İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/435 Esas 2020/1488 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/435
Karar No: 2020/1488
Karar Tarihi: 30.09.2020



(3194 S. K. m. 32, 42) (2577 S. K. m. 45, 46)
 
İSTEMİN KONUSU: İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nce verilen 30/11/2018 günlü ve E:2018/501, K:2018/2038 sayılı kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, .... Mahallesi, 386 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan ve II. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan yapının 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerinde onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramaları yapıldığı, çatı katında bulunan 9 no.lu bağımsız bölümün daire alanına 21 m2 alan ilave edildiğinden bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca söz konusu yapının mühürlenmesine ilişkin 23/01/2018 günlü, 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağı ile bu tutanağa istinaden 5 no.lu bağımsız bölüm maliki olan davacıya aynı Kanunun 42/2. maddesi uyarınca 9.460,16.-TL para cezası verilmesine ilişkin 08/02/2018 günlü, 71 sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti :İstanbul 7. İdare Mahkemesince verilen 30/11/2018 günlü ve E:2018/501, K:2018/2038 sayılı kararda; uyuşmazlıkta, İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, .... Mahallesi, A2 Sokak, 22 pafta, 386 ada, 16 parselde yer alan yapının Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 08.01.1971 tarih ve 5684 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiği, aynı Kurulun 18.10.1975 tarih ve 8724 sayılı kararıyla da koruma grubunun 2 olarak belirlendiği ve restorasyon projesinin uygun bulunduğu, ancak yasal süre içerisinde onarıma başlanmaması ve yapının bir kısmında ahşap pencere doğramalarının PVC esaslı doğramalarla değiştirildiğinin bildirilmesi üzerine, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 29.03.2017 tarih ve 3955 sayılı kararıyla; onaylı projesine aykırı uygulamaların 6 ay içerisinde onaylı projesine uygun hale getirilmesine karar verildiği, anılan karar doğrultusunda, Üsküdar Belediye Başkanlığı'nın 20.11.2017 tarih ve E.9549 sayılı yazısıyla, dava konusu tescilli yapı hissedarlarına, yapının onaylı projesine uygun hale getirilmesinin, getirilmediği takdirde imar mevzuatının hükümlerinin uygulanacağının tebliğ edildiği (anılan yazı ekinde kurul kararının bulunduğu ve tebligatın 21.11.2017 tarihinde muhtara tebliğ edildiği), ancak ilgililerce, koruma kurulu kararı gereğinin zamanında yerine getirilmediğinin ve davacıya ait 5 numaralı bağımsız bölümde, onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramadan pencere yapıldığının 23.01.2018 tarih ve 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağıyla tespit edildiği, düzenlenen para cezası hesap cetveline göre toplam 202,50 m²'lik inşaat alanı üzerinden 3194 sayılı Kanun'un 42.maddesinin 2.fıkrasının (a) bendi uyarınca 23.869,65-TL; (c/5) bendi uyarınca 4.773,93-TL; (c/10) bendi uyarınca 23.869,65-TL; (c/12) bendi uyarınca 4.773,93-TL olmak üzere para cezasının toplam 57.287,15-TL olarak hesaplandığı, yapılan oranlama neticesinde ise davacıya, 33,44 m² etkilenen alan karşılığı olarak 9.460,16-TL para cezası verilmesine ilişkin encümen kararının alındığının görüldüğü, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; davaya konu işlemin dayanağı olan yapı tatil tutanağının fiili durumu yansıttığı, yapı tatil tutanağı ile tespit edilen imalatların ruhsata tabi olduğu ve söz konusu imalatların onaylı restorasyon projesine aykırı olarak yapıldığının İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nün 4245 nolu dosyası kapsamında hazırlanan raporla tespit edildiği, etkilenen alanların her bir hissedar için ayrı ayrı hesaplandığı, para cezasına ilişkin yapılan hesaplamada ruhsata aykırı yapının alanı ile yapı sınıfı ve grubunun doğru tespit edildiği, temel para cezasının ve artırımların doğru hesaplandığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, kararın usule ve yasaya aykırı olduğu, yapı tatil tutanağı 3194 sayılı Kanunun 32. maddesine uygun düzenlenmediği gibi, PVC doğramalarının da ruhsat gerektirmediğinden bahisle istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
Davalı idare görevlileri tarafından düzenlenen 23/01/2018 günlü, 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağı ile, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, .... Mahallesi, 386 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan ve II. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan yapının 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerinde onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramaları yapıldığı, çatı katında bulunan 9 no.lu bağımsız bölümün daire alanına 21 m2 alan ilave edildiği, toplam aykırılıktan etkilenen alanın 202,50 m² olduğu tespit edilmiştir.
 
Dava konusu 08/02/2018 günlü, 71 sayılı encümen kararı ile ruhsat ve eklerine aykırı imalat yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 202,50 m² aykırılıktan etkilenen alan, yapı sınıfı ve grubu olarak V/D esas alınarak, c/5, c/10 ve c/12. alt bentler uyarınca artırım uygulanarak toplam para cezası 57.287,15.-TL olarak hesaplanmış, davacıya, maliki olduğu 5 no.lu bağımsız bölümdeki uygulama sebebiyle aykırılıktan etkilenen alan olarak tespit edilen 33,44 m²’ye isabet eden 9.460,16.-TL para cezası verilmiştir.
 
Bunun üzerine yapı tatil tutanağının ve para cezasına ilişkin encümen kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 4. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir..."; 6. fıkrasında; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmü yer almaktadır.
 
Anılan Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinde ise artırım sebepleri sayılmış, bu artırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
İdare Mahkemesi kararının, yapı tatil tutanağına ilişkin kısmı hukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
İdare Mahkemesi kararının, para cezasına ilişkin kısmına gelince;
 
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen artırım sebeplerinin varlığı halinde artırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı, bu sebeple; para cezası miktarının maddede öngörüldüğü şekilde belirlenebilmesi için öncelikle; ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapı yapıldığının bir tutanakla tespitinin gerektiği, bu tutanakta; ruhsata aykırı ya da aykırılıktan etkilenen alanın yüzölçümü, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanılıp kullanılmadığı gibi niteliği gereği yerinde tespiti gerektiren hususların açık bir şekilde belirtilmesinin gerektiği, bu tespitlerden sonra; yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı, bu miktar üzerinden; (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen nedenlerin bulunması halinde ayrı ayrı artırım oranlarının hesaplanması ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından imar para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, .... Mahallesi, 386 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan ve II. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan yapının 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerinde onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramaları yapıldığı, çatı katında bulunan 9 no.lu bağımsız bölümün daire alanına 21 m² alan ilave edildiği, aykırılıktan etkilenen alanın toplam 202,50 m² olduğunun 23/01/2018 günlü, 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine 08/02/2018 günlü, 71 sayılı encümen kararı ile 5 numaralı bağımsız bölüm maliki olan davacıya 9.460,16.-TL para cezası verildiği, dava konusu encümen kararına esas hesaplama raporunda ise, para cezasına konu olan ruhsata aykırı imalatlar yapılan yapının 5.sınıf D grubu ve aykırılıktan etkilenen alanın 202,50 m² olarak alınarak temel para cezasının 23.869,65.-TL olarak hesaplandığı, para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (c) bendinin 5.alt bendi uyarınca 4.773,93.-TL, 10.alt bendi uyarınca 23.869,65.-TL ve 12. alt bendi uyarınca 4.773,93.-TL artırılarak, toplam 57.287,15.-TL idari para cezası hesaplandığı, rapor ekinde bulunan tabloda da, davacıya ait bağımsız bölümdeki aykırılığın 33,44 m² olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin ikinci fıkrası incelendiğinde; cezayı belirleyen temel ölçütün, yapı sınıfı ve grubu ile ruhsata aykırılığın ve aykırılıktan etkilenen alanın büyüklüğü olduğu görülmektedir. Bu sebeple; ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapı nedeniyle verilecek para cezasının miktarının maddede öngörüldüğü şekilde belirlenebilmesi için, ruhsata aykırı olan ve aykırılıktan etkilenen alanın yüzölçümünün, cezaya esas alınan tutanaklarda (yapı tatil tutanağı vs.) açık bir şekilde belirtilmesi önem arz etmektedir. Bu durum, para cezasına muhatap olan ilgililerin cezanın hangi alan üzerinden belirlendiğini ve nasıl hesaplandığını bilmeleri ve hak arama özgürlüklerini yeterli düzeyde kullanabilmeleri için gerekli olduğu gibi, verilen para cezasının denetiminin sağlanması açısından da önemlidir.
 
Olayda, dava konusu para cezasına dayanak alınan 23/01/2018 günlü yapı tatil tutanağında, hangi bağımsız bölümde kaç metrekare aykırı imalatın yapıldığının ayrı ayrı tespit edilmediği, davacı ile diğer kat maliklerinin 202 m² ruhsata aykırı imalatın ne kadarlık kısmından sorumlu olduklarının belirtilmediği, 9 nolu bağımsız bölümün daire alanına katılan 21 m² alanın doğrudan davacının maliki olduğu bağımsız bölümle bağlantısının bulunmadığı, para cezası hesaplama tablosunda, aykırılıktan etkilenen alan olarak içinde davacıya ait 5 numaralı bağımsız bölümün de bulunduğu 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerdeki aykırılıkların tamamının ölçüleri (202 m²) esas alınarak 3194 sayılı İmar Kanununun 2. fıkrası uyarınca para cezasının hesaplandığı, dava konusu encümen kararında para cezasının ve dosyada mevcut tabloda yer alan bağımsız bölümlerdeki etkilenen alanların nasıl hesaplandığı anlaşılamamıştır.
 
Bu durumda; para cezasının dayanağı 23/01/2018 günlü yapı tatil tutanağında ruhsata aykırı imalatı yapan bağımsız bölüm maliklerinin sorumlu olduğu kısımların belirtilmediği, para cezasının hesaplanmasının temel unsurlarından olan aykırılıktan etkilenen alan miktarı hakkında, yapı tatil tutanağı ile para cezası hesaplama raporu ve encümen kararı arasında çelişki olduğundan, yapı tatil tutanağındaki tespitle örtüşmeyecek şekilde hesaplanan dava konusu para cezasında hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararının, dava konusu 08/02/2018 günlü, 71 sayılı encümen kararı yönünden davanın reddine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nce verilen 30/11/2018 günlü ve E:2018/501, K:2018/2038 sayılı kararın yapı tatil tutanağı yönünden davanın reddine ilişkin kısmına yönelik davacının istinaf başvurusunun REDDİNE,
 
2.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davacının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, İdare Mahkemesi kararının para cezası yönünden davanın reddine ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, para cezasına ilişkin 08/02/2018 günlü, 71 sayılı encümen kararının İPTALİNE,
 
3.Aşağıda dökümü yapılan 417,20.-TL dava ve 260,40.-TL istinaf gideri olmak üzere toplam 677,60.-TL yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre belirlenen 338,80.-TL’sinin ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00.-TL vekalet ücretinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 338,80.-TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
 
4.İdare Mahkemesi kararının davacının istinaf başvurusu reddedilmek suretiyle kesinleşen davanın reddine ilişkin kısmında davalı İdare lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, davalı İdare lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine gerek bulunmadığına,
 
5.Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,
 
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 6.bendi gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
 
7.Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 30/09/2020 tarihinde yapı tatil tutanağı yönünden oybirliği, para cezası yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
 
KARŞI OY
 
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 9. maddesinde; "Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşaî ve fizikî müdahale sayılır." hükmüne, aynı Kanun'un 57. maddesinde ise, "Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında, 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci maddesi kapsamına giren ruhsata tâbi olmayan tadilat ve tamiratlar; özgün biçim ve malzemeye uygun olarak, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılır. Bunların dışında her türlü inşaî ve fizikî müdahale koruma bölge kurulunun izni ile yapılır." kuralına yer verilmiş bulunmaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede öngörülen şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, a) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için para cezası uygulanacağı, (c) bendinin 5. alt bendinde; Uygulama imar planı bulunan bir alanda yapılmış ise cezanın % 20’si, 10.alt bendinde; Yapı kullanma izin belgesi alınmış olmakla birlikte, ruhsat alınmaksızın yeni inşaî faaliyete konu ise cezanın % 100’ü ve 12.alt bendinde; İnşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılıyor ise cezanın % 20’si oranında arttırılarak hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, .... Mahallesi, 386 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan ve II. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan yapının 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerinde onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramaları yapıldığı, çatı katında bulunan 9 no.lu bağımsız bölümün daire alanına 21 m2 alan ilave edildiği tespit edilerek 23/01/2018 günlü, 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağı düzenlendiği, bu tespit esas alınarak 08/02/2018 günlü, 71 sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararı ile 3 no.lu bağımsız bölüm maliki olan davacıya 3194 sayılı İmar Kanununun 42/2. maddesi uyarınca 9.460,16.-TL para cezası verildiği, anılan encümen kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda; işleme konu yapının Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 08/01/1971 günlü, 5684 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiği, aynı Kurulun 18/10/1975 günlü, 8724 sayılı kararıyla koruma grubunun 2 olarak belirlendiği ve restorasyon projesinin uygun bulunduğu, ancak yasal süre içerisinde onarıma başlanmaması ve yapının bir kısmında ahşap pencere doğramalarının PVC esaslı doğramalarla değiştirildiğinin bildirilmesi üzerine, İstanbul VI Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 29/03/2017 günlü, 3955 sayılı kararıyla; onaylı projesine aykırı uygulamaların 6 ay içerisinde onaylı projesine uygun hale getirilmesine karar verildiği, yapının 2, 3, 4, 5, 8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerinde onaylı restorasyon projesine aykırı olarak ahşap pencereler yerine PVC doğramaları yapıldığı, çatı katında bulunan 9 no.lu bağımsız bölümün daire alanına 21 m2 alan ilave edildiği yönünde düzenlenen 23/01/2018 günlü, 13/180 sıra/cilt nolu yapı tatil tutanağındaki tespitler çerçevesinde, dava konusu işlemde, para cezasına konu olan ruhsata aykırı imalatlar yapılan yapının, 5.sınıf D grubu ve aykırılıktan etkilenen alanın 202,50 m2 olarak alınarak temel para cezasının 23.869,65.-TL olarak hesaplandığı, para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (c) bendinin 5.alt bendi uyarınca 4.773,93.-TL, 10.alt bendi uyarınca 23.869,65.-TL ve 12. alt bendi uyarınca 4.773,93.-TL artırılarak, toplam 57.287,15.-TL idari para cezası hesaplandığı, davacıya ait 3 no.lu bağımsız bölümdeki uygulama sebebiyle aykırılıktan etkilenen alanın 33,44 m2 olduğu, ceza miktarının 9.460,16.-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
 
Uyuşmazlıkta, 5/D sınıf ve grubuna dahil olduğu anlaşılan yapı için 33,44 m2 aykırılıktan etkilenen alan üzerinden temel ceza miktarının 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendine uygun olarak belirlendiği anlaşıldığından, dava konusu belediye encümeni kararının temel para cezasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin (c) bendinin 5. 10. ve 12. alt bentlerinde öngörülen artırım sebeplerinin mevcut olduğu anlaşıldığından, encümen kararının temel para cezasının bu bentler uyarınca artırımına ilişkin kısmında da hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının, para cezası yönünden davanın reddi ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği oyuyla, Daire kararının para cezasına ilişkin kısmına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy