İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/388 Esas 2023/696 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/388
Karar No: 2023/696
Karar Tarihi: 14.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/388
KARAR NO: 2023/696
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
NUMARASI: 2017/436 Esas - 2020/667 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 14/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 28/01/2017 tarihinde, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve davacının babası olan ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araç, Erzincan ili istikametinden gelip Samsun ili istikametine doğru seyir halinde iken, Amasya ili ... Köyü ... Yolu'na geldiği sırada, sürücü ...'ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle söz konusu kaza meydan gelmiş ve ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır yaralandığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirsiz 1.000,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, tüm bakıcı giderlerinin tedavi teminatı kapsamında olduğuna dair karar verilmesi halinde 6111 Sayılı yasa kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının talebine konu geçici iş göremezlik ve tedavi gideri talebinin de reddi gerektiğini, sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " Davanın kabulü ile; 28.731,99 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maluliyet durumu ile tespit edilen oranının uyuşmadığını, müvekkilin tüm vücut engellilik oranının % 3 olduğunun kabul edilemeyeceğini, ATK 2. İhtisas Kurulu'nun raporuna itiraz ettiklerini, yerel mahkemece değerlendirilmeden dosyanın ATK Genel Kurulu'na gönderildiğini, yerel mahkeme tarafından verilen kararın eksik inceleme neticesinde tesis edilmiş olduğunu, ATK 'nun maluliyet oranının hesaplanması bakımından son bilirkişi mercii olmadığını, yaralanmadan dolayı müvekkilinin maluliyet durumunun İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu'nca "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe" göre değerlendirilmiş olduğunu ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararı uyarınca maluliyet oranının tespitinin Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre yapılması gerektiğini, bu nedenle hükme esas alınan ATK raporunun Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonraYargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). Mahkemece hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 30/09/2019 tarihli raporunda davacının, 28/01/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince, davacının tüm tedavi belgelerini ve yeni tarihli muayene evrakları incelenmek suretiyle ve kaza ile yaralanma arasında illiyet bağını da açıklar şekilde maluliyet belirlendiğinden bu maluliyet raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy