İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/293 Esas 2023/556 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/293
Karar No: 2023/556
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/293
KARAR NO: 2023/556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/636
KARAR NO: 2022/982
KARAR TARİHİ: 14/11/2022
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Toplu Yapı Yönetimi'nin yönetiminden sorumlu olduğu "... Mah. ... Cad. No.... Eyüp/İstanbul" adresindeki ... Sitesi'ne ait ortak yerler ve kıymetlerin müvekkili şirket tarafından düzenlenen ... no.lu Ticari Paket Poliçesi ile 24.09.2020–24.09.2021 tarihleri arasında gerçekleşmesi muhtemel rizikolar için sigortalandığını, sigortalı ... Sitesi'ne ait sirkülasyon pompalarının 08.10.2020 tarihinde meydana gelen voltaj dalgalanmaları nedeniyle hasara uğradığını, davaya konu olay nedeniyle dava dışı sigortalı tarafından yapılan hasar ihbarı sonucu müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını ve görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda 38.655,75 TL tutarında tazminat ödenebileceği yönünde rapor sunduğunu, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalısına 10/12/2020 tarihinde 38.355,76 TL sigorta tazminatı ödediği belirtilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketinin ya da dava dışı sigortalının tazmin için davalı şirkete süresi içerisinde müracaat etmediklerini, 10 günlük süreden çok sonra başvuru yapıldığını, hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının davacı şirket tarafından tespit edilmesi gerektiğini, tek taraflı düzenlenen ekspertiz raporu dışında iddia olmaktan öteye geçmediğini, dava konusu olayda davalı şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, dava konusu olayda elektrik verilmesine müteakip hasarın meydana geldiği emtianın dava dışı sigortalının mülkiyetinde olduğunu, mülkiyetinde olan emtianın bakım, onarım, testlerini yaptırmak ve iç elektrik tesisatı kaynaklı meydana gelebilecek arıza ve hasarlara karşı Elektrik İç Tesisatı Yönetmeliği'ne göre gereken tedbirleri almak dava dışı sigortalı olan malikin sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ''... dava dışı sigortalı ... Sitesi'nin sirkülasyon pompalarında meydana gelen zarar gelen sigortalısına ödeme yapan davacının, zararın davalının kusuru ile meydana geldiği iddiasına dayalı olarak rücuen tazminat alacağının tahsili istemi ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, takibe vaki itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, bilirkişi raporunda, davalı tarafından sağlanan elektriğin voltaj değerlerinin Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği'nin 23.maddesine uygun olduğu, bu nedenle zararın davalının kusuru ile meydana gelmediğinin tespit edildiği, raporun gerekçeli, dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle rapora itibar edilerek, rücuen tazminat alacağına konu zararın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının tazminat isteminin reddine," dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yönelik sunulan itirazların karşılanmadan hüküm tesis edildiği, uyuşmalığa konu hasarın davalının riziko mahallinde kanuna aykırı şekilde kaliteli, yeterli ve sürekli enerji sağlayamamasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava, rücuen tazminat istemiyle açılmış olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nin "Halefiyet" başlığı altındaki 1472. maddesinde ise "Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu somut olayda davacı vekili tarafından davanın esasına yönelik istinaf sebepleri ileri sürülmüş ise de; HMK'nin 355. maddesi uyarınca öncelikle dairemizce mahkemenin görevli olup/olmadığı yönünden inceleme yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir." hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca "Mahkemenin görevli olması" dava şartlarından olup, HMK 138. maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir..." düzenlemesi yer almaktadır. ... no.lu Ticari Paket Poliçesi'nin incelenmesinde, ... Mah. ... Cad. No.... Eyüp/İstanbul “ adresindeki site ve ortak yerler ve kıymetlerin 24.09.2020 – 24.09.2021 tarihleri arasında gerçekleşmesi muhtemel rizikolar için sigortalandığı belirtilmiş ise de, teminat altına alınan yerlerin iş yeri/konut olduğu hususu poliçeden anlaşılamamakta olup, bu hususun açıklığa kavuşturulması, incelenmesi gerekmektedir. Zira, teminat altına alınan yer iş yeri ise ticaret mahkemesini aksi halde ise yani konut olması halinde uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle; yukarıda ifade edilen eksikliler ikmal edildikten sonra görevli mahkeme tespit edildikten sonra varılacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair husular incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6, 355. Maddeleri gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun sair husular incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 2021/636 Esas, 2022/982 Karar sayılı ve 14/11/2022 tarihli kararının HMK'nin 353/1a.6, 355. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy