İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/784 Esas 2020/1913 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/784
Karar No: 2020/1913
Karar Tarihi: 28.10.2020



(213 S. K. m. 3, 30, 134, 353) (2577 S. K. m. 45, 46, 49)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak 2017 yılına ilişkin re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2017/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri kurum geçici vergisi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/ 1.maddesi uyarınca 2017 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle açılan davanın 2017/1-3,4-6,7-9,10,12 dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh olunan kurum geçici vergi aslı ve kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın kabulüne, diğer talepler yönünden ise reddine karar veren İstanbul 5. Vergi Mahkemesi'nin 27/12/2019 tarih ve E:2019/685, K:2019/2624 sayılı kararına taraflarca istinaf isteminde bulunarak; kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Taraflarca savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İstanbul Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf başvurusu, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak 2017 yılına ilişkin re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2017/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri kurum geçici vergisi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/ 1.maddesi uyarınca 2017 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkralarının taraflarca kaldırılması istemine ilişkindir.
 
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 1.fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine başvurulabileceği; 2.fıkrasında, istinafın, temyizin şekli ve usullerine tabi olduğu; 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkünse gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir hükümleri yer almaktadır.
 
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; istinafa konu kararın kurum geçici vergi aslı ve kesilen özel usulsüzlük cezasının iptaline ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasa’nın 45. ve 49.maddelerinde sayılan kaldırılmasını gerektiren nedenlerin bulunmadığı ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da kararın anılan kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı sonucuna varıldığından davalı idare istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
 
Davacı istinaf başvurusuna gelince;
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun "Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat" başlıklı 3. maddesinin B fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğu, "Vergi İncelemelerinde Maksat" başlıklı 134. maddesinde; vergi incelemelerinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, 30. maddesinde; Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinin re’sen tarh sebebi olduğu açıklanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin sahte belge düzenleme fiilinden dolayı 2016 takvim yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde düzenlenen 13/12/2018 tarih ve 2018-A-7631/32 sayılı Vergi Tekniği Raporu gözönünde bulundurularak, sahte fatura tutarı üzerinden belli bir oranda (%2) komisyon geliri elde edildiği kabul edilmek suretiyle, vergi inceleme raporuna istinaden davacı hakkında re'sen düzenlenen 2017/1-12 dönemi kurumlar vergisi, 2017/1-3,4-6,7-9,10,12 dönemi kurum geçici vergisi, 213 sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi üzerine cezalı tarhiyatların ve kesilen cezanın iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğünün …. vergi numaralı mükellefi ... Beyaz Eşya Elektronik Ve Otomotiv Anonim Şirketi hakkında düzenlenen 13/12/2018tarih ve 2018-A-7631/32sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden: Belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki bir başka ülkeye yapılan toptan ticaret(çeşitli malların toptan ticareti) faaliyeti yürütmek üzere 22/06/2015 tarihinde ... adlı kişi tarafından tek ortak olarak kurulduğu, şirket müdürü olarak ise ...'un atandığı, şirketin 2016 yılına ilişkin kurumlar, kurum geçici ve katma değer vergisi beyannamelerinin incelenmesinden 2016 yılı gelir vergisi matrahının 14.926,30-TL, hesaplanan kurumlar vergisinin 2.985,26-TL, mahsup edilecek geçici vergilerin 2.756,49-TL, ödenmesi gereken kurumlar vergisinin ise 228,77-TL olarak beyan edildiği, 2016/01 ilâ 12 dönemlerine ilişkin KDV matrahları toplamının 5.181.539,95-TL olduğu, şirketin 2017 yılına ilişkin kurumlar, kurum geçici ve katma değer vergisi beyannamelerinin incelenmesinden 2017 yılı hesaplanan kurumlar vergisinin 0,00-TL, mahsup edilecek geçici vergilerin 0,00-TL, ödenmesi gereken kurumlar vergisinin ise 0,00-TL olarak beyan edildiği, 2016/01 ilâ 12 dönemlerine ilişkin KDV matrahları toplamının 77.500,00-TL olduğu, işyeri adresinde yapılan 06/07/2015 tarihli yoklamada; şirketin faal olduğu, işyerinde ofis mobilyaları bulunduğu, emtia bulunmadığı, 17/11/2015 tarihli yoklamada; yetkili bir kişiye rastlanmadığından tespit yapılamadığı, 07/12/2015 tarihli yoklamada; işyerinin tek katlı ve 100m² olduğu, kirasının 500,00-TL olduğu, ÖKC ve POS cihazı bulunmadığı, çalışan olmadığı, ticari faaliyetle ilgili emtia bulunmadığı, ofis eşyaları bulunduğu, 18/01/2016 tarihli yoklamada; yetkili bir kişiye rastlanmadığından tespit yapılamadığı, 08/02/2016 tarihli yoklamada; yetkili bir kişiye rastlanmadığından tespit yapılamadığı, 24/03/2016 tarihli yoklamada; adreste ..., ... ve … ünvanlı tabelaların bulunduğu, adresi kimsenin açmadığı, yetkili bir kişiye rastlanmadığından tespit yapılamadığı, 11/04/2016 tarihli yoklamada; adresin … ... Aracılık Hizm. Ltd. Şti. İle ortak kullanıldığı, şirkete ait emtia ve stok bulunmadığı, 35 m² alanın ofis olarak kullanıldığı, POS cihazı bulunmadığı, çalışan, şube ve deposunun bulunmadığı, 04/01/2016 tarihli yoklamada; işyerinin kapalı olduğu, adreste … Grup ünvanlı şirketin faal olduğu, mükellefin adreste tanınmadığı, 09/02/2018 tarihli yoklama; aynı adreste ... Aktif sigorta Aracılık Hizm. Ltd. Şti. Ve … Tüketim Mal. Eletronik ve Oto. Tic. Ltd. Şti. Firmalarında bulunduğu, POS cihazı bulunmadığı, ofis malzemeleri bulunduğu, emtia bulunmadığı tespitlerine yer verildiği, mükellef kurumun 2016 hesap dönemindeki Bs-Ba bildirim formunda; 152 adet belge karşılığında 7.069.382,00-TL tutarında mal ve hizmet sattığını beyan ettiği, karşıt bildirimlerde ise 77 adet belge karşılığında 5.442.231,00-TL tutarında mükellef kurumdan mal ve hizmet satın alındığının beyan edildiği, bildirimlerde 1.627.151,00-TL tutarında uyumsuzluğun bulunduğu, 2016 dönemindeki Ba-Bs bildirim formunda; 78 adet belge karşılığında 5.99.817,00-TL tutarında mal-hizmet satın alındığının bildirildiği, karşıt bildirimlerde ise 43 adet belge karşılığında 4.857.538,00-TL tutarında mükellefe mal ve hizmet sattıklarını beyan ettikleri, bildirimlerde 1.131.279,00-TL tutarında uyumsuzluğun bulunduğu, 2017 hesap dönemindeki Bs-Ba bildirim formunda; 10 adet belge karşılığında 592.509,00-TL tutarında mal ve hizmet sattığını beyan ettiği, karşıt bildirimlerde ise 5 adet belge karşılığında 220.000,00-TL tutarında mükellef kurumdan mal ve hizmet satın alındığının beyan edildiği, bildirimlerde 372.509,00-TL tutarında uyumsuzluğun bulunduğu, 2017 dönemindeki Ba-Bs bildirim formunda; 2 adet belge karşılığında 77.449,00-TL tutarında mal-hizmet satın alındığının bildirildiği, karşıt bildirimlerde ise 2 adet belge karşılığında 68.854,00-TL tutarında mükellefe mal ve hizmet sattıklarını beyan ettikleri, bildirimlerde 8.595,00-TL tutarında uyumsuzluğun bulunduğu, mükellef kurumun 2016 hesap döneminde mal-hizmet satın aldığı firmaların %62 hakkında, 2017 yılında ise %40 hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, bir kısmı hakkında vergi incelemelerinin devam ettiği, mükellef kurumun mal ve hizmet satışı yaptığı firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemelerin çoğunluğunun uyumlu olduğu, mükellef kurumun altın satışlarına ilişkin yapılan araştırmalarda, satış yapılan kişilerin altınları fiilen almadıkları, mükellefin gösterdiği kuyumcuya bozdurduğu, parasını tarafına verdiği, karşılığında faizli senet düzenlendiği veya satış yapıldığı beyan edilen kişilere doğrudan nakit para verildiği, karşılığında verilen tutarın üzerinde çek, senet alındığı, mükellef kurumun altın alışını yaptığını beyan ettiği firma nezdinde yapılan karşıt incelemenin uyumlu olduğu, mükellefin tefecilik faaliyetinden elde ettiği (faiz)komisyon gelirinin; 2016 hesap döneminde 40.959,97-TL olarak, 2017 hesap döneminde ise 14.510,80-TL olduğu, BSMV(faiz gelirinin %5'i) tutarının; 2016 hesap döneminde 2.048,00-TL, 2017 hesap döneminde 725,54-TL olduğu, mükellefin tefecilik faaliyeti dışında düzenlediği sahte faturalardan elde ettiği komisyon gelirinin; 2016 hesap döneminde komisyon gelirine esas teşkil eden tutarın KDV dahil toplam 6.114.217,14-TL, komisyon gelirinin 122.284,34-TL, ikrazatçılık gerinden BSMV tutarının düşülmesinden sonra kalan tutarın 38.911,97-TL ve toplam komisyon gelirinin 161.196,31- TL olduğu, 2017 hesap döneminde komisyon gelirine esas teşkil eden tutarın KDV dahil toplam 91.450,00-TL, komisyon gelirinin 1.829,00-TL, ikrazatçılık gerinden BSMV tutarının düşülmesinden sonra kalan tutarın 13.785,26-TL ve toplam komisyon gelirinin 15.614,26- TL olduğu, sonuç olarak davacı mükellefin 2016 ve 2017 hesap dönemlerinde gerçek bir mal ve hizmet üretimi veya alım satımı yapabilecek faaliyeti olmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığı, mükellef kurumun altın satış faturalarını faiz geliri karşılığında kişilere faiz ile nakit para vererek tefecilik faaliyeti kapsamında düzenlediği, bu işlemleri izinsiz olarak ve mutad meslek şeklinde yaptığı, altın satış faturalarının tefecilik olarak nitelendirilmesi gerektiği, altın satış faturalı dışında kalan diğer faturaların ise sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde tespit ve değerlendirilmelerde bulunulmuştur.
 
Yukarıda yapılan tüm tespitler değerlendirildiğinde, dava konusu tarhiyatların davacının ilgili yılda yapmış olduğu altın satışlarının tefecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi sonucu elde ettiği varsayılan komisyon geliri ile tefecilik faaliyeti dışında düzenlediği faturalardan elde ettiği varsayılan komisyon gelirine ilişkin olduğu; tefecilik faaliyetine ilişkin olarak bir kısım alıcıların ifadesine başvurulduğu, bunlardan bazılarının davacıdan gerçekten altın aldıklarına, bir kısmının ise faiz karşılığı nakit borç para aldıklarına dair beyanlarda bulunduğu, buna karşılık davacı kurum yetkilisinin ise vadeli alışveriş yapan ve ödeme yapmayan veya kısmi ödeme yapan kimi müşterilerinin iftira atma yoluna gittiğini, tüm ürünlerin faturalarının mevcut olduğunu, ayrıca bu tür iftiraların olabileceğini tahmin ettiklerinden teslim tutanağı ve ürün teslim anını belgeleyen fotoğraflar bulundurduklarını beyan ettiği, söz konusu tutanak ve fotoğrafların dava dosyasına da eklendiği, kaldı ki Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde açıklandığı üzere vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı kuralına göre tek başına yeterli delil kabul edilemeyeceği, davacının ilgili yıllarda gerçek altın satışlarının bulunduğu hususunun açık olduğu, diğer taraftan tefecilik faaliyeti dışında elde ettiği komisyon geliri bulunduğuna dair de yukarıda anılan tespitlerin yeterli olmadığı sonucuna varıldığından, bu nedenle davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulüyle İstanbul 5. Vergi Mahkemesi'nin 27/12/2019 tarih ve E:2019/685, K:2019/2624 sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın kabulüne, aşağıda dökümü yapılan 11,00 TL tutarındaki yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 141,60 TL tutarındaki yargılama gideri ile davacı vekili lehine A.A.Ü.U uyarınca belirlenen 1.890,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafından davacıya ödenmesine, davacıdan tahsil edilen 113,30 TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, artan posta ücretinin taraflara iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 28/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy