İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2020/371 Esas 2020/1180 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/371
Karar No: 2020/1180
Karar Tarihi: 06.10.2020



(657 S. K. m. 20, 94, 98, 105) (4721 S. K. m. 405) (Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 6)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Sakarya İli, Adapazarı ilçesi, ….. Ortaokulu'nda hizmetli olarak görev yapan davacının, 01.02.2019-11.02.2019 tarihleri arasında mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesi uyarınca memurluktan çekilme isteğinde bulunulmuş sayılarak aynı Kanunun 98/c maddesi uyarınca memuriyet görevine son verilmesine ilişkin 17/02/2019 tarih ve 3419008 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 18/10/2019 tarih ve E:2019/266, K:2019/695 sayılı kararının; davacının kesintisiz ve mazeretsiz olarak 10 gün süreyle göreve gelmediği ve bu döneme ilişkin herhangi bir sağlık raporu ibraz edemediği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava, Sakarya İli, Adapazarı ilçesi, ……… Ortaokulu'nda hizmetli olarak görev yapan davacının, 01.02.2019-11.02.2019 tarihleri arasında mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesi uyarınca memurluktan çekilme isteğinde bulunulmuş sayılarak aynı Kanunun 98/c maddesi uyarınca memuriyet görevine son verilmesine ilişkin 17/02/2019 tarih ve 3419008 sayılı davalı idare işleminin iptali açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince; "...hafta sonu tatilinde göreve gelmesi gerektiğine dair hakkında bir belirleme yapılmayan davacının, soruşturma raporunda tespit edilen göreve devam etmediği günlerden hafta sonu tatillerinin çıkarılması halinde göreve gelmediği gün sayısının 7 olduğu, bu yönden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun aradığı görevi terkin kesintisiz olarak 10 gün süre ile devam etmesi şartının gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, davacının 01.02.2019-11.02.2019 tarihleri arasında mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/c maddesi uyarınca memuriyet görevine son verilmesine ilişkin 17/02/2019 tarih ve 81181707-903.02.01-E.3419008 Sakarya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı (...) davacının vücut fonksiyon kaybı oranının %45 olacak şekilde şizofren hastası (tedavi ile çalışma olanağı veren) olduğu, 20.10.2015-10.11.2015 tarihleri arasında bipolar duygulanım bozukluğu, 21.08.2017-27.09.2017 tarihleri arasında şizofreni tanısıyla hastanede uzun bir süre tedavi gördüğü, yine davacının engelli kadrosundan istihdam edilerek memuriyete başlatıldığı, diğer taraftan Sakarya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E.2015/17 K:2015/1368 sayılı kararı ile davacının kısıtlanarak hakkında vesayet kararının verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; istihdam edilmesi aşamasında dahi farklı rejime tabi olarak göreve başlatılan davacının, engellilik durumu, gördüğü tedavi ve kullandığı ilaçlar ile kısıtlılık durumu gözetilerek; idarenin 657 sayılı Kanun'un 105. maddesi uyarınca davacıyı tedavi kurumuna sevk ederek buradan alınacak rapor doğrultusunda hareket etmesi, gerekirse izin veya emeklilik hükümlerini uygulaması gerekirken, bu yola başvurulmaksızın tesis edilen davacının on gün süre ile göreve gelmediğinden bahisle görevinden çekilme isteğinde bulunulmuş sayılarak memuriyet görevine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 20.maddesinde; Devlet memurlarının, bu kanunda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilecekleri, 94.maddesinde, Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabileceği, mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı hükme bağlanmış, "memurluğun sona ermesi' başlıklı 98. maddesinde de, "Devlet memurlarının a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması; b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi; c) Memurluktan çekilmesi; ç) İstek, yaş haddi, malullük sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması; d) Ölümü; hallerinde memurluğu sona erer." hükmüne yer verilmiştir.
 
Aynı Kanunun "hastalık ve refakat izni" başlıklı 105.maddesinde, "Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir. Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır. Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar." hükmü bulunmaktadır.
 
Ayrıca, 29/10/2011 tarih ve 28099 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Hastalık Raporu ve İzin Süreleri" başlıklı 6.maddesinde, "Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem veakıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir. Azamî izin sürelerinin hesabında, aynı hastalığa bağlı olarak fasılalarla kullanılan hastalık izinleri de iki izin arasında geçen sürenin bir yıldan az olması kaydıyla dikkate alınır. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, birinci fıkrada belirtilen hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır....." düzenlemesi yer almaktadır.
 
Son olarak Türk Medeni Kanunu’nun 405 maddesinde, "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini yürütemeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginkısıtlanır." kuralı bulunmaktadır.
 
Dosyanın incelenmesinden, davacının Sakarya İli, Adapazarı ilçesi, ..... Ortaokulu'nda yardımcı hizmetler kadrosunda (hizmetli) olarak görev yapmakta iken "01.02.2019 ile 11.02.2019 tarihleri arasında hiçbir mazeret bildirmeden ve izin almadan okuldaki görevine gelmediği" iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma sonucu düzenlenen 14.02.2019 tarih ve 3259796 sayılı soruşturma raporunda; davacının anılan tarihlerde göreve gelmediği yönünde tutanak düzenlendiği, soruşturma esnasında da ilgilinin göreve gelmediği ve bütün aramalara rağmen telefonlara cevap vermediği, bu şekilde hafta sonları da dahil olmak üzere 10 gün süreyle mazeret beyan etmeden kesintisiz olarak göreve gelmediğinden 657 sayılı Kanunun 98/c maddesi uyarınca memurluk görevinin sona erdirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, Sakarya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 17/02/2019 tarih ve 3419008 sayılı işlemi ile anılan soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesi uyarınca memurluktan çekilme isteğinde bulunmuş sayılarak aynı Kanunun 98/c maddesi uyarınca memuriyet görevine son verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta, Dairemizin 10.09.2020 tarihli ara kararına cevaben dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacının ilk olarak 2015 yılında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümlerine tabi personel olarak atandığı anlaşıldığından, istinafa konu kararda "davacının engelli kadrosundan istihdam edilerek memuriyete başladığı"yönünde yer verilen gerekçede isabet bulunmadığı, aynı şekilde; yukarıda sözü edilen Kanun hükmünde yer verilen "görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde"ifadesinden anlaşılacağı üzere, sürenin hesabında hafta sonu tatilleri dikkate alınmadığı takdirde kesintisiz olarak 10 gün göreve gelmeme durumunun fiilen mümkün olamayacağı, bu nedenle sürenin hesabında hafta sonu tatillerinin de dikkate alınacağı açık olduğundan İdare Mahkemesince, davacının "göreve devam etmediği günlerden hafta sonu tatillerinin çıkarılması halinde göreve gelmediği gün sayısının 7 olduğu, bu yönden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun aradığı görevi terkin kesintisiz olarak 10 gün süre ile devam etmesi şartının gerçekleşmediği" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesinde de hukuki isabet görülmemiştir.
 
Bununla birlikte, memurun uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren bir hastalığa yakalanması durumunda hangi prosedürün izlenmesi gerektiğinin 657 sayılı Kanunun 105.maddesi ile Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi hükümlerinde düzenlendiği, buna göre, memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde on sekiz aya kadar izin verileceği, uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalık sebebiyle 18 ay hastalık izni verilenlerin; göreve başlayabilmeleri için bu sürenin bitiminde çalıştıkları kuruma iyileştiklerine dair raporu ibraz etmelerinin zorunlu olduğu, 18 aylık süre sonunda da iyileşemeyenlerin hastalıklarının devam ettiğinin resmi sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi halinde 18 ay daha hastalık izni verileceği, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, anılan düzenlemelerde uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıklar arasında akıl hastalığının da sayıldığı ve memurun bu gibi hastalığa yakalanması durumunda idarece rapordaki luzum üzerine izin verilmesinin zorunlu olduğu açık olup, buna göre, davacının "şizofreni"tanısıyla hakkında sürekli olacak şekilde engelli sağlık kurulu raporu düzenlendiği, anılan raporda engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %45 olarak belirlendiği, yine "şizoaffetik bozukluk" tanısı ve "hakimlikçe dinlenmesinde yarar olmadığı" kanaatinin yer aldığı sağlık kurulu raporuna istinaden Sulh Hukuk Hakimliğince davacıya vasi tayin edildiği dikkate alındığında, 657 sayılı Kanunun 105.maddesine göre 18 aya kadar hastalık izin verilmesi, 18 aylık süre sonunda da hastalığının devam ettiğinin resmi sağlık kurulu ile belgelendirmesi halinde 18 ay daha hastalık izni verilmesi, bu sürenin sonunda da iyileşememesi durumunda hakkında emeklilik hükümleri uygulanması gereken davacının mevcut sağlık durumu mazeret olarak değerlendirilmeksizin 01.02.2019 tarihi itibariyle izinsiz ve kurumunca kabul edilebilecek bir mazereti olmaksızın görevini terk ettiği ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam ettiğinden bahisle memurluktan çekilme isteğinde bulunulmuş sayılarak görevine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nin 18/10/2019 tarih ve E:2019/266, K:2019/695 sayılı kararı hakkında yapılan istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, istinaf aşamasında yapılan 145,90-TL yargılama giderinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasındaki posta gideri avansından varsa artan kısmın kararın kesinleşmesini takiben mahkemesince ilgilisine iadesine, kararın taraflara tebliğine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy