İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi 2019/2352 Esas 2020/620 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2019/2352
Karar No: 2020/620
Karar Tarihi: 10.06.2020



(6736 S. K. m. 6)

İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, katma değer vergisi beyan tablolarının resen düzeltilmesi sonucunda, 2018/5. dönemi önceki dönemden devreden katma değer vergisi tutarının 80.875,69 TL olduğunun bildirilmesine dair, 30.05.2018 tarih ve 510213 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, davacı şirketin 2013 ve 2014 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılan örtülü kazanç tutarlarının, sırasıyla 5.475.048,52 TL ve 5.197.139,06 TL olduğu kabul edilmek suretiyle, 2013 yılı için yapılan cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına karşı İstanbul 12.Vergi Mahkemesi'nin E:2018/2303 Sayılı dosyasında açılan davada verilen 08.05.2019 tarih ve K:2019/1008 Sayılı karar ve 2014 yılı için yapılan cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına karşı Mahkemelerinin E:2018/1525 Sayılı dosyasında açılan davada verilen 11.12.2018 tarih ve K:2018/3068 Sayılı karar ile davaların reddine karar verilerek, davacı şirketin ortaklarına 2013 ve 2014 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunduğunun yargı kararı ile ortaya konulması karşısında, davacı tarafından şirket ortaklarına bedelsiz olarak verilen finansman hizmetine ilişkin olarak inceleme elamanınca hesaplanan faiz tutarları davacının ilgili dönemler katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tabloları uyarınca, 2018/5. döneminde önceki dönemden devreden katma değer vergisi tutarının 80.875,69 TL olarak dikkate alınması gerektiğinin davacıya bildirilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar veren İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin 13/05/2019 tarih ve E:2018/2541, K:2019/1058 Sayılı kararına, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunularak; kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Vergi Dava Dairesi'nce dosyadaki belgeler incelenip davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu hakkında gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava; davacı tarafından, katma değer vergisi beyan tablolarının resen düzeltilmesi sonucunda 2018/5 dönemi önceki dönemden devreden katma değer vergisi tutarının 80.875,69 TL olduğunun bildirilmesine dair 30.05.2018 tarih ve 510213 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstinaf istemine konu kararda, davacı şirketin ortaklarına 2013 ve 2014 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımda bulunduğundan bahisle, resen tarh edilen 2013 takvim yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada; İstanbul 12.Vergi Mahkemesi'nin 08.05.2019 tarih ve E:2018/2303, K:2019/1008 Sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf incelemesinin ise, İstanbul 4.Vergi Dava Dairesi'nin E:2019/2411 Sayılı dosyasında yapıldığı ve anılan Dairenin 11.02.2020 tarih ve K:2020/430 Sayılı kararıyla ''6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un "İşletme kayıtlarının düzeltilmesi" başlıklı 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasında; "Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
 
a- Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
 
b- Bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
 
c- Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz." hükmü düzenlenmektedir.
 
Kanunun uygulama şekil ve esaslarını göstermek amacıyla çıkarılan 1 Seri numaralı Genel Tebliğin VI/C/5-c maddesinde; "Kurumlar vergisi mükelleflerince 6736 Sayılı Kanun'un 6. Maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımana bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır." hükmü yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin, 2013 yılı hesaplarının kurumlar vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen 24/04/2018 tarih ve 2018-A-3576/6 Sayılı vergi inceleme raporunda, 2013 yılı kurumlar beyannamesinde 131-ortaklardan alacaklar hesabında yer alan bakiye tutarının 5.475.048,52 TL olduğu, ancak verilen düzeltme beyannamesi ile söz konusu hesaptaki tutarın 121-alacak senetleri hesabına alındığı, davacı şirket temsilcisi tarafından bu durumun nedeni olarak, anılan tutarın 131 numaralı hesaba sehven alındığı, bu nedenle işletme kaydı düzeltilerek 121 numaralı hesaba aktarın yapıldığının beyan edilmesine rağmen inceleme ilamına herhangi bir alacak senedinin ibraz edilmediğinden dolayı, söz konusu tutar üzerinden şirket ortaklarına transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, şirket ortaklarına bedelsiz olarak kullandırıldığı ileri sürülen para için, ilgili dönemde Merkez Bankasının öngördüğü avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı esas alınmak suretiyle hesaplanan toplam 627.244,20 TL faiz geliri davacının ilgili dönem hasılatına eklenmek suretiyle davacının gelir tablosu yeniden düzenlenerek bulunan fark matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılması ve faiz geliri için fatura düzenlenmediğinden bahisle de 213 Sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca söz konusu faiz gelirinin katma değer vergisi dahil tutarının %10'u oranında özel usulsüzlük cezası kesilmesinin önerilmesi üzerine dava konusu cezalı işlemlerin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
 
6736 Sayılı Kanunu'nun "İşletme kayıtlarının düzeltilmesi" başlıklı 6. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince beyan edilen vergilerle ilgili inceleme yapılmayacağının belirtildiği, kanunun uygulama şeklini gösteren tebliğin ilgili maddesinde ise kar dağıtımına bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacağının belirtildiği, 6. maddenin 3. fıkrasının c bendinde işletme hesaplarını düzelterek beyan edilen verginin bulunması ve ödenmesinin inceleme yapılamaması için yeterli göründüğü, kanunun uygulanma şeklini göstermek amacıyla çıkarılan tebliğ ile kanunun getiriliş amacıyla bağdaşmayan ve maddenin lafzına ve ruhuna aykırı olarak yorum yapılarak bu hususun sadece kar dağıtımına bağlı kılınmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı mükellefin 6736 Sayılı Kanun'un 6. maddesinin (3) fıkrası hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle inceleme ve tarhiyat yapılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmakla dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmamıştır.'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda, davacı şirketin ortaklarına 2013 ve 2014 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunmadığının yargı kararı ile ortaya konulması karşısında, davacının ilgili dönemler katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tabloları uyarınca, 2018/5. döneminde önceki dönemden devreden katma değer vergisi tutarının 80.875,69 TL olarak dikkate alınması gerektiğinin davacıya bildirilmesine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı taraf istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin istinaf başvurusuna konu edilen 13/05/2019 tarih ve E:2018/2541, K:2019/1058 Sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın kabulüne, dava konusu işlemin İPTALİNE, isteme konu Mahkeme kararının hüküm fıkrası Dairemizin iş bu kararıyla değiştirildiğinden avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine yönelik yeniden hüküm kurulmasına gerek görülerek, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesi uyarınca aşağıda dökümü gösterilen 361,75-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.890,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine, artan posta ücretinin taraflara iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 Sayılı Kanun'un 45/6. maddesi uyarınca konusu 176.000,00-TL'yi aşmadığı için kesin olarak 10.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 
 
 
 


Full & Egal Universal Law Academy