İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi 2019/2906 Esas 2020/771 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 10. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/2906
Karar No: 2020/771
Karar Tarihi: 11.06.2020



(5403 S. K. m. 21)

İstemin Özeti: Davacılar tarafından, maliki oldukları Sakarya ili, Erenler ilçesi, Şeyhköy Mahallesi, 2039 parselde kayıtlı taşınmazın 6.716 m²lik alanının vasfının bozulduğundan bahisle 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca eski hale getirilmesine ait 15.04.2019 tarih ve 135/6 Sayılı Sakarya İl Toprak Koruma Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun amacının yerleşme yerlerindeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun gerçekleşmesini sağlamak olduğu, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak resmi ve özel bütün yapıların İmar Kanunu hükümlerine tabi olduğu, Kanunun 4. maddesinde istisnaların sayıldığı, bu maddede bu Kanunun özel kanunlara aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, 5403 Sayılı Kanunda, 3194 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına istisna teşkil edecek herhangi bir hükmün bulunmadığı hususları dikkate alındığında; yapının bulunduğu arazinin tarım arazisi vasfında olmasının 3194 Sayılı İmar Kanunu'ndan doğan yetkilerin kullanılmasına engel olmadığı, 5403 Sayılı Kanun uyarınca tarımsal amaçlı yapı yapmak için valilik izni aranmasının, bu yapıların imar mevzuatı açısından ruhsatsız ve izinsiz yapılabileceği sonucunu doğurmadığı, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıldığı tespit edilen her türlü yapılar ile ilgili olarak İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağının açık olması karşısında, belirtilen yerlerde yıkım konusunda karar alma yetkisinin belediye encümenlerinde olduğu, "mutlak tarım arazisi" üzerinde gerekli izinler alınmadan yapılan yapının yıkımı hususunda karar almaya yetkili olmayan Sakarya İl Toprak Koruma Kurulunca tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda Sakarya 2. İdare Mahkemesince verilen 12/09/2019 tarih ve E:2019/344, K:2019/562 Sayılı kararın, davalı Sakarya Valiliği tarafından, kurum görüşleri alınmadan verilen izinlerle yapılan yapıların yıkımı kararını almak hususunda Toprak Koruma Kurulunun karar almasının önünde engel bulunmadığı, Toprak Koruma Kurulu üyelerinden birinin de Sakarya Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü personeli olduğu; davalı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, idarenin yetkili olduğu, 3194 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı bir durum olduğu, tarım arazileri üzerinde yapılacak olan yapılar için ne amaçla olursa olsun kurum görüşlerinin alınması gerektiği iddialarıyla kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi davalı idareler tarafından istenilmektedir.
 
Savunmanın Özeti: Kararın hukuka uygun olduğu, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Onuncu İdare Dava Dairesince gereği görüşüldü:
 
KARAR: 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 21. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin ikinci paragrafında "Arazi kullanım plânlarında, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir. Arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım arazilerinin, her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, Sakarya ili, Erenler ilçesi, Şeyhköy Mahallesi, 2039 parselde kayıtlı taşınmaza davacıların müştereken malik olduğu, dava konusu parselin dolgusunda kullanılmak üzere harfiyat temin edilmesi istemiyle 09.07.2018 tarihli dilekçeyle Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na başvuru yapıldığı, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'nın 27.07.2018 tarih ve E.24673 Sayılı yazısı ile dolgu yapımı için Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün görüşünün sorulduğu, Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personelince 21.11.2018 tarihinde yerinde yapılan inceleme neticesinde parselin büyük ova sınırları içerisinde kaldığı, düz ve mutlak tarım arazisi özelliğinde olduğunun tespit edildiği, yapılan tespit neticesinde Sakarya İl Toprak Koruma Kurulu'nun 135/6 Sayılı kararı ile dolgu yapılması talebinin uygun görülmeyerek, ayrıca parsel üzerinde 2 adet bir katlı çelik yapı bulunduğu ve parselin 6.716 m²'lik alanının vasfının bozulduğundan bahisle 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca eski hale getirilmesine karar verilmesi üzerine, eski hale getirme kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
5403 Sayılı Kanunla, toprağın korunması, geliştirilmesi amaçlanmakta olup, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde amaç dışı faaliyetlere izin verilemeyeceği, izinsiz yapılan tüm yapıların yıkılarak temizlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlık dava konusu işlem incelendiğinden, davacılara ait tarım arazisi niteliğindeki arazi üzerinde izinsiz yapı yapıldığı ve bu yapı nedeniyle arazinin vasfının bozulduğundan bahisle 5403 Sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca parselin eski hale getirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
 
Buna göre, 5403 Sayılı Kanun uyarınca, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde amaç dışı faaliyetlere izin verilemeyeceği, izinsiz yapılan tüm yapıların yıkılarak temizlenmesi gerektiği, uyuşmazlıkta da Toprak Koruma Kurulundan izin alınmadan yapılan yapının tarım arazisinin vasfını bozduğunun tespit edildiği, dolayısıyla tarım toprağının korunması amacıyla Toprak Koruma Kuruluna Kanunun 21. maddesinde yer verilen yetki ve görev kapsamında parselin eski hale getirilmesine karar verildiği, bu işlemde yapının re'sen Kurumlarınca yıkılacağına yönelik bir kararın alınmadığı, tarım toprağının korunmasına yönelik, Toprak Koruma Kuruluna verilen yetki kapsamında işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık yoktur. Bu nedenle; yıkım konusunda yetkili olmadığından bahisle işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin istinaf başvurusunun kabulüne, Sakarya 2. İdare Mahkemesince verilen 12/09/2019 tarih ve E: 2019/344, K: 2019/562 Sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, aşağıda dökümü gösterilen davacılar tarafından karşılanan 274,70-TL yargılama giderinin davacıların üzerinde bırakılmasına, istinaf kanun yolu aşamasında davalı Sakarya Valiliği tarafından karşılanan 144,30-TL posta gideri ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafında karşılanan 19,00-TL posta giderinin davacılardan alınarak ilgili idarelere verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere yarı yarıya verilmesine, harçtan muaf olması nedeniyle davalı idareden alınmayan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harçlarının 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca davacılardan tahsili için Mahkemesince yetkili tahsil dairesine bildirimde bulunulmasına, posta gideri için alınan paranın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgililerine iadesine, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 11/06/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
Karşı Oy
 
Dava konusu işlemde yapıların yıkımına ilişkin bir ifadeye yer verilmemekle birlikte, parselin eski hale getirilmesine yönelik işlemin parsel üzerinde bulunan ruhsatlı yapılar hakkında tesis edildiği, izinsiz yapılan yapıların eski hale getirilmesinin yıkılması suretiyle gerçekleştirilebileceği, gerek işlemde gerek savunma dilekçelerinde, işlemin, Belediye tarafından alınacak yıkım kararına dayanak ön işlem niteliğinde olduğuna, yapının eski hale getirilmemesi (yıkılmaması) halinde ilgili Belediyeye başvuru yapılacağına ilişkin ifadelere verilmediği gibi yıkım hususunda Toprak Koruma Kurulunun yetkisinin bulunduğu yönünde savunma verildiği, dolayısıyla parsel üzerinde bulunan yapıların yıkılmasında karar alma yetkisi belediye encümenine ait olduğundan, yetki yönünden işlemin iptaline yönelik İdare Mahkemesi kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurularının reddi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy