İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/1353 Esas 2020/1486 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1353
Karar No: 2020/1486
Karar Tarihi: 30.09.2020



(3194 S. K. m. 5, 32, 42, Geç. m. 16) (2577 S. K. m. 45, 46) (Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği m. 16)
 
İSTEMİN KONUSU: İstanbul 11. İdare Mahkemesinin 27/12/2018 günlü, E:2017/2125, K:2018/2117 sayılı kararının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve talep gibi karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: 20/06/1997 onanlı, 1/500 ölçekli .... Camii ve Merkez Civarı Uygulama İmar Planında .... Parkı alanında kalan İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, .... Mahallesi, 19 pafta, 66 ada, 27-28-29-31-32-33-34-35-36-40-41 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olup davacı şirketin kiracısı olduğu binanın bahçesinde ruhsatsız yapı yapıldığının 25/10/2017 günlü, 3202 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edildiğinden bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 4.437,78.-TL para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız yapıların yıkımına ilişkin 16/11/2017 günlü, 1448 sayılı Eyüpsultan Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 11. İdare Mahkemesince verilen 27/12/2018 günlü, E:2017/2125, K:2018/2117 sayılı kararda; 16/11/2017 günlü, 1448 sayılı Eyüpsultan Belediye Encümeni kararının yıkıma ilişkin kısmı yönünden; dava konusu alanda, 01.06.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 1 ve 7 numaralı alanların 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesi uyarınca yapı niteliği taşıdığının kabulüyle ruhsatsız olarak yapılan ve kentsel sit alanında bulunan taşınmazın ruhsata aykırı kısımlarının ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, dava konusu encümen kararının 1 ve 7 numaralı alanların yıkımına ilişkin kısmında hukuka aykırılık, bu alanlar dışında kalan alanların ise yapı vasfı taşımadığının kabulüyle raporda numaralandırılan 2, 3, 4, 5, 6 nolu alanların yıkımına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı; 16/11/2017 günlü, 1448 sayılı Eyüpsultan Belediye Encümeni kararının para cezasına ilişkin kısmı yönünden; encümen kararında imara aykırı kaçak yapıların yaklaşık 205 m2 olduğu belirtilmesine rağmen yapılan inceleme ve ölçüm ile yapı niteliğinde olmayan çadır, pergola, kum havuzu, kümes vb. yapı niteliğinde olmayan alanlar hesaba katılarak hesaplama yapıldığı görülmekle, davalı idarece temel ceza miktarı hatalı hesaplandığından, para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu 16/11/2017 günlü, 1448 sayılı Eyüpsultan Belediye Encümeni kararının 4.437,78.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı ile bilirkişi raporunda belirtilen 2, 3, 4, 5, 6 nolu alanların yıkımına ilişkin kısmının iptaline,bilirkişi raporunda belirtilen 1 ve 7 numaralı alanların yıkımına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI :
 
Davacı vekili tarafından, ara kararına cevaben dosyaya ibraz edilen İmar Barışı Kayıt Başvurusunun akıbeti beklenmeden istinaf incelemesine konu karar verildiği, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılar için alınan yıkım kararları ve idari para cezalarının iptal edilmesinin 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesi gereği olduğu, 1 ve 7 nolu yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen Yapı Kayıt Belgesi göz önünde bulundurulmadan davanın kısmen reddi yolunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddialarıyla kararın redde ilişkin kısmının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
Davalı İdare tarafından; 25/10/2017 günlü, 3202 sayılı yapı tatil tutanağında belirtilen ve bilirkişi raporunda 2, 3, 4, 5, 6 olarak numaralandırılan alanların ana yapının eklentileri olduğu ve 3194 sayılı Kanunun 5.maddesinde tanımlanan yapı niteliği taşıdığı, bu yapılar bakımından 3194 sayılı Kanunun 32. ve 42. maddelerine göre işlem yapılmasının önünde bir engel bulunmadığı, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, işleme konu yapılar için düzenlenmiş bir yapı kayıt belgesinin ise idarelerine ibraz edilmediği iddialarıyla kararın iptale ilişkin kısmının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Taraflarca savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İNCELEME VE GEREKÇE:
 
MADDİ OLAY :
 
20/06/1997 onanlı, 1/500 ölçekli .... Camii ve Merkez Civarı Uygulama İmar Planında .... Parkı alanında kalan İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, .... Mahallesi, 19 pafta, 66 ada, 27-28-29-31-32-33-34-35-36-40-41 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olup davacı şirketin kiracısı olduğu binanın bahçesinde ruhsatsız yapı yapıldığının 25/10/2017 günlü, 3202 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 4.437,78.-TL para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız yapıların yıkımına ilişkin 16/11/2017 günlü, 1448 sayılı Eyüpsultan Belediye Encümeni iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
İLGİLİ MEVZUAT :
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 6. fıkrasında; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükümleri yer almaktadır.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
 
İdare Mahkemesi kararının,encümen kararının bilirkişi raporunda belirtilen 1 ve 7 numaralı alanların yıkımına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine ilişkin kısmıhukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
Mahkeme kararının,encümen kararının bilirkişi raporunda belirtilen 2, 3, 4, 5, 6 nolu alanların yıkımına ve para cezasına ilişkin kısmıyönünden;
 
İLGİLİ MEVZUAT :
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı (Değişik 6545 S.K./19. md.) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 4. fıkrasında; "Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir..."; 6. fıkrasında; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükümleri yer almaktadır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde yapı; karada ve suda daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. maddesinde belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu, 3. fıkrasında da, ancak, derz, iç ve dış sıva, boya, badana oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratların ruhsata tabi olmadığı hükme bağlanmıştır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti halinde belediye veya Valiliklerce, o andaki inşaat durumu tespit edilip yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı; durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı; bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya Valiliklerden mühürün kaldırılmasını isteyebileceği; ruhsata aykırılık olan yapıda bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonucunda anlaşılır ise mühürün belediye veya Valilikçe kaldırılacağı ve inşaatın devamına izin verileceği, aksi halde ruhsatın iptal edileceği; ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın belediye encümeni veya il İdare Kurulu Kararını müteakip belediye veya Valilikçe yıktırılacağı ve masrafın yapı sahibinden tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
 
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinde para cezasıyla ilgili düzenlemelere yer verilmiş, söz konusu maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, (c) bendinin 2. alt bendinde, kamuya veya bir başkasına ait parselde yapılmış ise cezanın %40'ı, 6. alt bendinde, yapılaşmaya yasaklanmış bir alanda yapılmış ise cezanın % 80'i, 8. alt bendinde ruhsatsız olarak yapılmış ise cezanın % 180'i, 12.alt bendinde, inşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılıyor ise cezanın % 20’si ve 13.alt bendinde, çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet veriyor ise cezanın % 20’si oranında arttırılarak hesaplanacağı, söz konusu arttırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı ve para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
 
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 16. maddesinde; ''Basit tamir ve tadil: Yapılarda derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması işlemleridir. Esaslı tadilat: Yapılarda taşıyıcı unsuru etkileyen veya yapı inşaat alanını veya emsale konu alanını veya taban alanını veya bağımsız bölüm sayısını veya ortak alanların veya bağımsız bölümlerin alanını veya kullanım amacını veya ruhsat eki projelerini değiştiren işlemlerdir. Esaslı tadil, ruhsata tabidir." hükmü yer almaktadır. Aynı maddede; Pergola, bahçede, bina cephelerini değiştirmemek kaydıyla terasta, hafif yapı malzemelerinden dikme ve sık kirişleme ile yapılan ve üzerine yeşil bitki örtüsü sardırılan, etrafı açık, gölgelik amaçlı, yapı ruhsatı olmaksızın inşa edilebilen yapılar olarak tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 63. maddesinde ise; ''Basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için Belediyeye yazılı müracaat edilmesi zorunludur. Bu kapsamda kalmakla birlikte binanın ısı yalıtımını etkileyen işlemler yapılamaz.'' hükmüne yer verilmiştir.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Kararın, yıkıma ilişkin kısmı yönünden;
 
Uyuşmazlıkta; her ne kadar İdare Mahkemesince, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve raporda, yapı tatil tutanağında yer verilen krokide numaralandırılan yerlerden 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı yerlerin içerisinde sandalyeler bulunan çadır, çocuk oyun sahası olarak plastik malzemelerden oluşan oyun grupları, kum havuzu bulunan pergola ve tel ile çevrili kümes niteliğinde olup, yapı niteliğinde olmadığı belirtilmiş ve Mahkeme tarafından rapordaki tespitlere atıf yapılarak krokide numaralandırılan 2, 3, 4, 5, 6 nolu yerlerin yıkımında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin bu kısmının iptaline karar verilmiş ise de, dosya kapsamında mevcut olan yapı tatil tutanağı, dosya kapsamında mevcut olan fotoğraflar ve diğer belgeler incelendiğinde, yapılan imalatların 1/500 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında .... Parkı Alanında kaldığı, pergola niteliğinde olmadığı, tamamının 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde tanımlanan yapı niteliği taşıdığı ve ruhsat alınmasını gerektirdiği anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; yapı niteliği taşıyan ve ruhsat gerektiren imalatların, ruhsat alınmaksızın yapıldığı görüldüğünden ve ruhsata bağlanma olanağı da bulunmadığından, dava konusu encümen kararının 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı yerlerin yıkımına ilişkin kısmında hukuka aykırılık, İdare Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Kararın, idari para cezasına ilişkin kısmına gelince;
 
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının, varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen arttırım sebeplerinin varlığı halinde arttırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı, bu miktar üzerinden; (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen nedenlerin bulunması halinde ayrı ayrı arttırım oranlarının hesaplanması ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından imar para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının sadece hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
 
Dosyanın incelenmesinden; 20/06/1997 onanlı, 1/500 ölçekli .... Camii ve Merkez Civarı Uygulama İmar Planında .... Parkı alanında kalan, İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, .... Mahallesi, 19 pafta, 66 ada, 27-28-29-31-32-33-34-35-36-40-41 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olup davacı şirketin kiracısı olduğu binanın bahçesinde ruhsatsız yapı yapıldığının 25/10/2017 günlü, 3202 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği, dava konusu işlemle, I/A yapı grubuna göre 205 m² aykırılık üzerinden 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine göre hesaplanan temel para cezasına aynı maddenin (c) bendinin 2., 6., 8., 12. ve 13. alt bentlerindeki artırım nedenleri uygulanmak suretiyle belirlenen 4.437,78.-TL para cezasının davacıya verildiği anlaşılmaktadır.
 
Her ne kadar bilirkişi raporunda, cezaya konu alan (205 m²) hesabında dikkate alınan alanların bir kısmının (2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı imalatlar) yapı niteliğinde bulunmaması nedeniyle, cezaya konu alanın uygun olmadığı belirtilmiş ve İdare Mahkemesince de söz konusu rapor hükme esas alınabilecek nitelikte bulunarak “encümen kararında imara aykırı kaçak yapıların yaklaşık 205 m2 olduğu belirtilmesine rağmen yapılan inceleme ve ölçüm ile yapı niteliğinde olmayan çadır, pergola, kum havuzu, kümes vb. yapı niteliğinde olmayan alanlar hesaba katılarak hesaplama yapıldığı görülmekle, davalı idarece temel ceza miktarı hatalı hesaplandığından, para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu encümen kararının para cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş ise de; yapı tatil tutanağında belirtilen aykırı alan miktarının fiili duruma uygun olduğunun bilirkişi raporunda tespit edilmesi ve yukarıda belirtildiği üzere 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı imalatların yapı tanımı kapsamında kalması karşısında, İdare Mahkemesince, para cezasının 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde belirtilen kriterlere uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı ve artırım nedenlerinin mevcut olup olmadığı incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, aykırı alan ve buna bağlı olarak temel ceza miktarının hatalı hesaplandığı gerekçesiyle encümen kararının para cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
 
Dava konusu para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde yer alan kriterlere uygun belirlenip belirlenmediği incelendiğinde;
 
25/10/2017 günlü, 3202 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edilen hususlar çerçevesinde, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen kriterlere uygun olarak 1/A yapı sınıf ve grubu ve 205 m² aykırılıktan etkilenen alan üzerinden hesaplanan temel para cezasında (1.008,60.-TL) hukuka aykırılık, temel para cezası yönünden dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Dava konusu işlemin, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 2. alt bendi uyarınca artırımına ilişkin kısmında;
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 6 numaralı alt bendinin, aykırılığa konu yapının, kamuya veya başkasına ait bir parselde yapılması durumunda uygulanabileceği açıktır.
 
Dosyadaki bilgi belgelerin incelenmesinden; işleme konu yapıların imar planında .... Parkı Alanı olarak belirlenmiş olan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait parseller üzerinde yapıldığı ve bu idare tarafından davacıya muvafakat verildiğine dair bilgi belge bulunmadığı anlaşıldığından, kamuya veya başkasına ait parselde ruhsatsız yapı yapma fiilinin gerçekleştiği, bu nedenle 2 numaralı alt bent uyarınca arttırım uygulanmasında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu bende ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Dava konusu işlemin, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 6. alt bendi uyarınca artırımına ilişkin kısmında;
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 6 numaralı alt bendinin, ilgili taşınmazın bulunduğu alanda yapılaşmanın tümüyle yasaklanması durumunda (1. derece askeri yasak bölge, 1. derece arkeolojik veya doğal sit alanları vb.) uygulanabileceği açıktır.
 
Bu durumda; söz konusu ruhsatsız yapının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin (c) bendinin 6 numaralı alt bendi uyarınca yapılaşmaya yasaklanmış bir alanda yapıldığından bahisle cezanın %80 oranında artırıldığı, taşınmazın bulunduğu alanın tamamen yapılaşmaya yasak olmadığı, .... Parkı alanında, yapılaşmanın özel izin ve usullere tabi olduğu anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; işleme konu yapının bulunduğu alanda yapılaşmanın tümüyle yasak olmadığı anlaşıldığından, dava konusu encümen kararının 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan temel para cezasına (c) bendinin 6. alt bendi uyarınca arttırım uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık, dava konusu para cezasının iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bu alt bende ilişkin kısmında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
 
Dava konusu işlemin, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 8. alt bendi uyarınca artırımına ilişkin kısmında;
 
3194 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 8 numaralı alt bendinde belirtilen artırım nedeninin uygulanabilmesi için, yapının tamamının ruhsatsız olarak yapılmış olması gerekmektedir.
 
Dava konusu yapıların tamamının ruhsatsız olarak yapıldığı anlaşıldığından, 8. alt bent uyarınca artırım uygulanmasında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu bende ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Dava konusu işlemin, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 12. alt bendi uyarınca artırımına ilişkin kısmında;
 
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 12. alt bendi uyarınca artırım uygulanması için; yapının inşai faaliyetlerinin tamamlanmış ve yapının kullanılıyor olması gerekmektedir.
 
Dava konusu yapıların inşai faaliyetlerinin tamamlandığı anlaşıldığından, 12. alt bent uyarınca artırım uygulanmasında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu bende ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Dava konusu işlemin, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 13. alt bendi uyarınca artırımına ilişkin kısmında;
 
Yukarıda yer verilen hükmün değerlendirilmesinden, temel para cezasına anılan artırımın uygulanabilmesi için, yapının çevre ve görüntü kirliliği sebebiyet verdiğine ilişkin somut tespitlerin tutanakta ya da işlemde açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
 
Bu durumda; davalı idarece, işleme konu yapının çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğini açık ve kesin olarak ortaya koyan herhangi bir tespitte bulunulmaksızın, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 13 numaralı alt bendi uyarınca arttırım uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu para cezasının iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bu alt bende ilişkin kısmında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
 
Sonuç olarak; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezasına ve bu cezanın aynı fıkranın (c) bendinin 2., 8. ve 12. alt bentleri uyarınca artırılmasına ilişkin kısmında hukuki isabet, temel para cezasının (c) bendinin 6. ve 13. alt bentleri uyarınca artırılmasına ilişkin kısmında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU :
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İstanbul 11. İdare Mahkemesinin 27/12/2018 günlü, E:2017/2125, K:2018/2117 sayılı kararının 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca 1 ve 7 numaralı yerlerin yıkımı yönünden davanın reddine ilişkin kısmına yönelik davacının istinaf başvurusunun REDDİNE,
 
2-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜile İdare Mahkemesi kararının 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı yerlerin yıkımı ile 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezasına (1.008,60.-TL) ve bu cezanın aynı fıkranın (c) bendinin 2. (403,44.-TL), 8. (1.815,48.-TL) ve 12. (201,72.-TL) alt bentleri uyarınca artırılmasına ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, dava konusu encümen kararının 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı yerlerin yıkımına ve 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezası (1.008,60.-TL) ile bu cezanın aynı fıkranın (c) bendinin 2. (403,44.-TL), 8. (1.815,48.-TL) ve 12. (201,72.-TL) alt bentleri uyarınca artırılmasına ilişkin kısmı (toplam 3.429,24.-TL) yönünden davanın REDDİNE, davalı idarenin, İdare Mahkemesi kararının, para cezasının (c) bendinin 6. (806,82.-TL) ve 13. (201,72.-TL) alt bentleri uyarınca artırılmasına ilişkin kısmına (toplam 1.008,54.-TL) yönelik istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE,
 
3-Tarafların davada haklılık durumu değişmediğinden, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmı hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından karşılanan 147,55.-TL istinaf giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idarece karşılanan 147,55.-TL istinaf giderinin istemde haklılık oranına göre belirlenen 98,37.-TL’sinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kalan 49,18.-TL istinaf giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
 
4-Artan posta giderinin mahkemesince istinaf isteminde bulunanlara iadesine,
 
5-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 6.bendi gereğince kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
 
6-Aynı Kanun maddesi uyarınca kesin olarak 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy