İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1126 Esas 2023/945 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/1126
Karar No: 2023/945
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1126
KARAR NO: 2023/945
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 09/02/2023
NUMARASI: 2022/756 Esas,Derdest
DAVANIN KONUSU: Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesinden Ve Konut Satış Vaadi Sözleşmesinin Devrinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Gereğince Güncellenmiş Değerinin Tespiti( Rayiç Bedelden Az Olmamak Kaydıyla ) İle Yapılan Tüm Masrafların Dahil Edilerek Belirlenecek Tazminatın Tahsili
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı taraflar ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, müvekkili her ne kadar tüzel kişi olsa da kendisi ve ailesinin konut ihtiyacı sebebiyle dava konusu gayrimenkulü satın almış olup şahsi ihtiyaç nedeniyle kullanıldığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini süresinde ve eksiksiz yerine getirdiğini, sözleşme için taraflarca kararlaştırılan bedelin tam ve eksiksiz ödenmiş olduğunu, sözleşme gereği tüm edimlerin ifa edilmiş olmasına rağmen davalılarca tapuda devir işleminin gerçekleştirilmediğini, açıklanan nedenlerle davaya konu gayrimenkulün 3.kişilere satış ve devrinin ve/veya 3.kişiler tarafından herhangi bir ayni veya şahsi hakla sınırlandırılmasının engellenmesi için HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel ...etap ... villa tipli ... no'lu villa cinsindeki taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescilinin mümkün olmaması durumunda; terditli açtığı işbu davada taşınmaz için müvekkili tarafından ödenen bedellin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş değerinin tespiti (rayiç bedelden az olmamak kaydıyla) ile taşınmaz için müvekkili tarafından yapılan tüm masraflar da dahil edilerek belirlenecek tazminatın dava tarihinden itiabren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ... A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalının cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece 21/09/2022 tarihli ara kararı ile davacının tapu iptal ve tescile konu İHTİYATİ TEDBİR talebinin KABULÜ ile; -Dava konusu olan İs İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ... Mahallesinde kain ... ada ... parsel ...etap ... villa tipli ... no'lu villa cinsindeki taşınmaz tapu kaydı üzerine 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, -Takdiren 2.250.000,00-TL'nin %15'i tutarı 337.500,00-TL nakit yada kesin ve süresiz teminat mektubu alınmasına karar verilmiştir. Davalı ......AŞ.vekili ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına olmadığı taktirde taşınmaz değerinin % 40'dan az olmamak üzere teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiş, itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonunda 09/02/2023 tarihli celse ara kararı ile davalı ... vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiş ve gerekçeli ara kararı yazılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş.(eski unvan ... Geliştirme A.Ş.) vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının reddine dair 14.02.2023 tarihli gerekçeli ara karar gereği, ilk derece mahkemesinin müvekkili henüz huzudaki davanın tarafı değil iken, bir diğer ifadeyle dava dışı 3. kişi konumunda iken müvekkili şirkete ait taşınmaz üzerine “ihtiyati tedbir konulmasına” ilişkin hiçbir hukuki mesnedi olmayan, kanuna ve usule aykırı kararın kaldırılmasına, bir an için bu talebinin kabul edilmemesi hâlinde de, HMK. m. 392 uyarınca taşınmazın değerinin %40’ından aşağı olmamak üzere davacıdan teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, devir sözleşmesi, ihtarname, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden ve konut satış vaadi sözleşmesinin devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tespiti( rayiç bedelden az olmamak kaydıyla ) ile yapılan tüm masrafların dahil edilerek belirlenecek tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... A.Ş. Vekili ...'nin 09/02/2023 tarihli davalı ... vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1. fıkrasında ''mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir'' şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması... gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır.İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir. (HMK m.391/2-ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir. İhtiyati tedbirin uygulanmasındaki en önemli kıstaslardan birinin de tarafların hak ve yarar dengesinin korunması olduğu açıktır. Somut olayda dava terditli dava olarak açılmış olup davacının ilk talebi taşınmazın aynına ilişkin tapu iptali ve tescildir. Dava konusu taşınmazın davalı ... AŞ.adına villa niteliği ile tapuda kayıtlı olduğu, davalı....AŞ.ile dava dışı şirket arasında dava konusu taşınmaza ilişkin düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, dava dışı şirket ile davacı şirket arasında da ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinin devri sözleşmesi imzalandığı sabittir. İhtiyati tedbir koruma önlemi işlevi nedeni ile yargılama sonuna kadar giderilmesi güç ve imkansız zararların önüne geçilmesi amacıyla tesis edilir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın devri ve elden çıkarılması halinde giderilmesi güç ve imkansız zararların oluşacağı, hak kaybına sebebiyet verilebileceği değerlendirilmekle İDM'nin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara kararında ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Somut olayda ihtiyati tedbirin şartlarının oluştuğu ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Davalı ...AŞ.vekilinin ileri sürdüğü istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri uyuşmazlığın esasına ilişkin olup yargılama sonunda değerlendirilip tartışılacak ve karara bağlanacak hususlara ilişkindir. Teminat alınmamasına yönelik itirazın değerlendirilmesinde ise HMK 392/2 madde hükmü gereği talep resmi belgeye dayandığı yahut durum ve koşullar gerektirdiği takdirde mahkemenin teminatsız tedbir kararı verebileceği vurgulanmış olup; davacının isteminin dayanağı belgeler ile durum ve koşullar gereği teminat alınıp alınmayacağı mahkemenin takdirinde olup bu durumda İDM hakiminin değerlendirmesinde ve teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle İDM ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı... A.Ş. vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden davalı .. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09/02/2023 tarih ve 2022/756 esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı ... Gayrimenkul Geliştirme AŞ.vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Tarifesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu ret karar ve ilam harcı davalı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. tarafından yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı ... Gayrimenkul Geliştirme AŞ. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy