İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/1627 Esas 2020/1404 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1627
Karar No: 2020/1404
Karar Tarihi: 25.09.2020



(3194 S. K. m. 32, 42) (2577 S. K. m. 45, 46) (213 S. K. Mük. m. 298)
 
İSTEMİN KONUSU: İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 29/03/2019 tarih ve E:2018/1608, K:2019/748 sayılı kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Şişli İlçesi, …. Mahallesi, 246 pafta, 9739 ada, 25 parsel, 160 kapı numaralı taşınmazda ruhsat ve eklerine aykırılık bulunduğundan bahisle yapı müteahhidi sıfatıyla 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca 460.975,45-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Şişli Belediye Encümeni'nin 26.04.2018 tarih ve 190 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 29/03/2019 tarih ve E:2018/1608, K:2019/748 sayılı kararı ile; " ...dava konusu 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı müteaahidi sıfatıyla davacıya 460.975,45-TL para cezası verilmesine ilişkin 26.04.2018 tarih ve 190 sayılı encümen kararının dayanağı 11/01/2018 tarih ve 003685 sıra numaralı yapı tatil tutanağının iptali istemiyle Mahkememizin E.2018/197 sayılı esasına açılan davada Mahkememizin 25/03/2019 günlü, E. 2018/197, K. 2019/554 sayılı kararında '..ilave alan olarak gösterilen 4,46x9 = 40.15 m. ek alanın neresi olduğunun yapı tatil tutanağından anlaşılamadığı, keşif sırasında idare yetkililerince gösterildiği bu haliyle yapı tatil tutanağının usulüne uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından...' iptaline karar verildiği görülmekle, mevzuatın öngördüğü fonksiyonları gereği gibi ifaya yetersiz, elverişsiz ve usule uygun olmayan yapı tatil tutanağı dayanak alınmak suretiyle tesis edilen para cezasına ilişkin dava konusu encümen kararında hukuka uygunluk bulunma bulunmadığı" gerekçesi ile dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; ...mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, bilirkişi raporunda yapı tatil tutanağı ile tespit edilen durumun fiili durumla örtüştüğü ve tasdikli projesine göre yapı tatil tutanağı ile tespit olunan duruma uygun olduğunun belirtildiği, 5.842,75 m² karşılığı verilen cezanın 40,15m²'lik alanın yapı tatil tutanağında gösterilmediği gerekçesiyle iptal edildiği, önceki mahkeme kararlarına istinaden tutanak hazırlandığı, 40,15m²'lik alanın bilirkişi tarafından tespit edildiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY:
 
Davalı idare görevlileri tarafından düzenlenen 11/01/2018 tarihli, 003685 sayılı yapı tatil tutanağında; ''mevcut zemin kotu üzerine (C Blok) tadilat projesindeki toplam irtifa yaklaşık 2,7 m aşılarak imalatın tamamlandığı, yine çatıda önden yaklaşık 2 m, arkadan 3 m çekmek suretiyle H:3 m yüksekliğinde 5 nolu kattan bağımsız olarak çekme kat yapıldığı, binanın dükkan ve ofis olarak tadilat projesi ve ruhsatı bulunmakta iken 1. bodrum kattan itibaren otel olarak dizayn edilip kullanıldığı (irtifa aşılırken 1 bodrum kattan itibaren tüm katların statik sistemi bozulduğundan ceza hesabına konu edilecektir)"tespitine yer verilerek, toplam 5842,75 m² aykırılıktan etkilenen alan bulunduğu belirlenmiştir.
 
Bu tutanağa dayalı olarak tesis edilen dava konusu 26/04/2018 tarihli, 190 sayılı encümen kararı ile, yapı müteahhidi sıfatıyla davacıya 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 5.842,75 m² aykırılıktan etkilenen alan, yapı sınıfı ve grubu olarak 3/B esas alınarak, c/5, c/9, c/12 ve c/13. alt bentler uyarınca artırım uygulanarak toplam 460.975,45.-TL idari para cezası verilmiştir.
 
İdari Para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 4. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir..." hükmüne yer verilmiş, 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, bölge idare mahkemelerinin, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği belirtilmiştir.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinin işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan halinde "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
 
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
 
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
 
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
 
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Aynı Kanunun 42. Maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz TL'dan az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, 2. fıkranın (a) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için uygulanacak olan ceza miktarları sayılmış ve bu miktarlar esas alınarak idari para cezası verileceği, bu miktarların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiş, aynı fıkranın (c) bendinde ise; (a) ve (b) bentlerine göre cezalandırmayı gerektiren aykırılığa konu yapının niteliğine göre para cezasında uygulanacak artırım nedenleri (13) alt bent olarak sayılmış, (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezası miktarına belirtilen alt bentlerdeki uygulanacak artırım nedenlerine göre ayrı ayrı hesap edilecek cezaların ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükümlerine yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Yukarıda yer verilen hükmün değerlendirilmesinden; ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıların tespitine ilişkin olarak düzenlenecek yapı tatil tutanağında, aykırılıkların ölçüleri ile birlikte somut ve ayrıntılı olarak belirtilerek yapının o anki durumunun tespit edilmesi, ruhsatsız veya ruhsata aykırı inşaatın mühürlenerek durdurulması ve yapı tatil tutanağının yapı yerine asılmak suretiyle yapı sahibine tebliğ edilmesi, tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılması gerekmektedir. Ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı hakkında kanunda öngörülen yıkım ve para cezasına yönelik yaptırımların uygulanabilmesi, ihtilaf konusu imalatın ilgili fen elemanları tarafından açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak usule uygun şekilde düzenlenecek bir tutanağa bağlanması ile mümkündür.
 
Uyuşmazlıkta; 11/01/2018 tarihli yapı tatil tutanağıyla, mevcut zemin kotu üzerine (C Blok) tadilat projesindeki toplam irtifa yaklaşık 2,7 m. aşılarak imalatın tamamlandığı, yine çatıda önden yaklaşık 2 m, arkadan 3 m çekmek suretiyle H:3 m yüksekliğinde 5 nolu kattan bağımsız olarak çekme kat yapıldığı, binanın dükkân ve ofis olarak tadilat projesi ve ruhsatı bulunmakta iken 1. bodrum kattan itibaren otel olarak dizayn edilip kullanıldığı (irtifa aşılırken 1 bodrum kattan itibaren tüm katların statik sistemi bozulduğundan ceza hesabına konu edilecektir) tespitlerine yer verildiği, tutanakta kat alanları ve aykırı alanlar ile ilgili ölçülere yer verilerek, tutanağa proje kapak sayfalarının eklendiğinin ve 3194 sayılı İmar Kanunun 32. maddesi uyarınca yapı tatil tutanağı düzenlenerek inşaatın mühürlendiğinin belirtildiği görüldüğünden, yapı tatil tutanağında aykırılığın ölçüleri ile birlikte somut olarak ortaya konulduğu, yapının o anki durumunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde aykırılıktan etkilenen alan miktarı da belirtilerek tespit edildiği anlaşıldığından, tutanağın 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca ihtiva etmesi gereken şekli unsurları taşıdığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
 
Her ne kadar, istinafa konu İdare Mahkemesi kararında, aynı Mahkemenin 25.03.2019 tarih ve E:2018/197, K:2019/554 sayılı kararına atıf yapılarak, özetle; "3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca davalı idarece düzenlenen yapı tatil tutanağında ruhsata aykırılıkları somut, ayrıntılı ve gerekçeli tespitler içerecek şekilde düzenlenmesinin gerekli olduğu dikkate alındığında dava konusu yapı tatil tutanağında ise ilave alan olarak gösterilen 4,46x9 = 40.15 m. ek alanın neresi olduğunun yapı tatil tutanağından anlaşılamadığı, keşif sırasında idare yetkililerince gösterildiği bu haliyle yapı tatil tutanağının usulüne uygun olmadığı" gerekçesine yer verilerek, dava konusu yapı tatil tutanağı kusurlandırılmış ise de; anılan mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda özetle; "aykırılıklar yapı tatil tutanağında kroki ile gösterilmemiş ise de proje atıfları ve yerinde incelemeler ile aykırılıkların durumunun incelenebildiği, imara aykırılıkların 09.11.2012 tarihli ruhsat projesine göre fiilen bulunduğu" tespitine yer verilmiş olup dava konusu yapı tatil tutanağının muhteviyatının fiilen mevcut olduğu ve gerçek durumu yansıttığı açıktır.
 
Nitekim, dava konusu para cezasına ilişkin encümen kararının dayanağı olan 11/01/2018 tarihli, 003685 sayılı yapı tatil tutanağının iptali yolundaki İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 25/03/2019 tarih ve E:2018/197, K:2019/554 sayılı kararı, davalı İdarenin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 25/09/2020 tarih ve E:2019/1626, K:2020/1403 sayılı kararıyla kaldırılarak davanın reddine kesin olarak karar verilmiş bulunmaktadır.
 
Uyuşmazlığın esası incelendiğinde;
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı müteahhidi sıfatıyla davacıya 460.975,45.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 26/04/2018 tarihli, 190 sayılı Şişli Belediye Encümeni yönünden;
 
İdare Mahkemesince mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 13/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; yerinde yapılan incelemede yapı tatil tutanağı ile tespit edilen durum fiili durumu gösterdiği, 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesine göre dükkân ve ofis olarak tadil edilmiş yapıda 12.05.2016 tarih, 2016/6891-R: 1982190 sayılı otel olarak tadilat projesinin onaylanmış olduğunun dosya kapsamındaki projeden anlaşıldığı, idarece 18.08.2017 tarih 2017/20574-R:2208832 sayı ile tadilat ruhsatı almak için müracaat edildiğinin ifade edildiği, ruhsata bağlanmama sebebinin fiili durumu olduğu, bunların yıkılması gerektiği beyan edilse de yapının 5 kattan 6 kata çıkması ile ilgili imar değişikliği, sonrasında ise imar durumuna göre düzenlenmiş onaylı bir projesi bulunduğu, bu kapsamda yapının önce ilgili katlarının yıkılması, sonrasında ise onaylı mimariye göre aynı yerlerin yeniden yapılması biçiminde bir süreç yaşayacağının anlaşıldığı, harç bedellerinin yatırılmadığından ruhsata bağlanması mümkün olmamış yapının, gerekli prosedürleri tamamlayarak ruhsata bağlanabileceğinin değerlendirildiği, bu kapsamda ruhsata bağlanması mümkün yapı olarak değerlendirildiği, 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesine göre dükkân ve ofis olan alanların, otel odası giriş lobisi v.b. olarak kullanıldığı, 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesinde çatı arası olan yerin keşif tarihinde otel odaları olarak kullanıldığı, 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesine çatı olması gereken yerde otel odalarının teras alanına bağlantısı olarak önden 2 m. ve arkadan da 3 m. mesafe ile yerleşmiş olduğu, bu otel odalarının fiilen kullanıldığının belirlenmesi karşısında yapılan tespitlerin fiilen mevcut olduğu görüşü oluştuğu, diğer bir deyişle tespit konusu yer, 9.11.2012/6632 tarihli onaylı ruhsat projesine göre yapı tatil tutanağı ile tespit olunan duruma uygun olduğu, yapı tatil tutanağı tüm aykırılıkları kroki ile göstermemekle birlikte, proje atıfları ve yerinde incelemeler ile aykırılıkların durumunun incelenebildiği, tutanakta tüm aykırılıklar sözel olarak ifade edilerek, proje paftaları üzerinden aykırı alanların ölçü birimi olarak, etkilenen alan olarak kullanıldığı açıklaması ile tutanak eki yapıldığı, tutanakta dava konusu yer ile ilgili bir kroki bulunmamakta olup sadece aykırılıkların ifade edildiği, her kat için alan ölçüsü verildiği, ayrıca çatı katı alanını ile 4,46x9 = 40.15 m. ek bir alanda bahsedildiği, ek alan olarak hesap edilen 40,15 m2 alanın neresi olduğu tutanakta açıklanmadığı, keşif sırasında bu konuda yangın merdiveni alanı olarak ifade kullanıldığı, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen 11/01/2018 tarih ve 003685 sıra numaralı yapı tatil tutanağının İmar Kanunu mevzuatı kapsamında dava konusu binaya kısmen uygun (proje atıflarından anlaşılan ve yerinde görülen) kısmen uygun olmayan (40,15 m ek alanın neresi olduğu tutanaktan anlaşılamamakta, keşif sırasında idare yetkililerince gösterilmektedir) olarak düzenlendiği, dava konusu yer ile ilgili verilen 11/01/2018 tarih ve 003685 nolu Yapı Tatil Tutanağına istinaden 26.04.2018 tarih ve 190 sayılı encümen kararı kapsamındaki para cezası incelendiğinde; cezaya esas alan için; 1 BK=1085 m2 + Z.K=980.97 m2 +1 N.K.= 645,50 m2 + 2,3,4,5N.K.= 659,35 m2 X 4=2637,4 m2 + Ç.A.= 453,65 m2 + ilave olan=(4.46x9)=40,15 toplam 5.842,75 m2 olmak üzere ceza alanı olarak hesaba alındığı, yapının yapı sınıfı 3-B olarak 2018 birim fiyatları ile çarpılarak temel cezanın hesaplandığı, tespit edilen bu alan 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesine göre dükkân ve ofis olan alanları tadili olarak dosyada bulunan projesine göre, tüm katların ofis alanından otel odaları ve diğer alanlara dönüştürülmüş olmasından kaynaklı olarak etkilenen alan olarak göz önüne alındığı, bu kapsamda yapının dava konusu edilen tutanak kapsamındaki alan tespitlerinin, 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat projesi değerleri ile karşılaştırıldığında bu değerlerin de üstünde olduğu, nedeninin ise belediye tarafından verilen açıklamada “Taşınmaza ilişkin 12.05.2016 tarih, 2016/6891-R: 1982190 sayılı otel olarak tadilat projesi onaylanmış 18.08.2017 tarih 2017/20574-R:2208832 sayı ile tadilat ruhsatı almak için müracaat etmiştir. Ancak yapının harçlarının yatırılması evraklarının tamamlanması ile ilgili işlem aşamasında yapı ruhsatına ve tadilat projesine aykırı olan kısımlarının ve çekme katının yıkılması ve yıkımın tamamlanması gerektiğinden söz konusu taşınmaza tadilat ruhsatı verilmemiştir.” denildiği, yapının ruhsata bağlanmamış tasarımdaki boyutların tespit boyutları olarak kullanılması ve yerinde de ruhsata bağlanmamış ancak 12.05.2016 tarih, 2016/6891-R: 1982190 sayılı otel olarak tadilat projesi onaylanmış tasarımlara göre boyutların alındığı, yerindeki ölçüler ruhsata bağlanmamış ancak 12.05.2016 tarih, 2016/6891-R: 1982190 sayılı otel olarak tadilat projesi onaylanmış projedeki ölçülere uyduğu, proje ve yerinde ölçüm göz önüne alındığında, tutanaktaki alan ölçülerinin uygun olduğu, hesap edilen temel para cezası uygun olduğu, ceza kapsamında uygulanan artımlar ise; uygulama İmar planı olan bir alanda yapılmış olmasından bahisle verilen %20 lik artış yapını bulunduğu alanda imar uygulaması olması nedeni ile uygun olduğu, ruhsatı hükümsüz olmasına rağmen inşaatın sürdürülüyor olması kapsamında verilen %50 lik artış, 9.11.2012/6632 sayılı ruhsat süresinin dolmuş olması nedeni ile uygun olduğu, yapı kullanılıyor olmasından verilen %20 lik artım uygun olduğu, keşif sırasında yapının fiilen kullanıldığı, çevre ve görüntü kirliliği oluşturduğun bahisle istinaden uygulanan %20 lik artım uygun bulunmadığı, zira yapının ilk halinin hem ruhsatı hem de iskan belgesi bulunduğu, sonrasında bu yapıda yapılan tadilat 9.11.2012/6632 tarihli ruhsat ile onaylandığı, sonrasında ise yapının ofis ve dükkan olan mimari düzeni, otel olarak yeniden düzenlenmiş ve mimarisi değişmiş olduğundan ruhsat gerektiren bu imalatın ruhsatsız yapıldığı, 3194 sayılı kanunun 42. maddesi uygulama fıkraları (c maddesi kapsamında) artırımlar kısmen uygun kısmen uygun olmadığı, ceza tutanağındaki cezaya konu alan uygun olduğundan temel ceza ve buna bağlı olarak hesap edilen artımlar kısmen uygun kısmen uygun olmadığı" yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmektedir.
 
Uyuşmazlıkta, usulüne uygun olarak düzenlenen ve fiili duruma uygun olduğu bilirkişi raporunda da belirtilen 11/01/2018 tarihli, 003685 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edilen hususlar çerçevesinde, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen kriterlere uygun olarak 3/B yapı sınıf ve grubu ve 5.842,75 m² aykırılıktan etkilenen alan üzerinden hesaplanan temel para cezasında (219.512,12.-TL) hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
Encümen kararının; temel para cezasının 42. maddenin (c) bendinin 5. alt bendi uyarınca artırılmasına (43.902,42.-TL) ilişkin kısmı yönünden;
 
Uyuşmazlığa konu yapının uygulama imar planı bulunan bir alanda yapıldığı ve 42. maddenin 2.fıkrasının (c) bendinin 5. alt bendi uyarınca artırım nedenlerinin mevcut olduğu açık olduğundan, belediye encümeni kararı ile tesis edilen para cezasının bu bende isabet eden kısmında (43.902,42.-TL) hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
Encümen kararının; temel para cezasının 42. maddenin (c) bendinin 9. alt bendi uyarınca artırılmasına (109.756,06.-TL) ilişkin kısmı yönünden;
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 9. alt bendinin, ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen yapıya devam edildiğinin tespit edilmesi durumunda artırım sebebi olarak uygulanacağı, ruhsatın hükümsüz sayılmasının ise, aynı Kanunun 29.maddesi uyarınca, ruhsat tarihinden itibaren iki yıl içinde yapıya başlanmaması veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde söz konusu olacağı dikkate alındığında, ruhsatı hükümsüz hale geldiğinden söz etme olanağı bulunmayan yapılara 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 9. alt bendinin uygulanması koşulu oluşmadığından, para cezasının bu bende isabet eden kısmında (109.756,06.-TL) hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
Encümen kararının; temel para cezasının 42. maddenin (c) bendinin 12. alt bendi uyarınca artırılmasına (43.902,42.-TL) ilişkin kısmı yönünden;
 
Yukarıda yer verilen mevzuat incelendiğinde, 12. alt bent uyarınca para cezasının artırılabilmesi için; yapının tamamlanmış ve kullanılıyor olması gerekmekte olup, uyuşmazlık konusu olayda; yapılan imalatların tamamlanmış ve kullanılıyor olduğunun yapı tatil tutanağında ve bilirkişi raporunda tespit edildiği görülmektedir.
 
Bu durumda; 12. alt bendin uygulanması koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, belediye encümeni kararı ile tesis edilen para cezasının bu bende isabet eden kısmında (43.902,42.-TL) hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
Encümen kararının; temel para cezasının 42. maddenin (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca artırılmasına (43.902,42.-TL) ilişkin kısmı yönünden;
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan para cezasına (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca da artırılarak toplam ceza miktarının belirlendiği, ancak gerek işlemin dayanağı yapı tatil tutanağında, gerekse dava konusu encümen kararında 13. alt bent uyarınca yapılan arttırım sebebine ilişkin hiçbir somut tespitte bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; davalı idarece, işleme konu yapının çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğini somut ve kesin olarak ortaya koyan herhangi bir tespitte bulunulmaksızın, toplam para cezası miktarının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca arttırılarak belirlenmesinde ve para cezasının bu bende isabet eden kısmında da (43.902,42.-TL) hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
Sonuç:
 
Bu durumda, dava konusu encümen kararının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan temel para cezasına ve anılan maddenin 2. fıkrasının (c) bendinin 5. ve 12. alt bentleri uyarınca artırım uygulanmasına ilişkin kısmında (toplam 307.316,96.-TL para cezası) hukuka aykırılık, dava konusu encümen kararının davacıya verilen para cezasında 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 9. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanmasına ilişkin kısmında (toplam 153.658,49.-TL para cezası) ise hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
Öte yandan, idari para cezasına ilişkin aynı belediye encümeni kararı ile bu karara dayanak olan yapı tatil tutanağına ve yıkım kararına ilişkin belediye encümeni kararına karşı yapı sahibi şirket tarafından açılan davada (İstanbul 9. İdare Mahkemesinin E:2018/1573 sayılı dosyası) yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da özetle "mevcut durumun, yapı tatil tutanağında belirtilen hususlarla aynı olduğu" tespitine yer verilmiş, nihayetinde "davanın yapı tatil tutanağına ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddi, yıkıma ilişkin belediye encümeni kararı yönünden davanın reddi, para cezasına ilişkin encümen kararının ise kısmen davanın reddi kısmen iptali" yolunda verilen İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 15.04.2019 tarih ve E:2018/1573, K:2019/819 sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusu, Dairemizin 28.11.2019 tarih ve E:2019/1946, K:2019/3534 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
 
2-İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 29/03/2019 tarih ve E:2018/1608, K:2019/748 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
 
3-26/04/2018 tarihli, 190 sayılı encümen kararının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan temel para cezasına ve anılan maddenin 2. fıkrasının (c) bendinin 5. ve 12. alt bentleri uyarınca artırım uygulanmasına ilişkin kısmı (toplam 307.316,96.-TL para cezası) yönünden davanın REDDİNE,
 
4-26/04/2018 tarihli, 190 sayılı encümen kararının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 9. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanmasına ilişkin kısmının (toplam 153.658,49.-TL para cezası) ise İPTALİNE,
 
5-Dava kısmen iptal kısmen retle sonuçlandığından, aşağıda dökümü yapılan 166,00.-TL dava yargılama giderinin davada haklılık oranına göre takdiren belirlenen 83,00.-TL’sinin ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00.-TL avukatlık ücretinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 83,00.-TL yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
 
6-İstinaf aşamasında davalı İdare tarafından karşılanan 239,60.-TL yargılama giderinin istemde haklılık oranına göre belirlenen 119,80.-TL’sinin ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı İdareye verilmesine, kalan 119,80.-TL yargılama giderinin ise davalı İdare üzerinde bırakılmasına,
 
7-Artan posta giderinin hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemesince istinaf isteminde bulunana iadesine,
 
8-Temyiz süresi geçtikten sonra dava dosyasının ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
9-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanun ile değişik 46. maddesi uyarınca 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 25/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy