İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1054 Esas 2023/412 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1054
Karar No: 2023/412
Karar Tarihi: 15.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1054
KARAR NO: 2023/412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/597
KARAR NO: 2022/428
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması ve İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 15/02/2019 yürürlük tarihli “hizmet sözleşmesi”ne istinaden davalı nezdinde kaptan pilot olarak görev yapmakta iken, taraflar arasında 30/01/2020 tarihli sözleşme maddesi düzenlenerek 01/02/2020 tarihinde yürürlüğe konduğunu, sözleşmenin 8. maddesinde davacının çalışma süresinin her ayın ilk 20 günü kısmi süreli olarak belirlendiğini, 9. maddesi ile aylık 3.000,00 TL net ücret, 51.740,00 TL uçuş tazminatının çalıştığı gün sayısına oranlanarak aylık 36.493,33 TL ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, ayrıca yatı harcırahı ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacının davalı nezdinde Şubat 2020 ayına ait 36.493,33 TL, Mart 2020 ayına ait 36.493,33 TL ve Mart 2019 dönemine ait 17 günlük 1690 Dolar (icra takip tarihinde 14.027 TL) harcırahı olmak üzere toplam 87.013,66 TL alacağı olmasına rağmen vadesinde ödenmediğini, uzun müddet ücret ödemelerinin yapılmaması nedeniyle davacı tarafından hizmet akdinin haklı sebeple feshedildiğini, alacağın tahsili istemiyle Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden iflas yolu ile adi takip başlattıklarını, davalının icra takibine itirazı ile takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istifa ettiği döneme kadar tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının aylık ücretinin sigorta kayıtlarında görünen kadar olup davacının ödenmemiş bakiye ücretinin bulunmadığını, alacak iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ''... Rapora itiraz sonucu aynı heyetten alınan ek raporda, davalının gerek cevap dilekçesindeki beyanlar, gerekse sunmuş olduğu bordrolar ve banka hesap hareketleri birlikte nazara alındığında; davacının Şubat/2020 ve Mart/2020 dönemine ilişkin kök ücret ve uçuş tazminatı ile 1.690 USD ödenmeyen harcırah tutarından oluşan toplamı 82.513,63 TL'nin davalının kabulünde olduğunun değerlendirildiği, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, takip tarihi (27.04.2021) itibariyle davalıdan olanı asıl alacağına faiz talep edebileceği, 27.04.2021 takip tarihinden 09.03.2022 duruşma tarihine kadar işlenecek faiz tutarı 6.429,28 TL olduğu, tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, neticeten, incelenen ücret bordroları, banka hesap hareketleri ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi (27.04.2021) itibariyle davacımın davalıdan 82.513,63 TL ana para, 6.429,28 TL yasal faiz olmak üzere toplamda(82.513,63 *6.429,28) 88.942,91 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. İflas yoluyla adi takiplerde ödeme emri ve kapsamı, İİK’nun 155.maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmünden de anlaşılacağı gibi, iflas ödeme emrinde, borcun yedi (7) gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde alacaklının mahkemeden iflas talebinde bulunabileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığına ve borcu bulunmadığına ilişkin bir itirazı varsa yedi (7) gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmektedir. İflas avansının yatırıldığı, iflas ilanlarının yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce güncel kapak hesabı celbedilerek İİK'nun 173/3 maddesi yollamasıyla aynı kanunun 158. maddesi uyarınca davalı şirkete ve vekiline ayrı ayrı depo emri tebliğine ve tebligata 7 günlük kesin süre içerisinde davacılara ödenmesi veya bu meblağın mahkeme veznesine depo edilmesine aksi halde ilk oturumda davalı şirketin iflasına karar verileceği hususunun ihtar edildiği, davalı tarafın celse arasında depo emrine konu bedeli mahkememiz veznesine depo etmiş olduğu anlaşılmakla depo emrine konu bedelin davalı tarafça yatırılmış olması nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu borcun ödendiği, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacının aylık ücretinin sigorta kayıtlarında görünen miktar kadar olup davacının ödenmemiş bakiye ücret veya herhangi bir ad altında işçilik alacağı bulunmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, iflas yoluyla takip sonucu, kesinleşen takip nedeniyle açılan iflas davasıdır. Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı/davacı tarafından, borçlu/davalı aleyhine, hizmet sözleşmesi dayanak kılınarak 85.013,66 TL asıl alacak ve 7.663,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 94.677,4 TL alacağının tahsili istemiyle 27.04.2021 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri düzenlendiği, ancak ödemelerin yapılmaması üzerine 87.013,66 TL asıl alacak ve 7.663,58 TL işlemiş faizi olmak üzere 94.677,24 TL alacağının tahsili talepleri 03.05.2021 tarihli ''iflas yoluyla adi takip'' yapılarak davalı tarafa örnek no:11 ödeme emri tebliğ edilmiş ve 03.05.2021 tarihli ödeme emrine yönelik itiraz dilekçesi sunulmuştur. 2004 sayılı İİK'nin 154/1. maddesi uyarınca iflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak, İİK'nin 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Yeşilköy/Bakırköy/İstanbul" olup iflas yoluyla takibin ve yargılamanın görevli ve yetkili icra dairesi/mahkemede yapıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 03/05/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 12/07/2021 tarihinde açılmış ve ilanı 26.03.2022 tarihli... Postası gazetesinde ilan edilmiştir. Mali müşavir ve emekli THY müfettiş tarafından düzenlenen raporda; davacının şubat 2020'de mart 2020 dönemine ilişkin kök ücret uçuş tazminatı ile 1.690,00 USD ödenmeyen harcırah tutarından oluşan toplam 82.513,63 TL'nin davalıın kabulünde olduğunun değerlendirildiği, davacının davasında haklı görülmesi halinde takip tarihi olan 27.04.2021 tarihi itibari ile asıl alacağı faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18.02.2022 tarihli ek raporda ise, 21.01.2022 tarihli ara karardan duruşma tarihine kadar olan faiz tutarının hesaplanması sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 82.513,63 TL anapara, 6.429,28 TL yasal faiz olmak üzere toplam 88.942,91 TL alacaklı olduğu görüş ve tespitinde bulunmuştur. 09.03.2022 tarihli celsede davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz süresi dolmasının beklenilmesine dair karar ihdas edilmiş ve duruşma günü 23.03.2022 tarihine talik edilmiştir. 23.03.2022 tarihli celsede İİK'nin 166/2 maddesi uyarınca iflas ilanlarının yapılmasına ve bu emrinin davalı şirkete ve vekiline yerine ayrı ayrı tebliğine dair karar verilmiştir. 23.03.2022 tarihli depo emri kararında 18.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda ek rapora göre 82.513,63 TL asıl alacak, 6.429,28 TL işlemiş faiz ve 88.942,94 TL toplam bakiye borç miktarı olarak belirtilerek iş bu miktarın 7 gün içerisinde alacaklıya ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi aksi takdirde İİK'nin 158 maddesi uyarınca duruşma günü olan 11.05.2022 günü saat 11:10 da iflasına karar verileceği belirtilmiştir. 25.03.2022 tarihli davacı vekilince eksik yazılan depo emri kararının düzeltilerek yeniden tebliğ talebinden ibaret konulu talep dilekçesinde, depo emrinin 105.444,69 TL olduğu belirtilerek bu miktar yönünden ihtaratlı depo emri kararının davalıya tebliği talep edilmiş ve mahkemece 28.03.2022 tarihli depo emri kararında bakiye borç miktarı (takipte kesinleşen miktar, tahsil harcı miktarı bakiye harç oranı ,başvurma harcı miktarı, vekalet ücreti miktarı ,masraf miktarı kalem kalem belirtilerek) toplam 105.447,69 TL olarak belirtilerek bu miktarın İİK'nin 158 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde alacaklıya ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi aksi takdirde iflasa karar verileceği belirtilmiştir. Davalı tarafa depo emrini tebliği amacıyla çıkartılan tebligatlarının incelenmesinde, 29.03.2022 ve 23.03.2022 tarihli depo emri kararlarının gönderildiği anlaşılmaktadır. UYAP sisteminde yapılan incelemede ise, davalı tarafça 25.03.22 tarihinde 88.942,95 TL, 30.03.2022 tarihinde ise 16.504,78 TL'yi depo bedeli yatırılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, depo emrine konu bedelin davalı tarafça mahkeme veznesine depo edilmesi nazara alınarak davanın konusuz kaldığı ve karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup işbu karara yönelik davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilince sunulan istinaf yolu başvuru dilekçesinde davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İİK'nin 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir." İİK'nin 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır.''Borçlu, yedi günlük depo süresi içinde faiz ve giderleri ile birlikte borcunu bizzat alacaklıya ödediğini kesin delillerle mahkemede ispat eder ya da borç mahkeme veznesine depo edilirse ticaret mahkemesi iflas davasının reddine karar verir. Borçlu depo kararındaki süreden sonra fakat nihai karardan önce, takip konusu borcu davacıya tamamen ödemişse, 'konusu kalmayan davanın reddine' karar vermesi gerekir.'' (bkz. Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, Seçkin Yayınları, 2. Baskı, s:442) Yukarıda yer alan tespitlerden de anlaşılacağı üzere, bilirkişi heyetince düzenlenen 18.02.2022 tarihli ek raporda davacı alacağının ana para ve işlemiş faizi olmak üzere toplam 88.942,91 TL olduğu belirtilmiştir. İş bu raporun düzenlenmesinden sonra mahkemece yapılan 09.03.2022 tarihli celsede bilirkişi raporuna itiraz süresinin dolmasına beklenilmesine dair karar verilmiş ve duruşma günü 23.03.2022 gününe bırakılmıştır. 23.03.2022 tarihli celsede de davalının itirazının 82.513,63 TL asıl alacak üzerinden kaldırılmasına, iflas ilanının yapılmasına ve depo emri kararının tebliğine dair karar verilmiş olup 23.03.2022 ve 28.03.2022 tarihlerinde olmak üzere 2 ayrı depo emri düzenlenmiş ve her ikisi de davalı tarafa tebliğ edilmiş, toplam 105.447,69 TL olarak belirlenen depo emrine mahsus bedelin İİK'nin 158 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde mahkeme veznesine depo edildiği anlaşıldığından, iflas davasının reddine ve yargılama giderlerinin davanın açılma tarihindeki haklılık durumuna göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. HMK'nin 353/(1)-b-2 maddesinde, "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ..." duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK'nin 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 2021/597 Esas, 2022/428 Karar sayılı ve 11/05/2022 tarihli kararının HMK'nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; İflas davasının REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL peşin harçtan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İrad Kaydına, 3-Davacı tarafından toplam sarf edilen4.499,54‬ TL peşin harç ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, İstinaf giderleri yönünden; 1-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından sarf edilen 83,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK'nin 181 madde yollamasıyla İİK 164/2 maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy