İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/101 Esas 2023/667 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/101
Karar No: 2023/667
Karar Tarihi: 07.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/101
KARAR NO: 2023/667
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2017/1013 Esas - 2019/933 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ye ait ... plakalı aracın müvekkili şirket ... Sigorta A.Ş. tarafından Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, 18/08/2016 tarihinde seyir halinde iken ... plakalı otobüsün duramayarak ... plakalı araca çarptığını, bu aracın da sigortalı araca çarparak maddi/ölümlü/yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, anılan kaza sebebiyle ... plakalı araçta meydana gelen hasarın tespiti amacıyla müvekkili şirketçe ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda düzenlenen raporda sigortalı araçta toplam 11.559,00 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, bu nedenle araç malikinin de işletici sıfatıyla aynı derecede sorumlu olduğunu belirterek 11.559,00-TL alacağın hasar tarihi olan 18/08/2017 tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, gerçekleşen trafik kazasında müvekkili şirkete ait araç orta şeritte seyir halinde iken hasar gören sigortalı araçla arasındaki takip mesafesini kurallara uygun bir şekilde koruduğunu ancak müvekkili şirkete ait araç seyir halinde iken sigortalı araçla arasına hızlı bir şekilde ... plakalı araç sürücüsünün girdiğini, önce sol şeride geçtiğini, buradaki yolun tıkalı olduğunu görünce tekrar orta şeride ani bir geçiş yaptığını, müvekkili şirket sürücüsünün takip mesafesini korumasına imkan kalmadan kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket sürücüsünün kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın kısmen kabulü ile; 9.622,06-TL'nin 13/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda eksik inceleme sonucu belirlenen tazminat tutarının hatalı olduğunu, sigortalının talebi üzerine aracın pert olarak değerlendirildiği gözetilmeksizin hasar hesaplaması yapıldığını ve hatalı olarak 9.622,06 TL tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığını, ekspertiz raporunda aracın pert olarak değerlendirilmesi dolayısıyla 11.559,00 TL tazminata hükmedilmesi gerekirken sadece bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat bedelinin sigortacılık kanunu m.22'ye göre delil niteliği olan ekspertiz raporunda aracın pert işlemine tabi tutulduğu gözetilerek hesaplanması ve 11.559,00 TL olarak tespiti gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olayın gerçekleşme sebepleri bakımından açıklık olmamasına rağmen kaza tespit tutanağı dikkate alınarak hüküm kurulmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, düzenlenen kaza tespit tutanağının kaza anında olay mahallinde olan sigortalı araç sahibi ile ... plakalı araç sahibinin iddiaları esas alınarak hazırlandığını, kazaya dahil olan müvekkili şirket sürücüsünün daha sonrasında Çağlayan Karakoluna çağrılarak ifadesinin alındığını, müvekkili şirket sürücüsünün ifadesinin dikkate alınmaması sonucunda eksik inceleme yapıldığını, düzenlenen kaza tespit tutanağının olay mahallinde bulunan araç sahiplerinin iddiaları kapsamında hazırlandığını, bu doğrultuda da müvekkili şirketin %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacı ... şirketinin, sigortalıya ödendiğini iddia ettiği 11.559,00 TL hasar bedelinin ödendiğine dair bir belge, makbuz, banka kaydı vs. sunamadığını, delillerle de ispatlanamayan hasar bedelinin, ekspertiz raporuna dayanılarak talep edilmesi ve bilirkişi raporunun buna bağlı olarak hazırlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ... şirketinin, sigortalıya ödediğini iddia ettiği hasar bedelini ispatlayamadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun gündeme gelebilmesi için araç bakımındaki eksiklik vb gibi somut bir nedenin kazaya sebebiyet vermesi gerektiğini ancak böyle bir neden bulunmadığını, ağır kusurun müvekkili şirkette bulunmaması, işleten konumunda bulunan müvekkilinin sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli olan illiyet bağını kestiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuan tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK'nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de "alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz." düzenlemesi mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK'nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL olacaktır. Bu halde, red edilen maddi tazminat miktarı (1.936,94 TL) karar tarihine göre uygulanması gereken 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı HMK'nın 341/4.fıkrası gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu banka dekontlarına göre hasara uğrayan sigortalı araç için hasar ödemesinin dain mürtehin olan ... Bankasına yapıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin ödeme yapılmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Dosya kapsamından hükme esas alınan kusur ve hesap raporunun istinaf talep eden davalı tarafa HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davalı vekilinin süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK'nın 281. maddesi çerçevesinde kusur oranı ve hesap raporunda ki hesaplama bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK'nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re'sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden kusur ve hesap raporunda ki hesaplamaya ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı ...tic.ve Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1.b maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-a-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE, B-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Davacı yönünden; İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine, b-Davalı yönünden; Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 657,28 TL harçtan peşin alınan 164,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 493,96 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy