İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2628 Esas 2023/567 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2628
Karar No: 2023/567
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2628
KARAR NO: 2023/567
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
NUMARASI: 2021/365 Esas - 2022/728 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı sigorta şirketine ZMM poliçesiyle sigortalı ... plaka sayılı aracın 14/04/2007 tarihinde sürücü ....'ın sevk ve idaresinde iken asli ve tam kusurlu olarak sürücü ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında ... plakalı sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve %27 oranında sürekli sakat kaldığını, müvekkilinin sürekli sakatlık sebebiyle geçimini sağlamakta zorlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için sürekli sakatlık tazminatı olarak 1.000,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının iddia olunan trafik kazası sonrasında müvekkil sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde müvekkil sigorta şirketi davacı yan için yapılan aktüerya hesabı neticesinde davadan önce 27.08.2013 tarihinde ibra ile 16.662,00 TL tutarındaki ödemenin davacıya ödendiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme nedeni ile de müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu kalmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, müvekkil sigorta şirketinin dava konu edilen olayda temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın kabulü ile, Sigorta şirketinin teminat limiti dikkate alınarak hesaplanan 43.338,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalı şirket için temerrüt tarihi olan 27/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine" karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosyada bulunan poliçede yazılı olduğu üzere sigortalının ... olduğunu ancak kaza zaptında aracın ... Turizm acentesine ait olduğunun belirtildiğini, bu durumda her ne kadar işleten ... olarak gözükse de aracın uzun süreli kiralama ile acente firmasına kiralandığı ve artık araç üzerindeki hakimiyetin firmaya geçtiği dolayısı ile işletenin değiştiğinin dava dosyasında bulunan kaza zaptında da yazılı olduğu üzere maddi hukuk açısından mahkeme tarafından yapılan yargılama da kiralama ilişkisinin net bir şekilde belirlenmesine yönelik olarak dava dışı (kaza zaptında yazılı olan) ... Turizm Seyahat Acentasına mesleki faaliyet kapsamında taşıma yapan firmaya yazı yazılarak sorulması gerekirken bu hususta da işlem yapılmamış olunmasının da bir istinaf bozma/kaldırılma nedeni olduğunu, bu uzun süreli kiralamanın mevcut olduğu ve bu nedenledir ki poliçe de sigortalı olarak görünen ...'ün işleten sıfatına haiz olmadığı ve sonuç olarak müvekkili sigorta şirketininde davaya konu edilen olay nedeni ile de iddia edilen maddi zarardan da sorumlu olmayacağını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece ilk verilen hükmün davalı vekili tarafından maluliyet raporu yönünden istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 21/04/2021 tarih, 2019/1067 Esas ve 2021/748 Karar sayılı kararı ile maluliyet raporu alınması gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebileceğini ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olduğu düzenlenmiştir. Yasa’nın 95. maddesinde ise sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK'nın 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Somut olayda, sigortalı ... plakalı aracın maliki ... tarafından davalı ... Sigorta Şirketi nezdinde 05/04/2007-2008 başlangıç tarihli ve bir yıl geçerli zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırılmıştır. Sigortalı aracı daha sonra ... Turizm Seyahat acentasına uzun süreli kiraya verildiği belirtilmektedir. Dosya kapsamında poliçenin iptal veya fesih edildiğine ilişkin bir belge sunulmamıştır. Bu halde poliçenin halen geçerli ve yürürlükte olduğu, kaldı ki iptal tarihinden itibaren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesinde öngörülen fesihten sonraki sorumluluk süresi henüz dolmadan tazminata konu trafik kazası gerçekleştiği anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir.Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 2.960,42 TL harçtan peşin alınan (740,10 TL +163,40 TL(Bakiye Karar Harcı) )=903,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.056,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy