İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/246 Esas 2023/401 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/246
Karar No: 2023/401
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/246
KARAR NO: 2023/401
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2016/679 Esas, 2019/529 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin feshine ve ödemelerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı firma arasında 29/08/2014 tarihinde müvekkili firmanın o dönem işlettiği ... Mahallesi ... Caddesi No:... A-B Yeşilköy Bakırköy/İstanbul (... AVM) adresinde bulunan ... Restaurant için servis asansörü yapımı hususunda ... numaralı, 76.700,00-TL bedelli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme bedelinin “Fiyat ve Tediye Şartları” başlıklı maddede belirlendiğini, müvekkili firmanın sözleşmedeki mali edimlerini ifa ettiğini, sözleşme bedeli olan 76.700,00-TL’nin davalıya ödendiğini, sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin süresinin 55 iş günü olarak belirlendiğini, ancak davalı firmanın işbu maddeye uymadığını ve işe başladıktan sonra işi savsakladığını ve ifa tarihini geciktirdiğini, müvekkili davacı firmanın Bakırköy ... Noterliği'nden 16/02/2015 tarihinde keşide edilen ... yevmiye nolu ihtarname ile davalı tarafın sözleşme konusu işte geciktiğinin belirtilerek ifaya davet ettiğini ve davalı tarafa 3 günlük kesin süre tanındığını, davalı tarafın işbu sürede de sözleşme konusu edimini ifa etmediğini, davalı tarafın müvekkili davacı firmanın ihtarnamesine Beyoğlu ... Noterliğinden 20/03/2015 tarihinde keşide edilen ... yevmiye nolu ihtarname ile cevap verdiğini, söz konusu ihtarnamede davalının gecikmeyi kabul ettiğini ve sözleşme konusu asansörün 30/03/2015 tarihinde yani sözleşmenin imza tarihinden 216 gün sonra teslim edileceğinin belirtildiğini, davalının ihtarındaki diğer iddialarını kabul etmemekle birlikte fahiş bir gecikmenin davalı tarafından ikrar edildiğinin açık olduğunu, sözleşme konusu asansörün hiçbir zaman sözleşmedeki niteliklere uygun biçimde teslim edilmediğini, teslime dair tanzim edilen bir tutanak bulunmadığını, ancak sözleşmenin “Teslimat” başlıklı 15. maddesinin “Montajın ikmalinden sonra İşveren ve ... Asansör yetkili kıldıkları şahısların nezaretinde asansörün işletme tecrübesi yapılacak ve bu husus taraflarca imzalanacak bir tutanakla… tespit edilecektir. İşbu belge, asansörlerin işler halde teslim edildiğine dair resmi belge olacaktır.” hükmünün havi olduğunu, davalı taraftan geçici veya kesin kabule ilişkin herhangi bir talep gelmediğini, kabule ilişkin herhangi bir belge imzalanmadığını, müvekkili tarafından hem gecikmenin hem de sözleşmeye uygun ifanın yapılmadığına dair Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/89 D.İş sayılı dosyasında delil tespitinin yapıldığını ve işbu dosyadaki bilirkişi raporunun tarihinin 17/08/2015 olduğunu, zira davalının keşide ettiği ihtarnamede 30/03/2015 tarihinde asansörün teslim edileceğinin bildirilmesine rağmen 17/08/2015 tarihine kadar da bu taahhütün yerine getirilmediğini, davalı tarafın restoranda bulunması gereken servis asansörünü teslim etmemesi sebebiyle müvekkili firmanın ticari zarara uğradığını, işbu ticari zarara dair tazminat talep ve dava etmek haklarının saklı kaldığını, tüm bu açıklamalar ışığında davacının kanundan ve sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk ve edimlerini ifa etmediğinin sarih olduğunu, bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin feshini talep ettiğini, bu doğrultuda müvekkili firmanın ödediği tutarların ticari faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin gerektiğini, sözleşmenin 20. maddesinin “İhtilaflar halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır” hükmünü havi olduğunu, davalının banka hesabındaki meblağın bu dava sonucunda hükmedilecek alacağın tahsilinde tek kaynak olacağını, işbu nedenlerle davalının ... Bankası 434 şube kodlu İmes şubesinde bulunan TR... numaralı banka hesabına ve diğer banka hesaplarına dava değeri kadar ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, davalının sunacağı delillere karşı delil ibraz etmek haklarının saklı kalmak üzere fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüyle sözleşmenin feshine ve 76.700,00-TL alacağa müvekkili tarafından ödemelerin gerçekleştirildiği tarihten itibaren işletilecek avans (ticari) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili: davalı müvekkili şirketin asansör imalat ve montajı işiyle iştigal eden bir firma olduğunu, bu kapsamda ... markalı asansörlerin yerine göre yalnızca satışını, satışı ve montajını yahut satışı, montajı ve bakımını yaptığını, davalı müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan 29/08/2014 tarihli ... numaralı sözleşme uyarınca, davalı müvekkilinin 1 adet servis asansörünün satış ve montajı işlerini KDV dahil 76.700,00-TL bedelle üstlendiğini, sözleşme konusu asansörlerin satışı ve montaj işlerinin davalı müvekkili tarafından ... Alışveriş Merkezi'nde gerçekleştirilerek davacı şirkete teslim edildiğini ve fatura mukabili ödeme alındığını, karşılıklı olarak ifa edilen bir sözleşme hakkında ileriye etkili sonuç doğuran ve bozucu yenilik doğuran bir hak olan feshe başvurulmasının mümkün olmadığını, sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldıran sözleşmeden dönmenin ise, davacı şirketin gerek akdi ve kanuni dayanaklarının olmaması gerekse sözleşme konusu asansörler üzerinde hak sahipliğinin bulunmaması nedeniyle olamayacağını, davacının asansörleri eklenti olarak 3. kişiye devrettiğini, karşı tarafın fesih beyanının sözleşmeden dönme olarak değerlendirilse dahi ödemezlik def'ini ileri sürdüklerini, davacı firmanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiği asansörü, bütünleyici parça olarak üçüncü bir firmaya devrettiğini, dava tarihinde ve şu anda asasörün gerek mülkiyeti gerekse zilyetliğinin üçüncü kişide olduğunu, 29/08/2014 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan edimlerin karşılıklı olarak ifa edildiğini, sözleşme konusu asansörün işler ve çalışır halde teslim edildiğini ve faturalandırıldığını, işbu faturaların hiçbirine davacı şirket tarafından itiraz edilmediğini, ihtirazi kayıt konulmadığını, davalı müvekkilinin bütün anlayış ve iyi niyetine rağmen, davacı şirket tarafından 16/02/2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve buna ilişkin cevap olarak müvekkili davalı vekili tarafından Beyoğlu ... Noterliğinden keşide edilen ... yevmiye nolu 20/03/2015 tarihli ihtarnamenin davacı şirkete iletildiğini, montaj işlerinin 30/03/2015 tarihinde bitirileceği ve sözleşme konusu asansörün teslim edileceğinin bildirildiğini, 30/03/2015 tarihinde de sözleşme konusu asansörlerin teslim edildiğini, dolayısıyla dava dilekçesinde yer verilen iddiaların son derece mesnetsiz olduğunu, davacının sözleşme konusu asansörü bir 3. şahsa devrettiği ve asansörler üzerinde hak sahipliğinin bulunmadığının tespiti için ... Alışveriş Merkezi'nde delil tespitinin yapılmasını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı ile davalı arasında asansör imalatına ilişkin 29/08/2016 tarihinde sözleşme akdedildiği, 04/12/2014 tarihli 4.288,12-TL, 14/11/2014 tarihli 50.997,24-TL ve 02/02/2017 tarihli 21.414,64-TL bedelli 3 adet faturanın sözleşmenin 15. maddesine uygun olarak davalı tarafından düzenlendiği ve bu faturalara davacı tarafından itiraz edilmediği sözleşmede belirlenen iş teslim süresinin sözleşmede asansör işinin gündüz yapılmasına karar verildiği halde davacının isteği üzerine geceleyin iş yerinin bulunduğu alışveriş merkezinin kapanmasından sonra yapılması nedeniyle davacıdan kaynaklanan nedenlerle geciktiğine, gecikme nedeniyle davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığına ancak sözleşmeye konu asansörün imalatında bazı eksikliklikler bulunduğuna, bu eksikliklerin bedeline ilişkin bilirkişilerce yapılan 5.740,00-TL'lik tespitin yerinde olduğu ,Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesi gereğince davacı tarafça asansörün tesliminden sonra sözleşmeden dönmenin, tarafların ifa ettiği edimlerin iadesinin, davalı açısından aşırı zarar doğuracak olması ve ayıp oranında bedelden indirim yapılmasının hakkaniyete daha uygun olacağı kanaatine varılarak ve davalı vekilinin UYAP üzerinden mahkemeye sunduğu 19/12/2018 tarihli dilekçesinde bilirkişi raporunda davacı tarafa eksik ve kusurlu imalatların bedelinin ödenmesi hususunu kabulü de göz önünde bulundurularak eksik ve kusurlu imalat bedeli olan 5.740,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasındaki sözleşme her iki taraf açısından da ticari iş olduğundan bu bedele dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinafında; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davalının süresinde sunmadığı cevap dilekçesine dayanılarak rapor hazırlandığını, davalının gereği gibi işi tamamlamadığını, sözleşmeye uygun teslim yapılmadığını, teslime dair tanzim edilmiş bir tutanak düzenlenmediğini belirterek kararın aleyhe yönlerinin kaldırılmasını, davanın tamamen kabul edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını arz ve talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebinde bulunmadığı görülmüştür. Davacı ile davalı arasında asansör yapım işinin konu alan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacının işin belirtilen sürede teslim edilmemesi ve sözleşmeye uygun ifanın yapılmaması sebebiyle sözleşmenin feshini talep ettiği, davalı taraf ise asansörün sözleşmeye uygun olarak davalıya teslim edildiğini ve işin bedelinin ödendiğini savunarak davayı kabul etmediklerini, ödemezlik definde bulunduklarını beyan etmiş, mahkemece işin gecikmesinde davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle sözleşmenin feshi talebinin reddine , eksik ve ayıplı iş bedelinin ise davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasında asansör imalata ilişkin yazılı akdi ilişki olduğu ve işin sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediği çekişmesizdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık gecikmenin kimden kaynaklandığına ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 29/08/2014 tarihli sözleşmenin 9 .maddesinde işin süresi kuyu tesliminden sonra 55 iş günü olarak belirlendiği görülmüştür. Bu maddeye göre gerek davalının savunması gerek bilirkişi raporuna göre iş sahibi tarafından kuyuların süresinde yükleniciye teslim edilmediği ve bu sebeple gecikildiği iddia edilse de, davalı tarafında davacıya kuyuların teslimi ile ilgili herhangi bir ihtar gönderilerek davacının temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla davalının yer tesliminin zamanında yapılmaması sebebiyle işin geciktiği iddiası yerinde görülmemiştir. Sözleşme incelendiğinde kuyuların ne zaman davalı yükleniciye teslim edileceğine ilişkin belirleme yapılmadığı da görülmektedir. Dolayısıyla işin gecikmesinde davacının kusurlu olduğu yönündeki mahkeme gerekçesi hatalı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece işin tesliminde temernüde düşen davalı yüklenici ile ilgili TBK 125. Maddesi uyarınca sözleşmenini geriye etkili olarak feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talepte aşılarak , eksik ve ayıplı bedele hükmedilmesi hatalı olduğundan kararın kaldırılarak davanın kabulü yönünden yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabulü ile sözleşmenin feshine ve ödenen bedelin iadesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/06/2019 tarih ve 2016/679 Esas, 2019/529 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen 29/08/2014 tarihli sözleşmenin geriye etkili olarak FESHİNE,4- Sözleşme bedeli olan 76.700,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 5.239,38-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.309,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.929,53‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 1.309,85-TL peşin harç, 128,00-TL posta ve tebligat gideri, 473,80-TL dosya masrafı reddiyatı ve 1.800,00-TL bilirkişi reddiyatı olmak üzere toplam 3.711,65‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 12.272,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDE 1-Davacı tarafından yatırılan 328,00-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı,22,00-TL posta masrafı ve 31,50-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 202,10-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy