İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/661 Esas 2023/483 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/661
Karar No: 2023/483
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/661
KARAR NO: 2023/483
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 20/02/2023
NUMARASI: 2023/23 D.iş. - 2023/21 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü; Tespit isteyen vekili tespit talepli Değişik İş Başvuru dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin yıllardır mantı üretimi yaptığını, ürettiği mantıları gurme mantı markası ile piyasaya sunduğunu, Türk Patent Enstitüsü tarafından 22.11.2018 tarihinde tescil edilen ... tescil numaralı gurme mantı ibareli marka müvekkilinin mülkiyetinde bulunduğunu, bu markanın maliki olduğunu, karşı tarafın müvekkiline ait olan "..." markasını kullanarak ..., ..., ..., ..., ... gibi online satış platformlarında https://...com isimli internet sitesi üzerinden ve birçok market ve mağazalarda müvekkile ait tescilli markanın ön plana çıkarıldığı, ambalajlarla mantıları satışa sunduğunu, karşı tarafın tüm bu sanal market uygulamalı dışında fiziki olarakta bir çok markette bu mantıların satışını yaptığını belirterek karşı tarafça müvekkil adına tescilde bulunan ve müvekkilden izinsiz kullanılan gurme mantı markasının kullanığımını müvekkilinin mülkiyet hakkına tecavüz niteliğinden olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "Davacının tüm istemlerinin açılacak esas dava içinde çekişmeli yargılama kurallarına göre sunulup tartışılmasının gerektiği, zira davacının dilekçesinde marka hakkına tecavüzün tespitine iddialarına yönelik taleplerde bulunduğu, değişik iş dosyası üzerinden basit yargılamaya tabi usul ile davacının taleplerinin çözümlenmesinin mümkün bulunmadığı, davacının tüm istemlerinin esas dava içinde uzman bilirkişiler vasıtası ile takdirinin yapılacağı, bu aşamada deliller toplanmadan istenen tespit isteminin HMK 389.madde kapsamında aciliyet içermediği anlaşıldığından, tespit talebi de yargılamayı gerektirdiğinden keza kaybolacak bir delil de bulunmadığı hususları gözetildiğinde delil tespiti isteminin ve tedbir isteminin reddine karar, verildiği" gerekçesi ile HMK 401 ve devamı mad.uyarınca delil tespitlerinin ancak kaybolma ihtimali bulunan somut bir takım delillerin şimdiden yapılabileceğini, davacının iddialarının ise esas dava içinde çözümlenmesi gerektiği taleplerden olduğu gözetilerek talebin reddine karar verilmiştir. Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Değişik iş dosyasıyla mahkemece taleplerinin reddine karar verilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu, gerekçenin kabulü halinde basit yargılama usulünde bilirkişi raporu tanzim ettirilemeyeceğini, kimsenin marka hakkına tecavüzün tespitini isteyemeyeceği ve direkt esasa ilişkin davanın açılması gerektiği sonucu çıkmaktadır ki; bu durum açıkça kanuna aykırı olduğunu, kanun açıkça fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti hususunda Mahkemeden talepte bulunulabileceğini düzenlediğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun "Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin ileri sürebileceği talepler" başlıklı 149. maddesinde: "1- Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti..." hükmünün düzenlendiğini, Dava dilekçemizdeki iddialarımız ve Mahkeme tarafından belirlenecek bilirkişi tarafından yapılacak incelemeler neticesinde karşı tarafın eylemlerinin müvekkilimizin marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı hususunda; "1 Marka Uzmanı ve 1 Bilişim Uzmanından oluşacak bilirkişi heyetinden aleyhine tespit istenilenin "..." markasını ürünleri üzerinde kullanıp kullanmadığı, müvekkilinin markasını kullanarak oluşturduğu ürünleri çeşitli e-ticaret siteleri ve uygulamaları üzerinden satıp satmadığı, müvekkilinin markasını kullanarak oluşturduğu ürünleri fiziki olarak marketlerde satışa arz edip etmediği, işbu ürünlerin müvekkiline ait "..." markasının tescili kapsamında kalıp kalmadığı, ayrıca marka uzmanı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle adreste inceleme yaptırılarak iş yerinin kime ait olduğu, tespit isteyene ait "gurme mantı" markasının kullanılıp kullanılmadığına dair rapor istenilmesine" karar verilmesi gerekirken işbu taleplerinin reddine karar verilmesinin açıkça hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, karşı tarafça müvekkil adına tescilli bulunan ve müvekkilden izinsiz kullanılan "gurme mantı" markasının kullanımının müvekkilinin mülkiyet hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; HMK 400.mad. delil tespiti istenebilecek durumların sayıldığını, ayrıca aynı maddenin 2.fıkrasında delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın bulunmasınında zorunlu olduğunu, SMK 149.mad. yer alan hususların mahkemeden esas dava açılması yoluyla talebinin mümkün olduğunu, kaybolacak nitelikte delil bulunmadığını marka tecavüzüne ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle zayıf marka hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, karşı tarafın haksız rekabet eskiye dayalı kullanım, marka hakkına tecavüze ilişkin iddialarının değişik iş dosyası kapsamında incelenemeyecek nitelikte önemli konular olması nedeniyle mahkemece verilen kararın yerinde olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstinafa konu İstanbul 4. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mah. 20/02/2023 gün 2023/23 Değişik iş 2023/21 Karar sayılı kararında tespit talebinin reddine karar verildiği, tespit talebinin reddi kararının yerinde olmadığı, tespit yapılması gerektiği gerekçesi ile talep eden tarafından istinafa başvurulduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 341. maddesinde hangi kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı açıkça belirtilmiştir. Bu kanun maddesine göre nihai kararlara, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara, miktar ve değeri belirli miktarı geçen malvarlığına ilişkin kararlara, ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar ve değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulacağı, ilk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği ve ya haklarında yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı bölge adliye mahkemelerine başvurulabileceği belirtilmiştir. Somut olayda istinafa konu mahkeme değişik iş kararının, delil tespiti isteminin reddine ilişkin olduğu, HMK'nın 341. maddesinde belirtilen kararlardan olmadığı, istinafı kabil karar olmaması sebebiyle talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 346. mad.delaletiyle HMK 352/1/b. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Talep eden vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 346 maddesi delaletiyle 352/1-b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden talep eden vekilince peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine,3- 6100 Sayılı HMK' nun 326/1 maddesi gereğince talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK'nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA,5- 6100 Sayılı HMK' nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,6- 6100 sayılı HMK'nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 SayılıHMK'nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK'nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy