İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/250 Esas 2023/734 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/250
Karar No: 2023/734
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/250
KARAR NO: 2023/734
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020
NUMARASI: 2018/463 Esas - 2020/706 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 22/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;11/03/2018 tarihinde ... sevk ve idaresindeki ... plakalı motosikletin, müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu eşi ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını, ...'ın kazada tam ve asli kusurlu olduğunu, ... plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmadığından davalının sorumlu olduğunu, tazminat ödemesi için davalıya başvurduklarını ancak ödeme yapılmadığını belirterek, trafik kazası sonucu yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 600,00-TL geçici işgöremezlik, 3.000,00-TL daimi işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.600,00 TL iş göremezlik tazminatının davalı ...ndan 16/05/2018 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 29/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi zararına ilişkin talebini 39.819,73 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça usulüne uygun olarak yerine getirilmiş başvuru şartı bulunmaksızın dava açılmış olduğundan, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, ... plakalı araç sürücüsü ...’ın kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu ... plakalı motosiklet sürücüsünün kusursuz olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, davacının tüm vücut engellilik oranının %4 oranında, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 1.617,53 TL., sürekli iş göremezlik zararının 113.611,31 TL olduğu, kazanın meydana geldiği 2018 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 360.000 -TL olarak belirlendiği ve teminat limiti kapsamında, davalı ...nın meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacının, talep gibi 39.819,73TL iş göremezlik tazminatını talep hakkının mevcut olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, 39.819,73TL tazminatın 26/04/2018 tarihli müracaatı 30.04.2018 tarihinde tebliğ alıp 09/05/2018'de oluşan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...ndan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir." gerekçesi ile; Davacının davasının kabulü ile; 39.819,73TL işgöremezlik tazminatının 09/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...ndan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacı tarafından maluliyeti sebebiyle tazminat talebine ilişkin olarak, dava öncesinde müvekkili kuruma başvuru yapıldığı, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenmiş bir Sağlık Kurulu Raporu sunması halinde talebin değerlendirileceğinin başvuran vekiline bildirildiği, fakat davacı tarafın bu belgeyi müvekkili kuruma sunmamış olduğundan, usulüne uygun olarak yerine getirilmiş başvuru şartı bulunmaksızın dava açılmış olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, maluliyet raporu Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş hastaneden alınmadığından karara dayanak yapılmaması gerekirken yapılmasının hatalı olduğu, araç sürücüsü ve işletenine davanın ihbarı taleplerinin değerlendirilmemesinin hatalı olduğu, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespit edilmediği, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe Uygun Olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerekirken alınmamasının hatalı olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı ile ilgili müvekkili kurum sorumlu olmadığından aleyhlerine verilen kararın hukuka aykırı olduğu, davacının müterafik kusuru nedeniyle hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerekirken müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının hatalı olduğu, yine alkollü sürücünün aracında alkollü olduğunu bilerek yolculuk yapması davacının kazanın gerçekleşmesindeki kusuruna ek olarak yaralanmasında da ağır müterafik kusuru bulunduğu, TRH-2010 tablosunun kullanıldığı tazminat hesaplamalarında teknik faiz oranının 1,8 olarak alınması gerekirken alınmamasının hatalı olduğu, tazminata başvuru tarihinden değil, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 11/03/2018 tarihinde dava dışı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı motosikletin, davacının yolcu olarak bulunduğu eşi ...'in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motosikletle çarpışması sonucu davacının ATK 2.İhtisas Kurulunun raporunda tespit edildiği üzere; engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %4 oranında olacak ve iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazada ... plakalı motosiklet sürücüsü ...'ın kusurlu olduğu iddiasıyla, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle kazaya sebebiyet veren motosikletin sigortası olmadığından güvence hesabı aleyhine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 1-KTK'nın 97.madde hükmü uyarınca, dava şartı haline getirilen husus dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulması gereğidir. Anılan maddede, başvurunun yazılı olması dışında herhangi bir şart belirtilmediği gibi, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.7.maddesinde 02/08/2016 tarihinde yapılan "Zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulabilir." şeklindeki değişiklikte de başvurunun geçerli sayılabilmesi için yazılı olması koşulu dışında herhangi bir ekleme yapılmadığı açıktır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesinin 3.paragrafında yapılan ve 02/08/2016 tarihinden itibaren geçerli olan değişiklik ise, yani tazminat ödemelerinde istenilecek belgelerin hangi belgeler olduğuna ilişkin değişiklik ise; esasen KTK'nın 99.maddesi hükmüne bağlı olarak getirilmiş bir düzenleme niteliğinde olup, dava şartı koşulu bakımından getirilmiş bir düzenleme niteliğinde bulunmadığından, görülmekte olan dava bakımından dava şartı koşulunun gerçekleşmiş bulunduğu sabittir. 2-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının tedavisine ilişkin tüm kayıt ve belgeler ile daha önceki raporların tetkik ve değerlendirilmesi neticesinde oluşa ve dosya kasamına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte, kaza tarihinde yürürlükte bulunan "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanan ATK 2.İhtisas Dairesi Başkanlığı'nın maluliyete ilişkin raporunun hükme esas alınmasında bir yanılgı bulunmamasına, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre davacı için belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin hesaplama yöntem ve şeklinin, son yargısal içtihatlar göz önüne alındığında doğru olmasına, geçici iş göremezlik dönem zararının; niteliği itibariyle bedensel zararın bir türü olması karşısında, bu yöndeki talebin ZMM sigortası teminatı kapsamı dışında kaldığından söz edilemeyeceğinin açık olmasına, bu suretle davalının geçici iş göremezlik dönem zararından sorumlu tutulmasında bir hata olmamasına, temerrüt tarihinden faize hükmedilmesinin doğru olmasına, kazası tespit tutanağında; “her iki sürücünün de kask takıp takmadığı konusunda "tespit edilemedi" diye işaretli olması ve diğer koruyucu ekipmanların da yasal mevzuatta zorunlu olmaması nedeniyle kazaya etkisi olmadığından müterafik kusur oluşturmamasına, ayrıca davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü alkollü olmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen ... plaka sayılı aracın (motosiklet) cinsinin tespit edilmiş olmasına, davanın ihbarı ise; bir taraf işlemi olup, ihbar için mahkemenin iznine ihtiyaç bulunmaması nedeniyle, mahkemece araç maliki ve araç sürücüsüne davanın ihbarı sağlanmadan karar verilmiş olmasında bir yanılgı olmamasına göre, davalı vekilinin tüm istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 2.720,09-TL harçtan peşin yatırılan 680,05-TL harcın düşümü ile 2.040,04-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK'nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.27/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy