İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/745 Esas 2020/1245 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/745
Karar No: 2020/1245
Karar Tarihi: 30.09.2020



(2577 S. K. m. 45)
 
İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul ili, …. ilçesi, …… Mevkii, 23 pafta, 2089 parsel sayılı taşınmazın hissedarları olan davacılar tarafından, söz konusu taşınmazı da kapsayan alanlarla ilgili olarak 12.11.2016 tarih ve 29886 sayılı Resmi Gazete'te yayımlanan 2016/9392 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan ilan edilen bölgeye ilişkin olarak hazırlanan ve 09.03.2017-07.04.2017 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli .... Meydanı Kentsel Dönüşüm Alanı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli ….. Meydanı Kentsel Dönüşüm Alanı Uygulama İmar Planı ve bu planlara askı ilan süresi içerisinde yapılan itirazın reddine ilişkin 09.06.2017 tarih ve 18579 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, "....... Meydanı Kentsel Dönüşüm Alanı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı yönünden yapılan değerlendirme;
 
a) Fonksiyon açısından;
 
Plan açıklama raporunda, ….. Meydanının bir kamusal alan olarak tasarımı, kentsel odak noktası olarak sinerji oluşturulması hedeflenen bir buluşma noktası olması ve kentsel mekan kalitesi endişeleriyle ele alınan ve kurgulanan bir bölge olmasının planlama yaklaşımı olarak belirlendiği, planlama amacının ise uygulanabilir, sürdürülebilir, çağdaş planlama ve tasarım ilkelerine uygun bir kentsel mekan üretilmesi olarak ortaya konulduğu, davacıya ait parselin dava konusu Nazım ve Uygulama İmar Planlarında "konut+ticaret" kullanımında, 1/100000 ölçekli çevre düzeni planında "Meskun Alan" kullanımında kaldığı, bu yönüyle önerilen fonksiyonun planların kademeli birlikteliği ilkesine bir aykırılık barındırmadığı gibi önceki planlardaki "kısmen konut kısmen park" fonksiyonu yönünden değerlendirildiğinde davacının aleyhine bir durumun söz konusu olmadığı gibi davacıların parsele verilen işlev yönünden de bir itirazının olmadığı, donatı alanları yönünden, dava konusu planın önceki plandan çok daha fazla sosyal ve teknik altyapı alanının erişilebilirlik ölçütlerine uygun ve kullanımlar arasındaki ilişkiler güçlendirilerecek biçimde önerildiği, yapı yoğunluğunda bir değişime gidilmeksizin genelde donatı alanlarının özelde de park ve yeşil alanların arttırılmış olmasının planın çevresel anlamda hem mevcut duruma hem de önceki duruma göre olumlu etkide bulunacağı, planda öngörülen kararların gerekli analitik incelemler neticesinde oluşturulduğu, bölgedeki yetersiz donatının Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca arttırılmaya çalışıldığı, plan genelinde konut ve ticaret kullanımlarının birleştirilerek konut+ticaret kullanımlarının getirildiği, önceki planlama işlemlerine göre yapılaşma haklarında büyük değişimlerin meydana gelmediği, planda öngörülen kararların gerekli analitik incelemeler neticesinde oluşturulduğu, davacılara ait parselin de bu bağlamda planın genel yaklaşımı ve amacına uygun biçimde konut ve ticaret kullanımına alındığı, sadece fiili yapılara göre plan kararı üretilmesinin plan tekniğine aykırı olacağı aksi halde fiili durumun plana işlenmesinden ibaret bir planlama işlevine dönüşeceği bunun ise mevzuat ve plan ile şehircilik ilkelerine aykırı olacağı bu nedenle çevresiyle birlikte değerlendirilmek suretiyle yapılan dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında davacıya ait parsele öngörülen fonksiyonlar yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
 
b) Transfer açısından;...
 
O halde, İmar Kanununda yer almayan taşınmazın imar hakkının transferini öngören söz konusu yöntemin uyuşmazlığa konu planlama ile kabul edilmesinde ilgili plan notu yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
 
.... Meydanı Kentsel Dönüşüm Alanı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı yönünden yapılan değerlendirme;
 
a) Fonksiyon açısından;
 
Davacıların hissedarı oldukları 23 pafta, 2089 parselin dayanak 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında "konut+ticaret" kullanımında kaldığı, bu kullanımların 1/1000 ölçekli dava konusu uygulama imar planında da korunduğu, davacıya ait parselin 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki arazi kullanım kararında hukuka aykırılık bulunmadığının belirlendiği, bu haliyle davacıya ait parsele üst ölçekli plan kararına uygun biçimde önerilen fonksiyon yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
b) Kütle yapılaşması açısından;...
 
Dava konusu uygulama imar planına ait plan açıklama raporu ve plan notları ile kütle yapılaşma yoluna gidildiği ve belirlenen kütlelere dahil olacak parseller üzerinden yapılan hesaplamaya göre inşaat alanının belirlendiği, bu kütlelere giren parsellerin kısmen ya da tamamen imarlı alanda kaldığı, ancak kütle içine dahil olan her bir parselin ne kadar bir oranda imarlı alana dahil edildiğinin belli olmadığı, her parselin hakkaniyet ölçüsü çerçevesinde eşit oranda imar hakkına kavuşup kavuşmadığının belli olmadığı, bunun yanında tamamen veya kısmen donatı alanında kalan bazı parsellere (342 ada 1,2,3 parsel) imar hakkı verilmediği, bir başka anlatımla kütle yapılaşmasına bu parsellerin dahil edilmediği, donatı alanında kalan parsellerin bir kısmına imar hakkı verilmesine karşın bir kısmına bu hakkın verilmemesinin planlamada eşitlik ilkesine aykırı olduğu, bu parsellerin kamulaştırmaya konu olabilecekleri düşünülse dahi imar planı içerisinde bir kısım parsellerin imar hakkına kavuşması sağlanırken bir kısmının kütle yapılaşması dışında belirsiz bir biçimde bırakılmasının yerinde olmadığı, donatı alanında kalan parsellerin bir kısmına (1030 ada 4 ve 8 parsel gibi) ise mevcut konumundan uzaktaki bir imar adasında imar hakkı verildiği, imarlı alanda kalan bazı parsellerin (204/33)ise ilgili tabloda yer almadığı, yani yapılaşma hakkından yararlandırılmadığı, planlama alanındaki parsellerin hangi kriterler çerçevesinde dağılımının yapıldığının belli olmadığı, dolayısıyla uygulama imar planının öngörülen kütle yapılaşması yönünden yerinde olmadığı görülmektedir.
 
Bunun yanında, uygulama imar planında taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal, yapı yaklaşma mesafesi gibi yapılaşma şartlarının gösterilmesi gerektiği halde dava konusu uygulama imar planında bu gösterimlerin yer almadığı, ayrıca uygulama imar planı ile parsellerin büyük bir kısmının bir kütleye dahil edilmiş ise de bu kütle yapılaşmanın ancak yukarıda tanımına yer verilen kentsel tasarım projesinin konusu olabileceği veya parsellerin bir hamur haline getirilip imar parsellerinden uygulamaya giren maliklere dağıtım yapılması şeklinde uygulanan parselasyon planının konusu olabileceği, nitekim imar uygulamasını andıracak şekilde bir kısım parsellerin bir yerden başka bir yere kaydırılması gibi uygulamaların dava konusu uygulama imar planında söz konusu olduğu, bu şekilde yapılan planlama işleminin de uygulama imar planının özüne aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle dava konusu nazım ve uygulama imar planındaki parsele verilen fonksiyonlar yönünden davanın reddine, dava konusu nazım imar planındaki transfere ilişkin hüküm ile uygulama imar planındaki kütle yapılaşmaya ilişkin kısmı yönünden ise planların iptaline ilişkin İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 28/02/2020 tarih ve E:2019/13, K:2020/384 sayılı kararının; "iptale" ilişkin kısmının; davalı tarafından; riskli alan bütününde yerleşilebilirlik ilkesi, taşıma kapasitesi, ulaşım ve donatı olanakları göz önünde bulundurularak imar planlarının onaylandığı, parsel sahiplerinin hak kaybına uğramayacağı, dava konusu işlemin olması lazım gelen prosedür takip edilerek mevzuattaki usul ve esaslar çerçevesinde hukuka uygun olarak tesis edildiği iddialarıyla, müdahil tarafından; kamu idarelerinin 2008 yılından bu yana duruşlarının dava konusu parselinde içinde bulunduğu bu alanı kamuya kazandırmak olduğu, ....'ın en eski yerleşmelerinden biri olan alanın meydan+park alanı olarak düzenlenmesinin uygun olduğu, kamuya değer katacak bir çalışmanın yapıldığı, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir çevre oluşturmak adına yapılan düzenlemenin gerekli olduğu iddialarıyla kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Dava konusu imar planlarının plan notları bağlamında, plan kademelenmesi ve eşitlik ilkesine aykırı hususlar içerdiği, istinaf dilekçesinde belirtilen hususların mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın bu kısımının usul ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek istinaf istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuki ve kanuni gerekçeleri Dairemizce de uygun bulunan İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 28/02/2020 tarih ve E:2019/13, K:2020/384 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istinaf talebinin reddine, istinaf aşamasında yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderlerinin ilgililer üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasındaki posta gideri avansından artan kısmın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra re'sen ilgililerine iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere,30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy