İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/141 Esas 2023/590 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/141
Karar No: 2023/590
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/141
KARAR NO: 2023/590
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/09/2020
NUMARASI: 2015/1151 Esas - 2020/343 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekilince; davalıların sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısı oldukları ... plaka sayılı aracın, müvekkili ...'in kullandığı ... plaka sayılı araca çarpması neticesinde 12/09/2014 tarihinde meydana gelen kazada müvekkillerinin yaralandıklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ...'in yaralanmasından kaynaklı iş gücü kaybı nedeniyle 1000,00-TL, tedavi giderleri için 500,00-TL, bakım gideri için 500,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi ve 15.000,00-TL manevi tazminatın, davacı ... için oğlu ...'in yaralanması nedeniyle çalışamadığı 3 ay için 3.000,00-TL maddi, kendi yaralanması nedeniyle 5.000,00-TL, eşi ...'ün yaralanması nedeniyle 5.000,00-TL, çocukları ... ve ...'ın yaralanmaları nedeniyle 5.000,00'er TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın, davacı ... için oğlu ...'in yaralanması nedeniyle çalışamadığı 6 ay için 6.000,00-TL maddi, kendi yaralanması nedeniyle 5.000,00-TL, eşi ...'nın yaralanması nedeniyle 5.000,00-TL, çocukları ... ve ...'ın yaralanmaları nedeniyle 5.000,00'er TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın, davacı ... için kendi yaralanması nedeniyle 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 15/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı ... için talep ettikleri maddi tazminat miktarını, 10.566,00 TL bakıcı gideri, 8.329,40-TL geçici iş göremezlik zararı, 253.599,22-TL sürekli maluliyet maddi zararı olmak üzere toplam 272.494,62-TL'ye çıkarttıklarını bildirmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkili şirket nezdinde kazaya karışan ... plaka sayılı araca ait kaza tarihini kapsar ZMM sigorta poliçesi bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Tic. AŞ vekili davaya ilişkin süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında davanın ZMM sigortacısı ... Sigorta Şirketine ihbar edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacı ...'in kaza tarihinde 18 yaşından küçük olması ve gelir getirici bir meslekte çalıştığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararı ile usul ve yasaya uygun ATK raporuna göre bakıcıya ihtiyaç duymadığı için bakıcı gideri, tedavi masraflarının SGK tarafından karşılanmış olması nedeniyle tedavi masrafları talep edemeyeceği göz önünde bulundurularak davacı ...'in maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, kabul edilen tazminat miktarı yönünden kazaya karışan araçların ticari nitelikte olmaması nedeni ile kaza tarihinden itibaren ancak yasal faiz işletilebileceği, davacılar ... ve ...'ün kaza tarihinden sonra çalışmadıklarına ilişkin herhangi bir delil bulunmaması ve yaralanan çocukları ...'in geçici veya sürekli olarak bir başkasının bakımına ihtiyaç duymuyor olması sebebiyle davacıların maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, davalı sigorta şirketinin kazaya karışan araca ilişkin sigorta poliçesi bulunmaması nedeniyle aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davacıların kaza nedeniyle yaralanmadıkları, trafik kazasının oluş şekli ve şiddetinin hafifliği gözetildiğinde, TBK.'nun 56. maddesi anlamında da olsa davacıların ruhsal ve duygusal bütünlüğünün bozulduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, takdir edilecek manevi tazminat miktarının mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, davacıların yaralanmasına neden olan olayın oluş şekli, kusur durumu, davacıların birbirleriyle olan yakınlık dereceleri (birinci derecede yakın olmaları) itibarıyla duymuş oldukları elem ve ızdırabın ağırlığı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile; "1-A) Davacı ..., ... ve ...'in maddi tazminat talepli davalarının davalı ... Sigorta A.Ş yönünden HMK 114/1-d ve 115/2 madde hükümleri uyarınca usulden reddine, -Davacı ...'in maddi tazminat talepli davasının Kısmen Kabulü ile, 253.599,22-TL sürekli iş göremezlik zararının 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...ç'e verilmesine, bakıcı giderleri geçici iş göremezlik ve tedavi masrafları yönünden taleplerinin reddine, -Davacı ... ve ...in kazanç kaybına yönelik maddi tazminat talepli davalarının, davalılar ... ve ... A.Ş. yönünden Esastan Reddine, B) Manevi tazminat davası yönünden -Davacı ...' in manevi tazminat talepli davasının kabulü ile 15.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' e verilmesine, -Davacı ...'in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 2.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine -Davacı ...' in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 7.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine -Davacı ...' in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 7.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince ve katılma yolu ile davalı ... Tic. AŞ vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; Covi-19 testinin pozitif çıkması nedeniyle 16/10/2020 tarihinden itibaren karantina sürecinin başlaması ve hastalığının ağır seyretmesi nedeniyle ... Hastanesi tarafından 10 günlük istirahat raporu verilmesi nedeniyle yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulduğu, davacı ... yönünden bilirkişi raporu doğrultusunda geçici ve sürekli iş göremezlik zararı 261.928,22-TL'ye ve 10.566,00-TL bakıcı giderine hükmedilmesi gerekirken eksik maddi tazminata hükmolunmasının ve diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususlarına yöneliktir. Davalı ... Akaryakıt San. Ve Tic. AŞ vekilinin istinaf nedenleri; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığı, davacıların emniyet kemerini takıp takmadığı ve bu nedenle müterafik kusurlarının bulunup bulunmadığı hususunun resen incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu, SGK tarafından davacı ... için yapılmış herhangi bir tazminat ödemesi yapılıp yapılmadığının tespiti ve yapılmış ise tazminat miktarından tenzili gerektiği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacılar vekiline 18/10/2020 tarihinde elektronik tebligat yöntemi ile tebliğ edildiği, istinaf kanun yoluna yasal başvuru için öngörülen iki haftalık yasal sürenin 01/11/2020 gününün Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle 02/11/2020 günü itibariyle sona erdiği ancak davacılar vekilince; covid testinin pozitif çıkması nedeniyle 16/10/2020 gününden itibaren karantina süresinin başladığı, akabinde 26/10/2020 tarihinde ... Hastanesi tarafından 10 günlük istirahat raporu verildiği belirtilerek eski hale getirme talepli olarak hükmün istinaf edildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 95. maddesinde; elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen ya da hakim tarafından kesin olarak belirlenen süre içinde, gerekli işlemin yapılamaması halinde eski hale iade isteminde bulunulabileceği, 96. maddesinde; eski hale getirme isteminin işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edileceği, 97. maddesinde eski hale getirme dilekçesinde, talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği, 98/2. maddesinde ise eski hale getirme istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde ise bölge adliye mahkemesinden talep edileceği öngörülmüştür. Davacı vekilince yasal süresi içerisinde, covid testine ilişkin laboratuvar sonucu ve ... Hastanesi tarafından düzenlenen istirahat raporu eklenmek suretiyle usulüne uygun şekilde eski hale getirme talebinde bulunulmuş olmasına göre eski hale iade talebi kabul edilerek istinaf incelemesine geçilmiştir. (1) Davacılar vekilinin istinaf nedenlerine yönelik yapılan incelemede; Davacılar vekilince; dava dilekçesi ile davacı ... yönünden tedavi gideri, iş gücü kaybı tazminatı ve bakıcı gideri talep edilmiş, aktüer bilirkişi tarafından davacı ... için geçici iş göremez olduğu kaza tarihinden itibaren 9 aylık dönemde asgari ücret üzerinden geçici iş göremezlik zararı hesabı ve bu süre bakımından bakıcı gideri hesabı yapılmış, mahkemece davacı ...'in kaza tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle geçici iş göremez olduğu süre yönünden tazminat talebinin reddine ve ATK 2. İhtisas Kurulu'nun 26/08/2019 tarihli raporu ile küçüğün bakıcı ihtiyacı bulunmadığı gerekçesi ile de bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan belgelerin incelenmesinde; ATK 2. İhtisas Kurulu'nun 21/11/2018 tarihli 10382 sayılı raporuna göre davacı ...'in geçirdiği kaza nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre E cetveline göre %19.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş, 26/08/2019 tarihli 19047 sayılı raporunda da; dava konusu kaza nedeniyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde geçici veya sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği, dosya kapsamında bulunan 09/12/2019 bilirkişi raporunda imzası bulunan adli tıp uzmanı Dr. ...'un ise "...'te %19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiğinin belirlendiği bu oranın 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü 3. bölüm 11. madde 4. fıkrasında olmadığı diğer bir ifade ile sürekli bakıcıya ihtiyacı olmadığı dokuz ay süre ile bir bakıcıya ihtiyacı olacağı" yönünde görüş bildirdiği, bu hali ile davacı ...'in iyileşme süresi içerisinde bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığına yönelik olarak düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğu ancak mahkemece çelişki giderilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; öncelikle bir Üniversite Hastanesi'nden davacı ...'in iyileşme süresi içerisinde bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı var ise ne kadar süre için bakıcıya ihtiyaç duyduğu hususunda dosya kapsamındaki ATK 2. İhtisas Kurulu ile bilirkişi Dr. ...'un görüşünü irdeleyen, aralarındaki çelişkiyi giderici, denetime elverişli, açıklayıcı nitelikte rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bakıcı gideri talebine yönelik değerlendirme yapılması, Ayrıca davacı ...'in kaza tarihinde 8 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediği için geçici iş göremezlik tazminatı verilemeyecek ise de, hayatını sürdürebilmek için yaşıtlarına göre, daha fazla güç ve çaba harcayacağı ve bu nedenle efor kaybı zararı bulunup bulunmadığı, dolayısıyla da iyileşme süresi olarak belirlenen 9 aylık dönem için efor kaybı tazminatı isteyip isteyemeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerekirken, bu hususa ilişkin herhangi bir değerlendirme ve gerekçeye yer verilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. (2) Davalı ... San. Ve Tic. AŞ vekilinin istinaf nedenlerine yönelik yapılan incelemede; Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; davacı ...'in kaza tarihi itibariyle 8 yaşında olduğu anlaşılmakla birlikte kaza tespit tutanağının tüm sayfalarının dosya arasında bulunmaması nedeniyle oturduğu yer belirlenememiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 78. maddesinde "belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur... kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir" düzenlemesi yapılmıştır. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin sürücülerin ve yolcuların koruyucu tertibat kullanma mecburiyeti başlıklı 150. maddesinde “M1, M1G, N1, N1G, N2 ve N3 sınıfı araçlarda 150 cm’den kısa ve 36 kg’ın altındaki çocukların taşınması sırasında çocukların ağırlığına uygun bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (1) sayılı cetvelde yer alan çocuk bağlama sistemlerinin kullanılması zorunludur. Ancak, 135 cm’den uzun çocuklar çocuk bağlama sistemleri yerine ön koltukta oturmamak şartıyla diğer koltuklardaki emniyet kemerlerini kullanabilirler.” şeklindeki düzenleme yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece, Yasal düzenlemeler nedeniyle kaza tespit tutanağının tamamını içerir şekilde kazaya ilişkin İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/643 Esas sayılı dosyası fiziken dosya kapsamına celbedilerek kaza anında davacı ...'in araç içerisinde oturduğu yerin tespiti, davacı ...'in yolculuk yaptığı aracın özellikleri de dikkate alınarak yönetmelik maddesinde açıklandığı üzere davacının, yolculuk yaparken koruyucu tertibat kullanımı gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi, ayrıca KTK'nun 78. maddesi ve Karayollari Trafik Yönetmeliği'nin anılan hükümleri gereği kullanılması gereken emniyet kemerinin (çocuk bağlama sistemi) takılması halinde de, kaza nedeniyle oluşan yaralanmaların, kırıkların oluşup oluşmayacağı ve emniyet kemeri (çocuk bağlama sistemi) takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda, uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre TBK'nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalı ... İnşaat Turzim Akaryakıt San. Ve Tic. AŞ. vekilinin yerinde görülen istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK m. 353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına, Dairece verilen kaldırma kararının gerekçesi itibariyle manevi tazminata yönelik istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davacılar vekili ile davalı ... San. Ve Tic. AŞ. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3/Dairece verilen kaldırma kararının niteliği itibariyle davacılar vekili ile davalı ... San. Ve Tic. AŞ. vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4/(a) İstinaf yasa yoluna başvuran davacı taraf adli yardımdan yararlandığı için istinaf karar harcı hususunda karar verilmesine yer olmadığına, (b) İstinaf yasa yoluna başvuran davalı ... Tic. AŞ. tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 54,40-TL maktu ve 4.805,84-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 5/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı ... Tic. AŞ. tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 7/İstinaf yasa yoluna başvuran davacıların adli yardımdan yararlanması nedeniyle kamu ödeneğinden karşılanan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK'nın 353/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy