İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/596 Esas 2023/735 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/596
Karar No: 2023/735
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/596
KARAR NO: 2023/735
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2021
NUMARASI: 2019/189 Esas -2021/643 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili 19/009/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 16.07.2019 tarihinde davalı sürücü ...’nın sevk ve idaresindeki davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün maliki ve davalı ... Sigorta A.Ş’nin ZMMS Sigortacısı olduğu ... plaka sayılı aracın çarptığı yaya ...’nun vefat ettiğini, davacıların vefat edenin anne, baba ve kardeşi olduğunu, davacıların vefat edenin desteğinden yoksun kaldıklarını, olayla ilgili soruşturmanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2019/125002 sayı ile halen devam ettiğini, kazanın oluşunda davalı sürücünün ağır ve tam kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava, hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 6100 sayılı yasa'nın 107.maddesi uyarınca belirlenecek maddi tazminatın, araç sürücüsü ... ve işleteni İETT yönünden kaza tarihinden ve sigorta şirketi ... yönünden temerrüt tarihinden avans faizi işletilmesi taleplerinin bulunduğunu, davacı anne ... için 300.000,00 TL, baba ... için 300.000,00 TL kardeş ... için 100.000,00 TL olmak üzere tüm davalılar için toplam 700.000.00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 03/03/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile anne ... için 1.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatını arttırarak 39.669,49 TL'nin, baba ... içinde 44.342,13 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 07/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile anne ... için destekten yoksun kalma tazminatını ıslah ederek 157.686,85 TL'nin, baba ... içinde 142.102,41 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından açılan davanın reddine, eğer esas incelemesi yapılacak ise kusur tespiti için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, aleyhlerine hüküm kurulması halinde yargılama masrafları ve 1/5 oranında hükmedilecek olan vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alması gerek bütün önlemleri almaya çalıştığını, ancak bunlara rağmen aracı durmadığını ve müteveffanın aniden önüne çıktığını, müteveffa yaya geçidi olmayan yerden karşıdan karşıya dikkatsiz bir şekilde geçmeye çalıştığını ve müvekkilinin kornaya defalarca basmasına rağmen üzücü olayın meydana geldiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş ve zenginleşme yasağı kapsamında olduğunun çok açık olduğunu belirterek, kusursuz müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu trafik kazasında müvekkili olan idare şoförünün hiçbir kusurunun bulunmadığını, idare şoförünün alması gereken bütün önlemleri aldığını belirterek, davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta vekili 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile arabuluculuk müzakereleri neticesinde anlaşma sağladıklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-Davacıların maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... lehine 157.686,85 TL, davacı ... lehine 142.102,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/07/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve İETT'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,2-Davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,3-Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı ... lehine 70.000,00 TL, davacı ... lehine 70.000,00 TL ve davacı ... lehine 30.000,00 TL manevi tazminatın 16/07/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili, davalı İETT vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğuna ilişkindir. Davalı İETT vekilinin istinaf sebepleri; davacı vekilinin davasını yargılama esnasında 2 kez ıslah ettiği, mahkemenin de bu usuli hatayı göz ardı ederek karar vermesinin hatalı olduğu, yargılama sırasında mahkemeye sunmuş oldukları dilekçelerinde kusur oranını kabul etmediklerini ileri sürdükleri halde ikinci bir bilirkişi incelemesi yapılmadığı ve ceza dosyasındaki kusur oranına bağlı kalınarak eksik inceleme ile karar verildiği, olay müteveffanın kusurlu hareketi nedeniyle oluştuğu halde yargılama sırasında keşif yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminatın fahiş ve haksız zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğu, destekten yoksun kalma tazminatı adı altında hükmedilen tazminat tutarının da hatalı olduğu, hesap raporuna yaptıkları itirazların değerlendirilmediği, davalı konumunda olan müvekkilinin kamu kurumu olması nedeniyle de çok yüksek bir tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı ... vekilinin istinaf sebepleri; hesap raporu ve kusura ilişkin itirazlarının mahkemece değerlendirilmediği, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle ... tarafından düzenlendiği anlaşılan 11/06/2021 günlü kusur raporundaki kazanın meydana geliş şekli ile tarafların kusur durum ve oranlarının ne olduğuna ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve bu belirlemelerin kaza tespit tutanağındaki tespitler yanında olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 8.Ağır Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan ve UYAP sorgusundan da anlaşılacağı üzere 27/09/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılan, 2020/290 Esas- 2021/398 Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosyadaki belirleme ve kabulle de örtüşmesi karşısında mahkemece 11/06/2021 günlü kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverişli gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması ve davacıların ilk dilekçesinin talep arttırım, ikinci kez verdikleri dilekçenin ıslah dilekçesi olması nedeniyle mahkemece yapılan uygulamada bir hata bulunmamasına, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olmamasına göre, davalı İETT vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geliş şekli, davalı sürücünün tam kusurlu bulunması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, hükmedilecek paranın zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayabilecek kadar olması, gerekliliği birlikte değerlendirildiğinde; ölüm ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala göre yetersiz kaldığı, daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK'nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle, taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, davacı ... lehine 100.000,00-TL, davacı ... lehine 100.000,00-TL ve davacı ... yararına 40.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Başlıkta bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalılar İETT vekili ile davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılması gereken 32.091,30-TL harçtan peşin yatırılan 16.045,72-TL harcın düşümü ile 16.045,58-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, -Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, b/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 07/07/2021 gün ve 2019/189 Esas-2021/643 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a/Davacıların maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... lehine 157.686,85TL, davacı ... lehine 142.102,41-TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/07/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve İETT'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, b/Davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, c/Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı ... lehine 100.000,00-TL, davacı ... lehine 100.000,00-TL ve davacı ... lehine 40.000,00-TL manevi tazminatın 16/07/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ç/Alınması gereken 36.873,01-TL nisbi harçtan başlangıçta alınan 3.414,84-TL peşin ve ıslah harcın mahsubu ile bakiye 33.458,17-TL harcın davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden alınarak hazineye irad kaydına, d/Davacılar tarafından yapılan 2.448,49-TL dava açılış masrafı, 1.017,15-TL ıslah harcı ve 2.452,60-TL yargılama masrafından ibaret toplam 5.918,24-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.789,81‬-TL yargılama giderinin davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına, e/Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, maddi tazminat yönünden hesap edilen 29.435,25-TL vekalet ücretinin davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden tahsili ile davacılara ödenmesine, f/Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen manevi tazminat yönünden hesap edilen 36.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden tahsili ile davacılara ödenmesine,g/Davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, reddedilen manevi tazminat yönünden hesap edilen 36.600,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'ne ödenmesine, ğ/Talep bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, h/Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 620,25-TL'sinin davalılar ... ve İETT Genel Müdürlüğü'nden tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 699,75-TL'sinin davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ı/Taraflar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK'nın 333. madde hükmü uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy