İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1366 Esas 2023/408 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1366
Karar No: 2023/408
Karar Tarihi: 15.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1366
KARAR NO: 2023/408
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
ESAS NO: 2017/591
KARAR NO: 2019/857
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/07/2017
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkili Kooperatifin .. no.lu ortağı olup, Kooperatifin aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy ... icra Müdürlüğü'nün ... E, sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe karşı haksız olarak itiraz elmiş ve takibin durdurduğunu, itirazın iptali ve kötü niyetli borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesi HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklar sunulmadığını, müvekkilimiz şirket ile davacı arasında takip konusu borcu doğrucak akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir aidat fatura bilgisi tebliği yapılmadığını, davacı tarafda ticrai ilişkiye dair belgelerini dosyaya ibraz edemediğini bu sebeple iddiasını ispatlayamadığını, dava konusu borç müvekkili tarafından ödenmiş ve davacı taraf ile ticari ilişki bitirildiğini bu nedenle davanın reddine, haksız ve kötüniyetli davacının aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ''Dava kooperatif ortaklığından kaynaklı aidat alacağı istemine yöneliktir. Davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu anlaşılmakla, ödenmeyen ait borçlarına yönelik yapılan değerlendirmede; Aydınlatılması gereken hususun Genel kurul kararı olmadan üyelerden daha önceki kararlar gereği para toplanabilmesinin hukuka uygun olup olmadığıdır. 1163 sayılı kanunun 42.maddesi ve kooperatif ana sözleşmesinin 23.maddesi uyarınca bu hususun mümkün olmadığı anlaşılmakla ,aksi taktirde Kanuni zorunluluk gereği her yıl yapılma gereken genel kurulda üyelerden toplanacak aidat ve diğer ödemeler 1 yıllık dönem için genel kurulca belirlenen tahmini bütçe içinde değerlendirildiği ve genel kurulca kabul edilen tahmini bütçeye göre de ancak üyelerden tahsilat yapılabileceği, aksi taktirde genel kurul kararı alınmadan da ortaklardan her zaman para toplamanın önünün açılması ve denetim yapılamamasına sebebiyet vereceği anlaşılmakla; 05/11/2018 tarihli bilirkişi kök raporuna göre; Davalının, iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 4.301.00 TL tutarındaki asıl alacağına 16.01.2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1.5 gecikme faizinin 2.590.97 TL olacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek itirazın 4.301.00 TL asıl alacak ve 2.590,97TL gecikme faizi olmak üzere toplam 6.891,97 TL üzerinden iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;İlk derece mahkemesi takibe konu edilen aidatların ait olduğu aylara ilişkin olarak Genel Kurul kararı yer almayan yıllarda aidat işletilemeyeceğine karar vermiştir. Oysa ki; Üyelerden talep edilen aidatlar kooperatif nezdinde üyelere sağlanan güvenlik,temizlik vs. Hizmetlere ilişkindir. Müvekkil kooperatifin hukuki statüsü her ne kadar yapı kooperatifi olarak görülmekte ise de, ortakların yaptıkları ödemeler yapı kooperatiflerindeki inşaat ödemeleri olmayıp, hizmet karşılığı yapılan aidat ödemeleridir. Bu nedenle genel kurul kararının olup olmaması değil, hizmetin alınıp alınmaması gözönünde tutulmalıdır. Dolayısıyla işin gerçek mahiyetine bakılması, yani bu ödemelerin inşaat yapılması için yapılan ödemeler mi, yoksa hizmet karşılığı (güvenlik-temizlik vs) aidat ödemeleri mi olduğu konusunda tespit yapılmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2008 tarihli Genel Kurul Toplantısını kastederek tahsil edilen kira gelirleri ile giderlerin karşılandığı ve bu nedenle o sene aidat toplanmaması yönünde Genel Kurul kararı alındığından bahsetmiştir. Buna göre kira geliri ile kooperatifin hizmetlerinin giderileceği yönünde varsayımda bulunmuştur. İşbu genel kurul kararının üzerinden 11 sene geçtiği ve seneler içinde yapılan harcamaların, o tarihten bu yana giderilen eksiklerin gözardı edildiği işbu tespitin tarafımızca kabulü mümkün değildir. Sayın bilirkişi aynı zamanda 2008 tarihinden sonra gerçekleştirilmiş olan 2014 tarihli Genel Kuruldaki aidat hükmünün meşruiyetini kabul ederken daha sonrasındaki seneler için 2008 yılındaki mali durumun hala devam edebileceği yönünde yapmış olduğu yorum ile kendisiyle de çelişmiştir. Alınan genel kurul kararı için son uygulama tarihi belirlenmemiş ise uygulanmaya devam eder. Ayrıca genel kurul kararları ile yapılmış işlere sonradan da icazet verilebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 28/11/2014 tarihli yazısında(EK-2) aidatlara ilişkin alınan genel kurul kararında son uygulama tarihi açıkça belirlenmemiş ise sonraki dönemlerde de uygulanabileceğini belirtir. 25.03.2013, 06.06.2015, 03.04.2016 ve 21.06.2017 tarihli Genel Kurul kararlarında aidat alınmamasına dair bir karar olmadığı gibi, devam eden aidatların iptaline ilişkin bir karar da yoktur. Bu nedenle, işbu yıllarda da bir önceki yıllarda belirlenen aidat bedelleri AYNEN devam etmiştir. Hükme esas alınan Bilirkişi raporunda bilirkişi, 03.04.2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında genel kurulun 6 nolu ara kararı ile ödemelerini geciktiren üyelerden %1,5 oranında gecikme faizi alınmasına yönelik maddenin kabul edilmediğine ve aidata ilişkin bir karar alınmadığını belirtmiştir. Bilirkişi tarafından, Genel Kurulda kabul edilmediği belirtilen ödemelerin, aidatla herhangi bir alakası bulunmamaktadır. Dış cephe ve tadilat projelerinin onayı ve bu tadilatlara ilişkin gerçekleştirilecek ödeme ile ilgili olan maddenin huzurdaki davayla herhangi bir alakası yoktur. Bilirkişi tarafından genel kurulda kabul edilmediği belirtilen işbu maddenin neye ilişkin olduğunun açıklanmadan geçilerek sadece kabul edilmeme durumunun belirtilmesi doğru olmamıştır. Buna rağmen çelişkiler ve eksik tespitlerle dolu işbu raporun hükme esas alınması hukuka aykırı olmuştur. Genel kurul kararları başka bir genel kurul kararı ile değiştirilmediği veya mahkemece kesinleşmiş bir kararla iptal edilmediği sürece geçerlidir. Davalı Yanca, Alacağın Tahsilini Geciktirmek Amacıyla Takibe Haksız Olarak İtiraz Edildiği Ve Alacak Likit/ Hesaplanabilir Olduğu Halde; Davalı Yan Aleyhine İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Yönündeki Talebimizin Reddi Hukuka Aykırı Olup, Kararın Bu Yönüyle De Bozulmasını/ Kaldırılmasını Talep Ederiz.'' şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının 24/06/2004 tarihinde kooperatif ortaklığına kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bakırköy ...icra Müdürlüğü'nün ... esas numaralı takip dosyasının incelenmesinde; davacının 2012 ocak ayı 1,00TL bakiye işletme aidatı, 2012-2. Aydan 2012-6. Aya kadar( 6. Ay dahil) 57,00TL bakiye işletme aidatı, 2012-7. Aydan 2014-2. Aya kadar (2.ay dahil) 167,00TLbakiye işletme aidatı, 2014-3. Aydan 2016-12. Aya kadar (12.ay dahil) 125,00TL bakiye işletme aidatı toplam 7.876,00TL asıl alacak ve her aidat için faiz işletilerek 3.637,01TL faiz olmak üzere toplam 11.513,01 TL alacak için 13/01/2017 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalının süresinde itiraz ettiği ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı görülmektedir. Mahkemece mali müşavir bilirkişisinden alınan 15/05/2014 tarihli ek raporda; Davacının davalıdan 7.875,00TL Asıl Alacağı ve 4.358,18 TL Faiz Alacağı olmak üzere toplam 12.233,18 TL alacaklı olduğu, kanaatine varıldığı belirtilmiştir. 05/11/2018 tarihli kooperatif bilirkişi raporuna göre ''Davalının, davacı kooperatif ortağı bulunduğu, Davalıya üyeliği gereği A2 tipi işyerinin tahsis edildiği, Genel kurul kararlarından açıkça anlaşıldığı ve davacı kooperatif tarafından yerleşik ve benimsenen uygulamanın, site İşletme aldat ödemelerinin genel kurulca belirtilen tarih aralığında ortaklardan tahsil edilmesine yönelik olduğu, diğer bir değişle genel kurullarca ortaklardan alınacak aylık taksit tutarlarının başlangıç ve bitiş süresi açıkça belirtilmek suretiyle ve belirli tarih aralığında ödenmesi genel kurulca kararlaştırıldığından, her bir genel kurulun son ödeme tarihinden sonraki dönemler için yeni bir genel kurul kararının alınması gerekeceği, genel kurulca kararlaştırılan son ödeme tarihinden sonra yeni bir genel kurul karan olmasa harcama yapılmasının mümkün olmaması ve genel kurulca kararlaştırılmaksızın üyelerden her ne nam altında olursa olsun ödeme alınamayacağından, davacı kooperatifin ancak genel kurul kararları ile kararlaştırılan site işletme aidatlarının, tahsilini davalıdan isteyebileceği, Davacı kooperatifin İcra takibine konu ettiği alacaklarına ilişkin olarak dosyaya ibraz ettiği 2012 yılına alt cari alacak borç hesap ekstresinden anlaşıldığı üzere davalı şirketin 2012 yılı site işletme aidatı ödemelerine mahsuben sadece 73.00TL tutarında ödeme yaptığı,genel kurul kararları gereği kararlaştırılan icra takibine konu diğer site işletme aidatlarının ise davacı kooperatife ödediğinin belgelenmediği, Davacı kooperatifin 25.05.2013,06.06.2015,03.04.2016 ve 21.06.2017 tarihinde yapılan genel kurullarda ortaklardan, site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik genel kurul kararı alınmadığından, borç alacak hesaplamalarında bu yıllara ilişkin site işletme aidat alacaklarının tahsilinin davalıdan istenemeyeceği, Davalının, genel kurul kararlarıyla kararlaştırıldığı tespit edilen borcunu ödemediği savın mahkemece kabul edilmesi halinde ;Davacı kooperatifin 16.01.2017 icra takip tarihi itibariyle 18.06.2011, 29,09.2012 ve 22.02.2014 tarihli genel kurul kararlarına istinaden ve davalının 2012 yılma İlişkin 73.00.TL lik yaptığı ödeme de dikkate alındığında 4.301.00.TL tutarındaki site İşletme aidat alacağının tahsilini davalıdan talep edebileceği, Davacı kooperatifin İcra takibinde asıl alacak yönünden fazla tahsilini istediği tutarın 7.876.00. TL-4.301.00 = 3.575.00.TL olduğu, davalının 3,575.00TL İlk asıl alacak yönünden İcra takibine yapmış olduğu İtirazının haklı ve yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, Davalının ,iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 4.301.00 TL tutarındaki asıl alacağına 16.01.2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1.5 gecikme faizinin 2.590.97 TL olacağı ve bu gecikme faizinin tahsilini davalıdan talep etme hakkı bulunacağı'' kanaati ile rapor tanzim etmiş olup; 07/05/2019 tarihli ek raporuna göre İtirazlar sonucunda yeni bir karar alınmadığı sürece eski genel kurul kararlarının yürürlüğü kabul edilmesi halinde yeniden hesaplama talep edilmiş olup, Bilirkişi kanaatinin değişmediği ancak talep edildiği üzere hesaplama yapılması halinde; "takibe konu dönemler itibariyle yeni bir karar alınmadığı sürece eski genel kurul kararlarının yürürlüğü kabul edilmek üzere yeniden rapor tanziminin istenilmesi" şeklindeki görev çerçevesindeki inceleme sonucuna göre Davacı kooperatifin genel kurul kararı olmasa da 2013,2015,2016, yıllarına dair dönemlere ilişkin olarak site işletme aidatını toplayabileceğinin sayın mahkemece kabul edilmesi halinde; davacı kooperatifin 16.01.2017 icra takip tarihi İtibariyle 7.876.00.TLasıl alacak , 3.637.01TL gecikme faizi olmak üzere toplamda 11.513.01.TL nin davalıdan tahsilini isteyebileceği'' şeklinde rapor tanzim edilmiştir. Dosyada mevcut genel kurul kararlarının incelenmesinde; 16/10/2010 tarihli genel kurulun 5 nolu gündem maddesinde her bir işyeri tipi için ayrı aidat miktarı belirlenerek, A-2 tipi işyerleri için 01/07/2010-30/06/2011 tarihleri arasında 57,00TL aidat ayrıca %2 gecikme cezası alınmasına karar verilmiştir. 18/06/2011 tarihli genel kurulun 6 nolu gündem maddesinde 01/07/2011-30/06/2012 57,00TL aidat ayrıca %2 gecikme cezası alınmasına,29/09/2012 tarihli genel kurulun 7 nolu gündem maddesinde 01/07/2012-30/06/2013 tarihleri arasında 167,00TL aidat ayrıca %2 gecikme cezası alınmasına, 25/05/2013 tarihli genel kurulda Davacı kooperatifin bu genel kurulunda yeterli nisap sağlanamaması nedeniyle tahmini bütçe görüşmesinin yapılamadığı ve bu genel kurulda ortaklardan site işletme aidatının tahsiline ilişkin genel kurul kararı alınmadığı ,22/02/2014 tarihli genel kurulun 9 nolu gündem maddesinde 01/03/2014 tarihine kadar eski aidatın devamına, 01/03/2014 tarihinde itibaren aidat ücretinden %25 indirim yapılmasına karar verildiği; 06.06.2015 tarihli genel kurulun 5 nolu gündem maddesinde Üyelerden aidatların tahsiline dair 2015 yılı bütçesinin görüşüldüğü 5 nolu gündem maddesinde yeterli karar nisabının bulunmaması nedeniyle tahmini bütçenin kabul edilmediği, bir diğer değişle nisap yokluğu nedeniyle ortaklardan tahsil edilecek ödemelerin genel kurulca kararlaştırılamadığı, 03.04.2016 tarihinde yapılan 2015 hesap yılı genel kurulunda Davacı kooperatifin 03.04.2016 tarihinde yapıları 2015 hesap yılı genel kurulunda ortakları aidat veya site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik karar alınmadığı,21.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda Davacı kooperatifin 21.06.2017 tarihlnde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda 3127 ortaklı kooperatifin genel kurulunu yapmak için yeterli nisabı kalmadığının Bakanlık temsilcilerince açıklanması üzerine genel kurul toplantısının yapılamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 05/11/2018 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek 18/06/2011, 29/09/2012, 22/02/2014 tarihli genel kurullarda alınan aidat kararları geçerli kabul edilerek; davacının, 2012-2. Aydan 2012-6. Aya kadar( 6. Ay dahil) aylık 57,00TL işletme aidatı (57,00TL*5 ay=286tl), 01/07/2012-30/06/2013 tarihleri arasında 167,00TL aidat (167 TL*12=2.004,00TL), 22/02/2014 tarihli genel kurul kararı gereği 01/03/2014 tarihine kadar eski aidatın devamına 01/03/2014 tarihinde itibaren aidat ücretinden %25 indirim yapılmasına karar verildiğinden (167TL*2 ay= 334TL+ 125TL*14 ay=1.750,00TL toplam 2.084,00TL), olmak üzere 286TL+2.004TL+2.084TL=4.374,00TL aidat alacağı olduğu, davalının 73TL ödeme yaptığı, bakiye alacağın 4.301,00TL olduğu, davacının iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 4.301.00 TL tutarındaki asıl alacağına 16.01.2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1.5 gecikme faizinin 2.590.97 TL olacağı ve bu gecikme faizinin tahsilini davalıdan talep etme hakkı bulunacağı kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kooperatif üyelerinden tahsil edilecek ödemelerin, kooperatif genel kurul kararı ile kararlaştırılması gerekir. Genel Kurullarda alınan kararlar sözleşme niteliğinde olup toplantıya katılsın yada katılmasın tüm üyeleri bağlar. Kooperatif üyesi olan davalının, üyeliğinin devam ettiği sürece kooperatif genel kurul kararları ile belirlenen aidat ve diğer ödeme yükümlülükleri devam ettiği, davalının, icra takibine dayanak tutulan; 18/06/2011, 29/09/2012, 22/02/2014 tarihli genel kurulların aidata ilişkin kararlarının iptal edildiği yada iptali için davaların açıldığı yönünde bir beyanı olmadığından, iş bu kararlar çerçevesinde üyelerden aidat talep edilebilir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin Esas no: 2013/1003 Karar no: 2013/1712 sayılı kararı ''Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.... genel kurulda alınan aidata ilişkin kararların bir sonraki genel kurulda kaldırılmadığı ya da değiştirilmediği sürece aynı şekilde devam edeceği gözardı edilerek... yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru olmamıştır.''şeklindedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin emsal kararı gereği; Mahkemece hesaplama dışında bırakılan 2013,2015,2016, dönemlerinde de önceki genel kurullarda alınan aidat kararlarının devam edeceğinin kabulü gerekmektedir. Aksi yönde kanaate varılarak davanın tam kabulü ile alacak likit, davalının takibe itirazı da haksız olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı tarafça, diğer ortaklardan da bu dönemlerde aidat alınmadığı iddia edilmemektedir. Mahkemece hükme esas alınmayan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacının talep edebileceği asıl alacak miktarının takip talebinde olduğu gibi 7.876,00TL olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ''genel kurul kararı olmasa da 2013,2015,2016, yıllarına dair dönemlere ilişkin olarak site işletme aidatının toplayabileceğinin sayın mahkemece kabul edilmesi halinde bu bağlamda davacı kooperatifin 16.01.2017 icra takip tarihi İtibariyle 7.876.00.TL asıl alacak , 3.637.01TL gecikme faizi olmak üzere toplamda 11.513.01.TL nin davalıdan tahsilini isteyebileceği'' şeklinde rapor tanzim edilmiştir. Davacı kooperatifin 2012-2016 yılları arasındaki toplam aidat alacağı 7.876,00TL olup, her aidat için faiz işletilerek 3.637,01TL faiz olmak üzere toplam 11.513,01 TL alacaklı olduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı kooperatifin daha önceki genel kurul kararlarıyla ödemelerin zamanında yapılmaması halinde her ne kadar aylık %2 gecikme faizinin alınması kararlaştırılmış ise de davacı kooperatifin İcra takibinde aidat alacaklarına takip tarihine kadar aylık %1.5 oranından faiz işlettiği ve takip tarihinden sonra da asıl alacağın aylık %1.5 üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olması nedeniyle davalıdan talep edilen aylık %1,5 faiz oranı ile 6098 sayılı TBK'nın 120/2 maddesinde tanımlanan yasal sınırlamanın dikkate alınmış olması nedeniyle talep edilen faiz oran ve miktarının yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. HMK'nin 353/(1)-b-2 maddesinde, "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ..." duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK'nin 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, 6100 sayılı HMK'nun 353/1.b.2 bendi uyarınca Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/591 E. 2019/857 K. sayılı 01/10/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2- Davanın KABULÜ İLE;a-Davalının Bakırköy ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin 7.876.00.TL asıl alacak, 3.637.01TL gecikme faizi olmak üzere toplam 11.513.01.TL üzerinden takipteki şartlarla devamına,b-Toplam alacak tutarı 11.513.01.TL'nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden,a-Alınması gereken 786,45 TL karar harcından daha önce yatırılan 196,62 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 589,83 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,b-Davacı tarafça sarf edilen 196,62 TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya iadesine, bunun dışında başvurma ve vekalet harcı 36,00TL, bilirkişi ücreti 1.100,00 TL ile posta masrafı 154,60-TL olmak üzere toplam 1.290,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,e-HMK'nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri yönünden,a-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,c-Davacı tarafın yapmış olduğu 165,70 TL (istinaf başvuru ve karar harcı toplamı) ile istinaf posta masrafı 58,90 TL olmak üzere toplam 224,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara karar kesinleştğinde ilk derece mahkemesince iadesine,d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğihne, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy