İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/1917 Esas 2020/1698 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1917
Karar No: 2020/1698
Karar Tarihi: 20.10.2020



İSTEMİN KONUSU: İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 25/02/2019 tarih ve E:2018/907, K:2019/730 sayılı kararının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ... Mahallesi, 297 ada, 63 parsel sayılı taşınmazda mevcut yapının ruhsat eki projesine aykırı olarak 1. bodrum kat alanının ön ve sağ yan cephesinin hafredilerek açığa çıkartıldığı, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerinin ön sol ve sağ cephesindeki pencerelerinin büyütüldüğünden bahisle düzenlenen 18/09/2017 günlü, 337/2305 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağı esas alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının projesine aykırı kısımlarının yıkımına ve aynı Kanunun 31.maddesi uyarınca binanın su, elektrik ve doğalgazının kesilmesi için dosyanın ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 31/10/2017 günlü, 455 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 8. İdare Mahkemesince verilen 25/02/2019 tarih ve E:2018/907, K:2019/730 sayılı kararda; mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği değerlendirilerek, yapıda basit onarım iznini aşacak şekilde esaslı tadilat ve tamirat yapılarak kullanım alanlarının arttırıldığı, söz konusu imalatın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4. maddesinde belirtilen kullanım amacını veya ruhsat eki projelerini değiştiren esaslı tadilat (imalat) kapsamında olduğu, tespit olunan aykırılıkların tadilat projesi kapsamında ruhsata bağlanmasını teminen davacı tarafından başvuruda bulunup bulunmadığına yönelik olarak 28.12.2018 tarihli ara kararına verilen cevabi yazıda davacı tarafından herhangi bir başvurunun yapılmadığının bildirildiği, ruhsata aykırı ilavelerin somut olarak tespit edildiği belirlendiğinden tesis olunan dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu yapı için 17/01/2019 günlü, ESE7PFYK belge nolu ve 28/12/2018 günlü, GL4MYDS8 belge nolu yapı kayıt belgelerinin ibraz edilmesi üzerine Bakırköy Belediyesi Encümeninin 26/09/2017 günlü, 391 ve 392 sayılı; 31/10/2017 günlü, 455 ve 456 sayılı projeye aykırılıktan alınan yıkım ve para cezasına ilişkin kararlarının 19/02/2019 günlü, 148 sayılı encümen kararı ile kaldırıldığı, yapı tatil tutanağı usulüne uygun düzenlenmediği ve tebliğ edilmediği gibi, esaslı tamir ve tadil niteliği taşımayan imalatın ruhsat da gerektirmediği, kaldı ki ruhsata bağlanması mümkün olan imalatın yıkımına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, öte yandan, ruhsat başvurusu yapıldığından yıkım kararının uygulanabilirliğinin kalmadığı iddiaları ile davanın reddine ilişkin kararın kaldırılması ve dava konusu encümen kararının iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ... Mahallesi, 297 ada, 63 parsel sayılı taşınmazda mevcut yapının “ruhsat eki projesine aykırı olarak 1. bodrum kat alanının ön ve sağ yan cephesinin hafredilerek açığa çıkartıldığı, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerinin ön sol ve sağ cephesindeki pencerelerinin büyütüldüğü” 18/09/2017 günlü, 337/2305 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağı ile tespit edilmiştir.
 
Bu tutanak esas alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının projesine aykırı kısımlarının yıkımına ve aynı Kanunun 31.maddesi uyarınca binanın su, elektrik ve doğalgazının kesilmesi için dosyanın ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 31/10/2017 günlü, 455 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararı alınmıştır.
 
Anılan encümen kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 4. fıkrasında, “Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir.” ve 6. fıkrasında, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır." hükmü yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16’ncı maddesi ile eklenen geçici 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne, dördüncü fıkrasında ise; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiş; 28 Aralık 2018 tarih ve 30639 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7159 sayılı Kanunun 4. maddesi ile, maddenin dördüncü fıkrasına “bu Kanun” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 2960 sayılı Kanun” ibaresi eklenmiş ve maddeye bağlı 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesine ait kroki ile sınır ve koordinat listesi ekteki şekilde değiştirilmiş; 31.12.2018 günlü ve 538 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresinin 30/06/2019 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
 
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların maliklerinin, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorunda oldukları, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği belirtilmiş, 20 Eylül 2018 tarihli ve 30541 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik yapılmasına Dair Usul ve Esasların 5. maddesi ile değişik 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; “(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ... Mahallesi, 297 ada, 63 parsel sayılı taşınmazda mevcut yapının ruhsat eki projesine aykırı olarak 1. bodrum kat alanının ön ve sağ yan cephesinin hafredilerek açığa çıkartıldığı, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerinin ön sol ve sağ cephesindeki pencerelerinin büyütüldüğünden bahisle düzenlenen 18/09/2017 günlü, 337/2305 cilt/sahife nolu yapı tatil tutanağı esas alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca söz konusu yapının projesine aykırı kısımlarının yıkımına ve aynı Kanunun 31.maddesi uyarınca binanın su, elektrik ve doğalgazının kesilmesi için dosyanın ilgili birimlere gönderilmesine ilişkin 31/10/2017 günlü, 455 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararının alındığı, 3 nolu bağımsız bölüm maliki olan davacı tarafından anılan encümen kararının iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, uyuşmazlık konusu yapı için yukarıdaki madde hükümleri uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 28/12/2018 tarihli, 1484970 başvuru numaralı, GL4MYDS8 belge nolu Yapı Kayıt Belgelerinin düzenlendiği, davacı vekili tarafından verilen ve 19/03/2019 tarihinde kayda giren dilekçe ve ekindeki belgelere göre; davacı vekilinin davalı Belediyeye yaptığı başvuru üzerine 31/10/2017 günlü, 455 sayılı encümen kararının 19/02/2019 günlü, 148 sayılı Bakırköy Belediye Encümeni kararı ile kaldırıldığı görülmüştür.
 
Bu durumda, uyuşmazlığın ortadan kalktığı, bir diğer deyişle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiş; bu çerçevede, karar ve ilam harçları, posta giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yasada yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 331. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği kurala bağlanmış, böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
 
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olunmasıdır.
 
Olayda, dava konusu işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi uyarınca yıkım kararının iptal edilmiş olması nedeniyle konusuz kalan davada, dava konusu işlem yönünden hukuksal denetim yapılamadığından ve tarafların haklılık durumu değerlendirilmediğinden yargılama giderleri bakımından sorumlu tutulmalarının, adalet, hakkaniyet, hukuk devleti ilkelerine uygun düşmeyeceği açık olup, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması ve taraflar lehine veya aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
 
2.İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 25/02/2019 tarih ve E:2018/907, K:2019/730 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
 
3.7143 sayılı Kanunla 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 16. madde uyarınca alınan Yapı Kayıt Belgesine istinaden dava konusu encümen kararı davalı idare tarafından iptal edildiğinden dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
 
4.Aşağıda dökümü yapılan 1.325,40.-TL dava ve 162,00.-TL istinaf giderlerinin davacı üzerinde, 98,10.-TL YD itiraz giderlerinin ise davalı İdare üzerinde bırakılmasına,
 
5.Taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine,
 
6.2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
7.Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy