İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/2376 Esas 2020/1493 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/2376
Karar No: 2020/1493
Karar Tarihi: 30.09.2020



İSTEMİN KONUSU: İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 18/06/2019 tarih ve E:2018/1595, K:2019/2135 sayılı kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve talepleri gibi karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 2100 ada, 12 parselde mevcut yapıda ruhsatsız imalatlar yapıldığından bahisle düzenlenen 14/05/2018 günlü, 49/2513 cilt/sıra numaralı yapı tatil tutanağı esas alınarak, söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 8.666,17.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 24/05/2018 günlü, 2018/810 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararı ile encümen kararı gereği yıkımın 09/08/2018 tarihinde yapılacağının bildirimine ilişkin 31/07/2018 günlü ihbarnamenin iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 8. İdare Mahkemesince verilen 18/06/2019 tarih ve E:2018/1595, K:2019/2135 sayılı kararda; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, Uslu Sokak, 2100 ada, 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Geçici 16. maddesi kapsamında yapılan başvuru sonucunda 15/11/2018 düzenleme tarihli ve Belge No:...., Başvuru No:.... sayılı "Yapı Kayıt Belgesi"nin oluşturulduğu görüldüğünden, yasal düzenleme uyarınca, yapı kayıt belgesi bulunan yapıya ilişkin olarak alınan yıkım kararı ile uygulanan imar para cezasının iptaline hükmedilmesi gerektiği, öte yandan; ortaya çıkan öznel durum kapsamında başvuruda bulunmak suretiyle kaçak ve ruhsatsız şekilde inşai faaliyette bulunduğunu kabul eden davacının yargılama giderlerini ödemesi hakkaniyet ilkesinin gereği olup yine bu doğrultuda yapılan değerlendirmede vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANLARIN İDDİALARI:
 
Davalı İdare tarafından, davacı iddialarının aksine imara aykırılıkların 31/12/2017 tarihinden çok daha önceye dayanmadığı, yapı kayıt belgesinin herhangi bir teknik inceleme yapılmadan başvuru sahiplerinin beyanları esas alınmak suretiyle düzenlendiği, davanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ihbar edilmesi taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığı, dava konusu yerin 2017 ve 2018 yıllarına ait fotoğrafları incelendiğinde, imara aykırı inşai faaliyetlerin 2018 yılı itibariyle gerçekleştiğinin görüldüğü, yapı tatil tutanağı ve idari para cezasının mevzuata uygunluğunun bilirkişi raporuyla ortaya konulduğu iddialarıyla kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
Davacı vekili tarafından, 3194 Sayılı İmar Kanununun Geçici 16/1. maddesi uyarınca düzenlenen 06.07.2018 tarih ve 7BSOV7YK sayılı (Başvuru revize edildikten sonra 15.11.2018 düzenleme tarihli, .... belge nolu) yapı kayıt belgesinin, 18.07.2018 tarih ve .... kayıt no ile belediyeye ibraz edilerek taşınmaza ilişkin 24.05.2018 tarih ve 2018/810 sayılı encümen kararının iptal edilmesinin talep edildiği, davalı idarece taşınmazın 09.08.2018 tarihinde saat 09:30’da yıkılacağının bildirildiği, 31.07.2018 tarihinde işbu yıkım ihbarnamesi üzerine 03.08.2018 günü dava açılmak zorunda kalındığı, İdare Mahkemesi kararının, yargılama giderlerinin davacı tarafından karşılanması ve vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik hüküm fıkrasının hukuka uygun olmadığı iddialarıyla kararın yargılama gideri ile avukatlık ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı vekili tarafından, bilirkişinin, yapı tatil tutanağı ile saptanan durumun uygun olduğuna, İmar Kanunu ve Yönetmelikte tanımlanan yapı tanımına uygun olduğuna, imar para cezasının da 3194 sayılı Yasanın 42. madde şartlara uygun olarak hesaplandığına ve imara aykırılığın tadilat projesi ile giderilemeyeceğine dair tespitlerde bulunduğu, ancak yargılama konusu somut olayın, müvekkilinin imar barışından faydalanılmış olmasına rağmen, davalı idarenin verdiği yıkım kararı ile uyguladığı para cezasının iptali davası olup, bilirkişinin tespitlerinin dava konusuyla ilgisinin bulunmadığı, davalı İdarenin yapı kayıt belgesinin mevzuata uygun olup olmadığını tespit ve teyit etme yetkisinin bulunmadığı, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının doğru olduğu, davalı idarenin istinaf talebinin reddi gerektiği savunulmuş, davalı İdarece savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 2100 ada, 12 parselde mevcut yapıda ruhsatsız imalatlar yapıldığı tespit edilerek 14/05/2018 günlü, 49/2513 cilt/sıra numaralı yapı tatil tutanağı düzenlenmiştir.
 
Anılan yapı tatil tutanağı esas alınarak, söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 8.666,17.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 24/05/2018 günlü, 2018/810 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararı alınmış, encümen kararı gereği yıkımın 09/08/2018 tarihinde yapılacağı 31/07/2018 günlü ihbarname ile davacıya bildirilmiştir.
 
Anılan encümen kararının ve ihbarnamenin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 5. fıkrasında, “Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.” hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinin ilk cümlesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anılan Kanunun 42. maddesinde ise; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere idari para cezaları uygulanacağı, Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16’ncı maddesi ile eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne, dördüncü fıkrasında ise; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiş; 31.12.2018 günlü ve 538 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresinin 30/06/2019 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; “(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, 2100 ada, 12 parselde mevcut yapıda ruhsatsız imalatlar yapıldığının 14/05/2018 günlü, 49/2513 cilt/sıra numaralı yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine, 24/05/2018 günlü, 2018/810 sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararı söz konusu yapının ruhsata aykırı kısımlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 8.666,17.-TL idari para cezası verilmesine karar verildiği, encümen kararı gereği yıkımın 09/08/2018 tarihinde yapılacağının 31/07/2018 günlü ihbarname ile davacıya bildirildiği, anılan encümen kararı ve ihbarnamenin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
İdare Mahkemesince, dava konusu yapıya ilişkin olarak davacı tarafından 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca 15/11/2018 tarihli, .... belge nolu Yapı Kayıt Belgesi alındığı anlaşıldığından, anılan yasa hükmü uyarınca dava konusu yıkım ve idari para cezasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu belediye encümeni kararının ve ihbarnamenin iptaline karar verildiği görülmektedir.
 
3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddesi ile Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi düzenlenebileceği, bu yapılar için daha önce alınan yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının yapı kayıt belgesi ilgili belediyesine verildikten sonra iptal edileceği, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesinin yetkili idarece iptal edileceği ve bu belgenin sağlamış olduğu hakların geri alınacağı, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilmedikçe, kayıt altına aldığı ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca yıkım kararı alınamayacağı ve idari para cezası verilemeyeceği açık olmakla birlikte, Yapı Kayıt Belgesi verilmiş olmasının, söz konusu yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarını hukuka aykırı hale getirmeyeceği ve yargı mercilerince iptaline yol açmayacağı gibi, yıkıma ve idari para cezalarına ilişkin işlemleri tesis eden idarelerce gerekli iptal işlemleri yapılmadan davaların konusuz kalması sonucunu doğuracak bir durum oluşturmayacağı da kuşkusuzdur.
 
Bu durumda, işleme konu yapı için yapı kayıt belgesi düzenlenmiş olmasının, söz konusu belgenin kayıt altına aldığı ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yıkım ve idari para cezasına ilişkin işlemlerin hukuka aykırılığı sonucunu doğurmaması karşısında, İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin unsurları yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, işleme konu yapı için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi verildiğinden bahisle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinde ve buna bağlı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Diğer taraftan, ilk derece mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığa bakan idare mahkemesince işin esası incelenmeksizin hüküm kurulmuş olması karşısında, 2577 sayılı Kanunun istinaf kanun yoluna ilişkin hükümleri uyarınca Dairemizce işin esasına girilmesi mümkün görülmemiş, kararın kaldırılması ve 2577 sayılı Yasanın 45/5. maddesi gereği yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1.Tarafların istinaf istemlerinin KABULÜNE,
 
2.İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 18/06/2019 tarih ve E:2018/1595, K:2019/2135 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
 
3.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yukarıda belirtilen gerekçe dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İstanbul 8. İdare Mahkemesine gönderilmesine,
 
4. Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına,
 
5.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
6.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kesin olarak, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy