İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2019/1829 Esas 2020/485 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1829
Karar No: 2020/485
Karar Tarihi: 03.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan davacının, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/4-b-6 maddesi uyarınca "altı ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına, öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan cezanın "brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi" şeklinde uygulanmasına ilişkin 20/09/2018 tarih ve 2885 sayılı İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davada, "...Uyuşmazlığa konu olayda, davacıya ilişkin olarak Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında (Soruşturma No:2018/4371, Karar No:2018/2102 sayılı karar ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği) yapılan incelemeler kapsamında davacının mali kayıtlarıyla ilgili olarak hazırlanan bilirkişi raporunda davacı adına farklı kişilerden farklı banka kanallarıyla farklı markalarda silah satışları ve ruhsat işlemleri için yoğun şekilde para gönderme işlemi yapıldığının tespit edildiği, davalı idarece Edirne Cumhuriyet Başsavcılığından adli tahkikat evrakının istenildiği, Başsavcılıkça adli tahkikat evrakları ve Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın gönderildiği, disiplin soruşturması kapsamında Silah ve Patlayıcı Maddeler Büro amirliğinden davacı adına kayıtlı silah ruhsat bilgilerinin bildirilmesinin istenilmesi üzerine Silah Ruhsat projesinde yapılan incelemede davacı adına mevcut 3 adet değişik markalarda silah kaydının bulunduğu, daha önce de adına 11 adet silah kaydının olduğu ve değişik tarihlerde silah nakil/devir işlemlerinin yapıldığının tespit edildiği, adli tahkikat dosyasında bulunan MASAK raporlarında davacının hesabına gelen havale ve EFT işlemlerinin incelenmesinden farklı tarihlerde farklı şahıs ve banka hesaplarında silah, kaparo, iade, ruhsat harcı, silah alımı-satışı avansı silah için., vb. olmak üzere açıklamalar kısımlarında ibarelerin bulunduğunun tespit edildiği, konu ile ilgili olarak davacının soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, "MASAK raporunda ismi geçen şahısların bire bir görüştüğü arkadaşları ve meslektaşları olduğu, polis kimliğini kullanarak kimseyle silah alışverişinde bulunmadığı, internet veya sosyal medyada herhangi bir sitede silah satış ilanının bulunmadığı, silah satış ve devir işlemlerini tanıdığı arkadaşlarıyla yaptığı, yapmış olduğu silah hibe işlemlerinde kar amacı gütmediği, silahlara karşı hobisi olduğundan kullandıktan sonra hibe bedelini alarak devrettiği, silah ticareti yapmadığı, silah devir işlemleri ile ilgili olarak herhangi bir kazancı olmadığı, MASAK raporlarındaki İBAN numarası, hesap numarası ve hesap hareketlerinin kendisine ait olduğu" şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, davacı tarafından soruşturma aşamasında verdiği ifadeden MASAK raporlarındaki İBAN numarası, hesap numarası ve hesap hareketlerinin kendisine ait olduğunun kabul edildiği, MASAK raporlarında hesabına gelen havale ve EFT işlemlerinde farklı tarihlerde farklı şahıs ve banka hesaplarında işlemlerin açıklamalar kısımlarında silah, kaparo, iade, ruhsat harcı, silah alımı-satışı avansı silah için., vb. olmak üzere ibarelerin bulunduğu, söz konusu banka hesabının davacı tarafından silah alım-satım işlemlerinde kullandığı ve 11 tane silahında davacı tarafından satıldığı hususları da bir arada değerlendirildiğinde, davacının hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/4-b-6 maddesi uyarınca "altı ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de alt ceza uygulanmak suretiyle "brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi" cezası ile tecziyesine ilişkin İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun 20/09/2018 tarih ve 2885 sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle davanın reddine ilişkin İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 26/04/2019 tarih ve E:2018/2517, K:2019/868 sayılı kararının; silah devrine ilişkin idarenin yasaklayıcı bir emrinin bulunmadığı gibi bu hususta herhangi bir yasal düzenlemenin de olmadığı, hakkında herhangi bir şikayet ya da birini mağdur ettiğine yönelik bir iddia bulunmadığı, isnat edilen fiili işlemediği, işlemin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf dilekçesinde belirtilen hususların mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuki ve kanuni gerekçeleri Dairemizce de uygun bulunan İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 26/04/2019 tarih ve E:2018/2517, K:2019/868 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istinaf talebinin reddine, istinaf aşamasında yapılan 175,50-TL yargılama giderinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan kısmın mahkemesince ilgilisine iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/6. ve 46. maddeleri uyarınca temyizi kabil olmamak üzere kesin olarak, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy