı tarafımızdan tespit edilmiştir” açıklamasına yer verildiği, anılan tutanakta dava konusu taşınmazda mevzuata aykırılığın sadece tadilat olarak belirtildiği, tadilatın niteliğinin, yapının hangi kısımlarında ne tür tadilatların yapıldığının ve projenin hangi kısımlarının ihlal edildiğinin belirtilmediği ve aykırılığın ölçüleri ile birlikte somut olarak ortaya konulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yıkım ve para cezasına ilişkin işlemlerin temelini oluşturan söz konusu tutanağın 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi hükmünde belirtilen "Yapı Tatil Tutanağı"nın ihtiva etmesi gereken unsurları taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır.
 
Bu durumda; 3194 sayılı Kanunda belirtilen usule uygun düzenlenmiş somut, ayrıntılı ve gerekçeli tespitler içeren bir yapı tatil tutanağı düzenlenmeden yıkım ve para cezasına ilişkin işlem tesis edilemeyeceğinden, öngörülen usule uygun düzenlenmeyen tutanağa dayalı olarak tesis edilen dava konusu encümen kararında ve bu karara dayalı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı İdarenin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE,
 
2.Aşağıda dökümü yapılan 159,80.-TL istinaf giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
 
3.Posta gideri avansından artan miktarın mahkemesince davalı idareye iadesine,
 
4.Kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
5.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak, 30/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy