İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/495 Esas 2023/519 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/495
Karar No: 2023/519
Karar Tarihi: 27.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/495
KARAR NO: 2023/519
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2015/646 Esas - 2020/284 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 27/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/06/2014 tarihinde meydana gelen olayda ... plakalı vinçten mermer parçasının düşmesi sonucu yaralanan küçük ...' in yaşadığı tarifsiz acılar, büyük elem ve sıkıntı sebebiyle davacı küçük ... için 50.000,00 TL, anne ... için 30.000,00 TL, davacı baba ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müteselsil olarak kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdiye dek yaptığı ve ilerde yaptıracağı estetik operasyonları ve protezlerde dahil olamak üzere yaptığı ve gelecekte yapacağı tüm tedavi giderleri için şimdilik 500,00 TL, çalışma gücünün, eforunun azalması, bedeninde meydana gelen kalıcı hasar ve ekonomik geleceğinin tehlikeye girmesi sebebi ile şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketleri de dahil tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle birlikte alınarak davacı küçük ...'e verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; maddi manevi tazminat talepli davanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/646 Esas nolu dosya ile devam ettiğini ancak adı geçen dosyada kazaya karışan ... plakalı vincin malikini yanlış tespit ettikleri anlaşılmış ve dava şartı yokluğu nedeni ile yanlış malike açtığı dava reddedilmiş olduğundan; ... plakalı vincin asıl maliki ...Ltd. Şti'ne işbu davayı yöneltme gereği hasıl olduğunu dava ekonomisi açısından işbu dosyanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/646 Esas nolu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davalı ... Sigorta vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; olay yeri inceleme raporunda da belirtildiği gibi müvekkil şirketin sigortalamış olduğu ... plakalı kamyon park halinde olduğunu, davacı küçüğün yaralanmasında müvekkil şirketin sigortalamış olduğu kamyonun sigorta kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kaza ile motorlu araç arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğini, kamyonun işletme halinde olmadığının görüldüğü, davacı tarafın müvekkili şirkete eksik evraklar ile başvuruda bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Asıl davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; ... plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 25.02.2014-2015 tarihleri arasında ZMSS ile sigortalandığını, manevi tazminatın poliçe teminatları dahilinde bulunmadığını, dava konusu trafik kazası sonrasında davacının müvekkili şirkete başvurusu neticesinde hasar dosyası açıldığını, maluliyet oranı ve kusur oranı belirlenmediğinden tazminat ödemesi yapılmadan davacı tarafından iş bu davanın ikame edildiğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Asıl davalı .... vekili 08/02/2016 tarihli beyan dilekçesi özetle; husumetin yanlış tevcih edildiğini, müvekkilinin olayla hiçbir alakasının olmadığı halde davalı olarak gösterildiğini, olayda kullanılan ... plakalı vinçin sahibinin ... Turizm İnş. ... İth. İhr. Ltd. Şti. olduğunu, keza vinç kullanan operatör de bu şirketin işçisi olduğunu, şirket aleyhine açılması gereken davanın müvekkili aleyhine açıldığından husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, esas yönünden olayın davacının kusurundan meydana geldiğini, bu olay nedeniyle anne ve babanın manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Birleşen davalı ... Turizm İnş. Oto. Nakl. İth. İhr. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, şirket aleyhine açılan davanın şirket merkezinin bulunduğu yerde açılması gerektiğini, davanın yetkili olan Bakırköy Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, esas yönünden; olayın davacı ...' in kusurundan meydana geldiğini, bu olay nedeniyle anne ve babanın manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "1-Her bir davacı tarafından, davalılar ..., ... Sigorta, ...'e karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet yokluğundan ayrı ayrı reddine, 2-Dahili davalı SGK'ya karşı açılan davanın reddine, 3-Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne,4-Davacı ..., ... ve ... tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ile dahili davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosyada talep arttırım dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın tamamına hükmedilmesi gerekir iken 6.537,00 lik kısmın reddedilmesinin hatalı olduğunu, maddi tazminat hesaplanırken asgari ücret yıl ve meblağları eksik hesaplandığından ve yanlış hesap tablosu kullanıldığından düşük hesaplama yapıldığını, davanın ... ve ... Sigorta yönünden reddinin hatalı olduğunu, mahkemenin maddi ve manevi tazminat kalemlerinde yasal faize hükmetmiş olmasının hatalı olduğunu, davacı ... ile baba ... ve anne ... için belirlenen manevi tazminat oranlarının da düşük kaldığını, ... Sigorta açısından dava tarihinden değil kaza tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin davalılardan müteselsilen ve müştereken istenmiş olduğunu, mahkemenin de bu doğrultuda maddi tazminatın hangi gerekçe ile olursa olsun reddedilen kısmı için tek bir vekalet ücretine hükmederek kendini vekille temsil eden davalılara birlikte verilmesine karar vermesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı için tek bir vekalet ücretine hükmedilerek kendini vekille temsil eden davalılara verilmesine karar verilmesi gerekirken her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, dosyada ..., ... Sigorta, ... Sigorta ve her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması hatalı olduğu gibi, bütün kalemlerde müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin miktarlarının da yüksek olduğunu, müvekkillerin yaptığı yargılama gideri, harç vb masrafların da eksik hesaplanmış olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Olayın oluş ve gelişimine göre ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre olayın bir trafik kazası olmadığının sabit olduğunu, olay sırasında aracın hareket halinde olmadığını, bu sebeple söz konusu olayın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamına girmediğini, olayın motorlu bir aracın işletilmesi (Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre kara yolunda seyretmesi) sırasında olmadığından dolayı müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dahili davalı SGK vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun davaya dahil yoluyla davada taraf sıfatı kazanmasının mümkün olmadığını, müvekkili kurumun aleyhine yöntemine uygun olarak dava açılmadan davaya dahil edilmek suretiyle taraf sıfatı kazanamayacağı gibi, müvekkili kurum aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinin de mümkün olmadığını, İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/646 esas, 2020/284 karar sayılı davasının açılmasında müvekkili kuruma yüklenebilecek bir kusur bulunmadığından, müvekkili kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi ve müvekkili kurum tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 28/06/2014 günü davacı çocuk ...'in ikamet ettikleri apartmandan çıkarak apartmanın yanında bulunan iş yerine doğru yürüdüğü sırada davalı ...'in yetkilisi olduğu dava dışı ... San ve Tic Ltd. Şti'ye ait işyerinde bulunan baklava tezgahını üçüncü kattan ikinci kata indirmekte olan ... plakalı vinç operatörü davalı ...'ın baklava tezgahını yere düşürdüğü ve yere düşen ve kırılan parçaların davacı ...'in ayağına çarparak yaralanması nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı Kararı ile "Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin “...bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “...ve genel şartlarda...” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Yargıtay 17. (kapatılan) ve 4. Hukuk Dairelerinin Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel kararları gereğince tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu uygulanacak, bilinmeyen (işleyecek) devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanması gerekecektir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2022/6135 E. ve 2022/10604 K., 2021/16078 E. ve 2022/10550 K., 2021/13398 E. ve 2022/10498 K.,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/2598 E. ve 2021/34 K., 2019/3713 E. ve 2020/2420 K. sayılı kararları). Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak tazminat belirlenmesi gerekirken PMF yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir. Mahkemece, dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı ...'in yetkilisi olduğu dava dışı... San ve Tic Ltd. Şti'ye ait işyerinin mermer tezgahının taşındığı, birleşen davalı ... vekilince dosyaya sunulan 28/06/2014 tarihli fatura ile olay günü yapılan iş bedelinin dava dışı... San ve Tic Ltd. Şti'ne fatura edildiği, başka ifade ile iş sahibinin dava dışı şirket olduğu nedeniyle herhangi bir şekilde işleten sıfatı bulunmayan davalı ...'in 2918 Sayılı Kanun kapsamında sorumlu tutulamayacağı, bir an için adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri açısından değerlendirme yapılabileceği düşünülse dahi, iş sahibi dava dışı tüzel kişi... San ve Tic Ltd. Şti olduğundan davalı ...'e husumet yöneltilemeyeceği yine olay yerinde park halinde bulunan ... plakalı kamyon yönünden kaza ve zarar ile uygun illiyet bağı kurulamadığı bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden ... plakalı kamyonun zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı ... Sigorta'ya da husumet yöneltilemeyeceğinin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Yine bu davalılar için davanın reddi sebebi farklı olduğundan tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin itirazı ile soyut olarak müvekkillerin yaptığı yargılama gideri, harç vb masrafların da eksik hesaplanmış olduğuna ilişkin itirazlarının reddi gerekmiştir. Kaza tarihinde 14 yaşında ve öğrenci olup gelir getiren herhangi bir işte çalışmayan davacı ...'in asgari ücrete göre ve ATK dan alınan maluliyet raporuna göre hesaplanan tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı yine davacı küçüğün tedavi gideri yaptığını ispat edemediği anlaşıldığından davacının geçici iş göremezlik tazminatı ve SGK'nun sorumluluğu dışında kalan tedavi giderlerine yönelik talepleri reddine karar verilmesine ilişkin davacı vekili itirazları da yerinde görülmemiştir. Kaldı ki davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça geçici iş göremezlik talebi bulunmadığı görülmüştür. Davacılar vekili bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faizi talep etmiş olduğundan mahkemece yasal faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Davacı ..., davalı ... Sigorta şirketine zmms ile sigortalı ... plakalı vinç operatörü davalı ...'ın, işyerinde bulunan baklava tezgahını vinç ile taşırken yere düşürdüğü sırada yere düşen ve kırılan parçaların davacı ...'in ayağına çarpması şeklinde kazanın meydana geldiğinden, araç işletilme halinde olduğu ve kazada yaralandığı anlaşılmakla davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı HMK uyarınca dahili dava yolu ile SGK'nun davaya dahil edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle davada taraf sıfatı bulunmayan SGK için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. TBK'nın "manevi tazminat" başlıklı 56/1.maddesine göre, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ". Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yarlanmasının mahiyeti ve maluliyet oranı ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ile dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ile dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar, davalı ... Sigorta A.Ş. ile dahili davalı SGK tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy