İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2275 Esas 2023/615 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2275
Karar No: 2023/615
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2275
KARAR NO: 2023/615
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2021
NUMARASI: 2018/122 Esas - 2021/603 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/06/2015 tarihinde, dava dışı ...'ın sürücüsü olduğu ... plakalı, sigortasız traktörün sebep olduğu kazada müvekkili yaşı küçük ...'ın maluliyeti oluşacak şekilde yaralandığını, davalı kuruma müracaat edildiğini, bu çerçevede oluşturulan ... sayılı hasar dosyasında 02/01/2018 tarihinde 20.293,00-TL kısmi bir ödeme yapıldığını, ödemenin yetersiz ve gerçek zararın altında olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydı ile 100-Tl geçici iş göremezlik, 100-TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere şimdilik toplam 200,00-TL maddi tazminatın ( belirsiz alacağın) kaza tarihinden, uygun görülmez ise ihbar tarihini müteakip 8 iş gününün bitiminden, bu da olanaklı değil ise son tahlilde dava tarihinden başlayarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 03.08.2021 tarihli dilekçe ile 100-TL lik kalıcı iş göremezlik talebini toplam 269.707,00-TL olarak artırmıştır. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça davadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunulduğunu, müvekkili ... nezdinde açılan ... sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırılarak davacıya 02.01.2018 tarihinde 20.293,00-TL maddi tazminat ödendiğini, yapılan ödeme karşılığında müvekkil kurumun davacı tarafça ibra edildiğini, davacının tüm zararının karşılandığını, ek tazminat talebi için müvekkili şirkete başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, aksi halde kazanın oluşumundaki kusurun ATK vasıtası ile tespit edilmesi gerektiğini, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü....Hakkında yönetmelik hükümlerine göre hazırlanması gerektiğini, davacı çocuk kaza tarihinde 2 yaşında olduğundan geçici iş göremezlik zararının söz konusu olmayacağını, SGK tarafından davacıya ödenmiş rücuya tabi bir gelir olup olmadığının belirlenmesi ve varsa tazminattan mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;''..Mevcut delil ve tespitlerden, olay yerinde yolun her iki tarafında da park halinde araçların bulunması nedeni ile, araç sürücüsü ...'ın bu yol şartlarında yönetimindeki traktör ile daha yavaş ve dikkatli seyretmesi, kontrolunu kaybetmemeye özen göstermesi gerekirken bu tedbirleri almadan aracı teknik özelliklerine göre süratli seyrederek kontrolünü kaybetmesi sonucu park halindeki araca çarpmak suretiyle araç üzerinde bulunan çocuğun yere düşmesine neden olduğundan olayda tamamen kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'na sevk edilmiş, kurul tarafından düzenlenen 31.12.2020 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre davacının vücut engellilik oranının %24 (yüzdeyirmidört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği; 29.07.2021 tarihli bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği''' gerekçesiyle, Kalıcı maluliyet için 269.707,00 TL 'nin temerrüt tarihi olan 02/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; davacı tarafın ek tazminat talebine ilişkin müvekkili şirkete başvurmadığını, başvuru şartının yerine getirilmediğini, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, hesaplamada %1,8 teknik faizin uygulanmadığını, davacı çocuğun kaza tarihinde 2 yaşında olup kaputtan düştüğünü, anne babanın bakım ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, maluliyet raporunun Çocuklar için Özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre hazırlanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş rücuya tabi bir gelir olup olmadığının belirlenmesi ve varsa tazminattan mahsubu gerektiğini, ancak dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafça davadan önce davalı kuruma başvurulduğu ve davalı kurum tarafından davacıya 02.01.2018 tarihinde 20.293,00-TL kısmi ödeme yapıldığının anlaşılmasına, kısmi ödemeye ilişkin belge makbuz hükmünde olup, ödemeden itibaren 2 yıl içinde eldeki davanın açılmış olmasına, davacı tarafça dosya kapsamında alınan 29.07.2021 tarihli rapora göre ödeme tarihindeki veriler nazara alındığında yetersiz olduğu anlaşılan ödeme nedeniyle, bakiye zararın giderilmesi için iş bu davanın açılmış olmasına; hükme esas alınan 29.07.2021 tarihli raporda Yargıtay güncel içtihatları uyarınca TRH yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılmış olmasına; yaralananın çocuk olması halinde ise 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespiti gerekmekte ise de, somut olayda kaza tarihi 14.06.2015 olmakla, 28.12.2020 tarihli ATK raporunun, maluliyet oranının tespitinde kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınarak hazırlanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına (Bkz. Yargıtay 4. HD'nin 2021/13699 Esas, 2022/9138 Karar sayılı ilamı); davalının yaptığı kısmi ödemeye esas 26.10.2017 tarihli sağlık kurulu raporu kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığından dosya kapsamında maluliyet oranı hususunda çelişki bulunmamasına; SGK cevabi yazısında kaza tarihinde 2 yaşında olan çocuk için herhangi bir rücuya tabi ödeme yapılmadığının belirtilmiş olmasına; davalının yetersiz olan kısmi ödemeyi yaptığı tarihte tüm zarar için mütemerrit olması nedeniyle yerel mahkemece faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde hata edilmemiş olmasına (Bkz. Yargıtay 4.HD'nin 2021/15646 Esas, 2022/9040 Karar sayılı ilamı) olmadığından, davalı vekilinin bu hususlara ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda dosya kapsamına göre, dava dışı traktör sürücünün aracı ile her iki tarafında park halindeki araçların bulunduğu sokakta seyrederken traktörün arka sol lastiğiyle, park halindeki kamyonetin arka sağ köşesine çarptığı, çarpmanın etkisiyle kamyonet üzerine ( kasasına ) çıkarak oyun oynayan davacı çocuğun kamyonetten düşmesi sonucunda maluliyeti oluşacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf, davaya konu kazayı yapan davacı çocuğun yaralanmasına neden olan traktörün sigortası bulunmadığından ...'na husumet yöneltmiştir. Davalının sorumluluğu, zarara sebep olan araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu gibi, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunması halinde, o oranda da davalının zarardan sorumsuzluğunu kabul etmek gerekir. Yerel mahkemece, davacı çocuğun yaralanmasına yol açan kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi konusunda rapor aldırıldığı; hükme esas alınan 29.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda araç sürücüsünün hızlı ve dikkatsiz seyretmesi ve park halindeki araca çarpması nedeniyle tam kusurlu olduğu kabulüyle hesaplama yapıldığı görülmektedir. Davacı çocuk, kaza tarihinde 2 yaşında olup yaşı itibariyle velayet hakkına sahip olan davacı annenin çocuk üzerinde gözetim yükümlülüğü bulunduğu izahtan varestedir. Bu nedenle, davacı annenin küçük çocuk üzerindeki gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, yaralanan küçük çocuk üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmeyen davacı annenin ihmali davranışının %25 oranında oluşa etkili olduğu ( müterafik kusuru bulunduğu) değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. (Bkz. Yargıtay 4. HD'nin 2021/12133 Esas, 2022/6221 Karar sayılı ilamı) Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı ...'nın istinaf itirazlarının yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın kaldırılmasına, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince, yanılgılı husus düzeltilmek ( ıslah edilen 269.707,00-TL den %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle) yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,I- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/09/2021 tarih ve 2018/122 Esas, 2021/603 Karar sayılı kararına karşı, davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE; yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE;a-)Davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın kendisine iadesine,b-)İstinaf aşamasında davalı ... yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, II- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/09/2021 tarih ve 2018/122 Esas, 2021/603 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; 1/Davanın kısmen kabulü ile; 202.280,25-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2/Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 13.817,76-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harç ve 921,00-TL tamamlama harcı toplamı 956,90-TL nin mahsubu ile bakiye 12.860,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/Davacı tarafından yapılan 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 921,00-TL tamamlama harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti , 336,70-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 2.934,70-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 2.201,02-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4/Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 31.319,23-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 5/Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.788,28-TL vekalet ücretinin davacı tarfatan tahsili ile davalıya verilmesine, 6/Gider avansından arda kalan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy