İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/736 Esas 2020/1208 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/736
Karar No: 2020/1208
Karar Tarihi: 30.09.2020



(3194 S. K. m. 18) (2577 S. K. m. 15)
 
İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Şile İlçesi, ..... Mahallesi, ..... Mevkii, 35 parselde kayıtlı taşınmazın hisseli maliki davacılar tarafından, 18.03.2016 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Şile İlçesi Doğu Sahili Bölgesi I. Nazım İmar Planı ve 22.01.2018 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli ..... Uygulama İmar Planı ile 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin işlemin taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılan davada,"...1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına ilişkin olarak; Yukarıda yer alan mevzuat hükmü ve dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu imar planlarının yapımında, planlama alanı için belirlenen projeksiyon nüfusun ihtiyaçları doğrultusunda, bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarının asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyularak kullanım kararlarının belirlendiği, sözkonusu donatı alanlarının ayrılması mevzuat gereği zorunlu olduğu, dolayısıyla dava konusu planların şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, koruma mevzuatı ile yöntem ve tekniklerine, imar ve ilgili mevzuat hükümlerine ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır. 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasına ilişkin olarak; Bu durumda, İdare Mahkemelerinde idari işlemlerin iptali istenebileceği ve ortada İdare Mahkemesince inceleme konusu yapılacak tesis edilmiş bir işlem bulunmadığı anlaşılmakla davanın bu kısmı yönünden incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, malik olunan taşınmazın %40 oranından fazla olacak şekilde donatı alanına alındığı yönünden Planlara itiraz edilmekte ise de imar planlarının yapımında, planlama alanı için belirlenen projeksiyon nüfusun ihtiyaçları doğrultusunda, bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarının asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyularak kullanım kararlarının belirlendiği, söz konusu donatı alanlarının ayrılması mevzuat gereği zorunlu olmakla birlikte, bu hususun 18. Madde imar uygulamasında değerlendirilmesi gerektiğinden davacının bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmamaktadır." gerekçesiyle davanın parselasyon yapılmasına ilişkin işlem yönünden davanın 2577 Sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca incelenmeksizin reddine, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planı yönünden ise davanın reddine ilişkin İstanbul5.İdareMahkemesi'nin 30/12/2019tarih ve E:2018/1949, K:2019/2660sayılı kararının; davalı idare beyanlarına dayalı olarak eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verildiği, dava konusu taşınmazdan daha önce DOP kesintisi yapıldığı, ikinci kez DOP kesintisi yapılamayacağı, taşınmazın melen havzası içerisinde yer almasına rağmen İSKİ görüşü alınmadığı iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf dilekçesinde belirtilen hususların mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
ŞİLE BELEDİYE BAŞKANLIĞI SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf dilekçesinde belirtilen hususların mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuki ve kanuni gerekçeleri Dairemizce de uygun bulunan İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 30/12/2019 tarih ve E:2018/1949, K:2019/2660 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istinaf talebinin reddine, istinaf aşamasında yapılan 203,10-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasındaki posta gideri avansından artan kısmın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra re'sen davacılara iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy