İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/430 Esas 2023/371 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/430
Karar No: 2023/371
Karar Tarihi: 18.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/430
KARAR NO: 2023/371
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2023
NUMARASI: 2021/61 Esas, Derdest
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı ve davalının içinde bulunduğu Konsorsiyum ile ... Adi Ortaklığı arasında, Yeniköy ve Kemerköy'de bulunan termik santral tesislerinin rehabilite edilmesine ilişkin montaj, tedarik ve mühendislik işlerini konu alan bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme çerçevesinde ‘Hava ve Gaz Kanalları, Elektrostatik Filtre ve Çelik Kazan, Korkuluk ve Platformların’ mühendislik, temin ve imalat işleri, malzemenin sahaya getirilerek tır üzerinde teslim edilmesi ve montaj, test, devreye alma ve kabul işlemleri sırasında süpervizör hizmetlerinin müvekkili şirketçe verilmesi amacıyla ise davalı ile müvekkili şirket arasında 12/10/2018 tarihli Sözleşme ve 04/02/2019 tarihli Zeyilnamenin imzalandığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye ve iş programına uygun şekilde yükümlülüklerin yerine getirildiğini, yapılan işler karşılığı düzenlenen hakedişler karşılığı faturalar tanzim edildiğini ve davalı firmaya teslim edildiğini, itiraza uğramadığını, davalının borcunu ödemediği gibi, müvekkili şirket tarafından sunulan teminat mektuplarını nakde çevirme girişiminde bulunduğunu, 75.732 EURO bedelli teminat mektubunu haksız ve dayanaksız şekilde nakde çevirdiğini, 302.927,00 EURO bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ise İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/635 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı çerçevesinde durdurulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/635 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, müvekkili şirketin 352.264,82 EURO alacağının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, borcunu ödemeyen ve alacaklılardan mal kaçırma ve mevcut adresini terketme hazırlığı içerisinde olan davalının dilekçedeki ve gösterilecek adreslerindeki menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3. şahıslardaki mevduat, şirket hissesi, hakediş, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, sözleşme gereği tamamlanarak sevke hazır olduğu halde, davalının teslim almaması sebebiyle müvekkili şirkete ait fabrika sahasında bekletilmek zorunda kalınan 162.480,44 kg malzemenin teslim alınarak veya hurda değeri düşülerek davalı tarafça ödenmesi gereken bedelin, alacağın şimdilik 20.790,48 EURO'luk kısmının en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketçe tamamlanan 1. ünite sonrasında başlanan ve müvekkili şirketin iradesi dışında el çektirildiği 2. ünitenin ve hiç yaptırılmayan 3. ünitenin müvekkili şirkete yaptırılmaması sebebiyle uğranılan maddi zarar ve kar kaybı, personel giderleri, kaçan iş fırsatları karşılığı davalı tarafça ödenmesi gereken bedelin şimdilik 10.000,00 EURO'luk kısmının en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafça haksız ve dayanaksız şekilde bozdurularak müvekkili şirketçe ödenmek zorunda kalınan 75,732,00 EURO tutarlı teminat mektubu bedelinin en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 05/02/2021 tarihli ara kararla, faturaların tebliğ edildiği ve itiraz edilmediği hususları ile birlikte malzemeler hazır edildiği iddialarına ilişkin yaklaşık ispat da yerine getirilmemiş olmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince sunulan 06/02/2021 tarihli dilekçeyle, cevap ve karşı dava dilekçesinde açıkça ikrar olunduğu üzere, müvekkili şirketçe gönderilen ve itiraza uğramayan faturalardan, ayrıca teslime hazır olduğu halde noter vasıtası ile bildirildiği halde teslim alınmayan malzemelerden kaynaklı alacaklarının sübuta ermiş olması dikkate alınarak, borcunu ödemeyen ve alacaklılardan mal kaçırma ve mevcut adresini terketme hazırlığı içerisinde olan davalı bakımından İİK 257.madde gereği, işin aciliyetine binaen karşı tarafa tebligat yapılmaksızın, takdir edilecek teminat mukabilinde 352.264,82 EURO (3.155.271,21 TL) borcundan dolayı bu dilekçedeki ve gösterilecek adreslerindeki menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3.şahıslardaki mevduat, şirket hissesi, hakediş, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi ile menkullerinin muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ayrıca sunduğu 12/04/2021 tarihli dilekçeyle, basında yer alan ve ekte sunulan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla, davalı firma ile aynı grup içerisinde yer alan ve aynı adreste faaliyet gösteren '... Tic.A.Ş. isimli kardeş firmanın iflasına karar verildiğini, müvekkili şirketin ihtiyati haciz talebinin ne derece haklı ve ne derece acil olduğunun ortaya çıktığını belirterek, ihtiyati haciz talebini yinelemiştir. Mahkemece 13/04/2021 tarihli ara kararla, ileri sürülen hususun ihtiyati haciz koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin 2021/1341 E - 2021/1009 K sayılı 25/05/2021 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Davacı vekilinin sonrasında yeniden talepte bulunması üzerine Mahkemece verilen 14/02/2023 tarihli ara kararla, ihtiyati haciz talebi sadece 17.530,50 Euro bakımından kabul edilmiştir. Davacı vekilince sonrasında 16.02.2023 tarihli dilekçeyle, bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen 421.166,71 Euro alacak bakımından da ihtiyati haciz talep edilmesi, davalı vekilince de 17.02.2023 tarihli dilekçeyle, tutarın depo edilmesi karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edilmesi üzerine istinafa konu 21/02/2023 tarihli ara kararla; davalı vekilinin talebi yönünden; depoyu icra dosyasına yaptıktan sonra icra müdürlüğü kanalıyla yapılması gerekmekle işlem yapılmasına yer olmadığına, davacı vekilinin ek ihtiyati haciz talebi yönünden; mahkemenin 14.02.2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati hacze ilişkin kısmen kabul kararı verildiği belirtilerek, fazlaya ilişkin talebin yaklaşık ispat yerine getirilmediğinden reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, bilirkişi heyetinden alınan ek rapora davalı vekilinin yasal süre geçtikten sonra itiraz dilekçesi sunduğunu, buna muvafakatleri bulunmadığını, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile müvekkili şirketin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğinin ve alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalının grup şirketi olan ... AŞ hakkında iflası karar verildiğinden taşınır ve taşınmaz mallarını devretme hazırlığında olduğunu, buna göre ihtiyati haciz taleplerinin kabulü için aranan şartların mevcut olduğunu belirterek, ihtiyati haciz taleplerinin kısmen kabulüne dair 14.02.2023 tarihli ara kararın ve ek ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair 21.02.2023 tarihli ara kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı iş sahibi, davacı ise yüklenicidir.Dava, ödenmeyen hakediş bedelinin tahsili, sevke hazır olduğu halde teslim alınmayan malzeme bedelinin tazmini, davalı tarafça yaptırılmayaN kalan işler nedeniyle uğranılan zararın (kâr kaybı) tahsili ve nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, bu kapsamda ihtiyati haciz talebinde de bulunulmuştur.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.'nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilince yargılama sırasında bilirkişi raporu alındıktan sonra yeniden talepte bulunması üzerine Mahkemece verilen 14/02/2023 tarihli ara kararla, dosyaya sunulan mail yazışmaları ve bilirkişi raporundaki değerlendirmeler dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin sadece 17.530,50 Euro bakımından kabul edildiği, bilirkişi heyetinden alınan ek raporun davalı vekiline e-tebliğ tarihinin 15.01.2023 olduğu, buna göre rapora itiraz dilekçesinin süresinde olduğu, mahkemece 14/02/2023 tarihli ihtiyati haciz ara kararında bilirkişi raporu ve yaklaşık ispat kriterleri gözetilerek bir karar verilmiş olduğu, ek rapor alındıktan sonra henüz bir duruşma ve davalı vekilinin itiraz dilekçesinin değerlendirmesinin yapılmamış olduğu, buna göre dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda mahkemece 21/02/2023 tarihli ara kararla dosya kapsamındaki mevcut delillerin ve bilirkişi raporunun değerlendirilmesi suretiyle reddine karar verilen fazlaya ilişkin ihtiyati haciz talebi bakımından İİK'nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin fazlaya ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı deliller ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/02/2023 tarih ve 2021/61 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy