İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/244 Esas 2023/402 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/244
Karar No: 2023/402
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/244
KARAR NO: 2023/402
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2019/73 Esas, 2019/1371 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında eser sözleşmesine konu fatura alacağına ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekil ; davalı borçlu ... Limited Şirketi aleyhine İstanbul .. İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile fatura alacaklarına dayalı olarak icra takibine girişildiğini buna karşın davalı şirket vekili tarafından icra dosyasına sunulan 06 Aralık 2018 tarihli borca itiraz dilekçesi tahtında taraflar arasında ticari ilişki inkar edilmeden faturaların gerçeğe aykırı olması tahtında borca ve diğer tüm ferilere itiraz edildiğini, takibi durdurduğunu, davanın kabulü ile, davalı-takip borçlusunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile durmuş bulunan İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Mahkemece; davacı ...’a ait işletme hesabı defteri kayıtlan ve davalı şirketin yaptığı ödeme dikkate alındığında; davacı ...’ın, takip tarihi itibariyle 7.850,00 TL alacaklı olduğunun, davacının işletme hesabı defterinin açılış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu, ilgili kanunlarla belirlenen kayıt zamanına uyulduğunu, davacının ticari defteri, analiz ve gerekçe bölümünde belirtilen kanunların ilgili maddelerine göre delil niteliğinde olduğu anlaşıldığından; davanın kabulüne, davalının İstanbul ...İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 7.850,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19.50 ticari avans faizi uygulanmasına, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan kabul edilen alacağın %20’si olan 1.570,00 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinafında; davalının adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ticaret sicil adresi araştırılmadan TK 35 e göre tüm tebligatlar yapıldığını, savunma hakkının kısıtlandığını, yargılama devam ederken şirket adresini taşıdığını iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici , davalı ise iş sahibidir. Davacı vekili faturaya dayalı olarak başlattığı takip neticesinde, davalı işverenin takibe itirazı sonucu takibin durduğunu, mahkemeden itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüş, davalı ise cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili istinafında davalının adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu savunmuştur. Dosyada yapılan incelemede davalı şirket adresinin Ticaret Sicil Gazetesine göre 29.05.2019 tarihinde değiştirdiği, mahkemece dava dilekçesinin tebliğine ilişkin mazbatanın 22.03.2019 tarihinde iade edilmesi neticesinde, Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre davalının adresine yeniden davetiye çıkarıldığı, 06.04.2019 tarihinde TK 35. Maddeye göre davalıya usulünce tebligat yapıldığı, bu tarihte davalı şirket adresinin henüz değişmemiş olduğu, bu haliyle davalının yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış olmakla, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığından istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu kararın usul yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/11/2019 tarih ve 2019/73 Esas, 2019/1371 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 536,23-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 135,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 401,23‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy