İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/583 Esas 2023/368 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/583
Karar No: 2023/368
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/583
KARAR NO: 2023/368
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2023
NUMARASI: 2022/297 E. - 2023/71 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi'nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin mobilya aksesuarları ve aksam imalatı yaptığını, davalı ...Ltd.Şti.'nin ise davacı şirketin ürünlerinin fason boya işçiliğini yaptığını ve davacıya faturalandırdığını, davacı şirketin davalıya ödenecek boya işçiliğinin bedelini avans çeki olarak verdiğini ve avans çeklerinin bilahare ödeme amaçlı kullanıldığını, dava konusu edilen 19.000-TL bedelli ... A.Ş. Bomonti şubesinin 23/07/2015 vadeli çekini davalıya 05/11/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile teslim ettiğini, davalının aldığı çeki ve diğer çekleri finansman sağlamak amacıyla farklı factoring şirketlerine ciro ve teslim ettiğini, dava konusu çekin halihazırda diğer davalı ...de olduğunu, davacı şirketin dava tarihi itibarı ile davalı ...'dan 54.342,87-TL alacaklı olduğunu, dava konusu çekin teslimine ilişkin tahsilat makbuzunun düzenleme tarihinde 19.000-TL bedelli çekin kayıtlara girmesiyle davalının borcunun 77.461,26-TL olduğunu, davalılar arasında yapılan temlikin bir faktoring işlemi olup 6361 Sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğunu, davalı ... şirketinin dava konusu çeki fatura ile tevsik edilen bir mal veya hizmet karşılığı almadığını, bu nedenle davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığını, ...'a verilen çeklerin somut bir fatura karşılığı değil ileride boya tedarikinde kullanılmak üzere ... cari hesap ekstresinde borç alacak durumuna göre mal tedarikinin kesintiye uğramaması için verilen çekler olduğunu, çekin teslim edildiği tarihte davalı ...'ın davacıya 77.461,26-TL borcu karşılığı mal teslim taahhüdü bulunduğunu, bu durumda çekin teslim edildiği tarihte ... tarafından çeke ilişkin mal satışı ve fatura düzenlenmesi olmadığını, 6361 Sayılı Kanun madde 9/3 hükmünün teslim edilmeyen mallara ilişkin şahsi defi ve itirazların faktoring şirketlerine ileri sürülmesine izin verdiğini, davanın konusunun kusurlu veya ayıplı mal teslimi olmayıp 9.maddenin 2.bendinde getirilen yasal kurala aykırı olarak taahhüt edilen malın hiç teslim edilmemesine rağmen avans çekin faktoring işlemine tabi tutulması olduğunu, defi öne sürülemeyeceği kuralının mal ve hizmetin ayıp ve kusurundan faktoring şirketinin sorumlu olmayacağına ilişkin olduğunu, ortada teslim edilmiş bir mal olmadığı halde müdebbir davranılmayarak çekin temlik alınmasının yeni yasada da korunmadığını, davalı ... şirketinin müşterisi ve faturaları hakkında istihbarat yapmadığını, bu nedenle kusurlu olduğunu, davalı ...'ın karşılığı olmayan çeki davalı ... şirketine ciro ettiği için, diğer davalı ... şirketinin ise faktoring mevzuatın kendine yüklediği istihbarat mükellefiyetini yerine getirmeden işlem yaptığı için kusurlu olduğunu, bu nedenlerle davacının dava konusu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile diğer davalı ... arasında 07/11/2014 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını, faktoring müşterisinin faktoring sözleşmesi uyarınca 07/11/2014 tarihli alacak bildirim formuna konu etmiş olduğu kendisi tarafından davacı adına düzenlenmiş faturalar ve 07/11/2014 tarihli taahhütname uyarınca davaya konu çeki müvekkile ciro etmek suretiyle devir ettiğini ve bu faktoring işlemi neticesinde de müvekkil tarafından diğer davalı ... Ltd.Şti.ne 16.400 TL tutarında finansman sağlandığı ve bahse konu tutarın 07/11/2014 tarihinde diğer davalının hesabına müvekkil şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil konumunda olduğunu, bahse konu faturaların tamamının bizzat davacı tarafından mahkemeye sunulmuş olan davacı ile diğer davalı arasında yer alan cari hesap ekstresinde yer aldığını, 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesinin faktoring şirketine teslim almış olduğu çek ile bu çekin verilmesine sebep olan faturaların birbiri ile ilintili ve tutarlı olduğunu tespit etme zorunluluğu getirdiğini, yoksa faktoring şirketinin kendisine ibraz edilen faturaların gerçekliğini ve faturalara konu bir borcun olduğunu, faturaya konu malın veya hizmetin teslim edilip edilmediğini, malın veya hizmetin ayıplı olup olmadığını teyit etme zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkilin davaya konu tüm çekleri yasaya ve usule uygun olarak devir almış olduğunu, davacının diğer davalı aleyhine sürmekte olduğu şahsi defilerin müvekkile karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının sunduğu cari hesap hareketleri incelendiğinde davacının diğer davalıya güvenerek ve bir anlamda risk alarak sürekli olarak avans çeki vermek suretiyle cari hesapta diğer davalıya borçlu olması beklenirken nerdeyse sürekli olarak alacaklı konumda kaldığını, diğer davalının edimlerini yerine getirmemesi karşısında kendi hatası ile bu sonucun doğmasına sebep olmasına rağmen hatasının sonuçlarına ve zararlarına iyiniyetli 3.şahısların katlanmasını beklediğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20'den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi "...Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, BAM ilamı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf, dava konusu edilen 19.000 TL bedelli ... A.Ş.Bomonti şubesinin 23/07/2015 vadeli çekini davalıya 05/11/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile teslim ettiğini, bununla birlikte ileri tarihli çekleride davalı şirkete avans çeki olarak verdiğini, dava konusu çek karşılığı mal ve hizmet almadığı halde, çekin davalı şirket tarafından, diğer davalı ... firmasına devredildiğini, faktoring firmasının gerekli araştırmayı yapmadan kusurlu davranarak bedelsiz senedi devraldığını, bu nedenlerle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı ... firması ise, dava konusu çeki diğer davalıdan 6361 Sayılı Kanunun öngördüğü tüm şartlar yerine getirilmek ve gerekli araştırma yapıldıktan sonra faktoring sözleşmesiyle devraldığını iddia etmiştir. Davalı ... ile davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti. arasında 07.11.2014 tarihli 1.000.000,00-TL tutarlı ... nolu Faktoring Sözleşmesi akdedildiği, davalı ... İmal. ve Boy. San. Dış Tic. Ltd. Şti. kaşe ve yetkili imzasına havi Alacak Bildirim Formu ve Fatura/Çek Tevdi Bordrosu düzenlenerek, anılan şirketçe davacı ... Tic. Ltd. Şti. adına tanzim edilmiş, toplam 19.551,23-TL'lik fatura döküm ve suretleri, 23.07.2015 Vadeli,19.000,00-TL tutarlı cekin, teminatı ile Faktoring Sözleşmesi hükümlerince ... A.Ş.'ne 07.11.2014 Tarihinde gayri kabili rücu devir ve temlik edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce BAM ilamı uyarınca yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, davacı kayıtlarında yapılan incelemede temlike konu faturaların davalı ... tarafından davacıya tebliğ edildiği, davacının kayıtlarına intikal ettirildiği, fatura içeriğine itiraz edilmediği ve davalı tarafından fatura konusu mal/hizmetin teslim edildiği, bu durumda temlik alınan faturaların davacı ile davalı arasında gerçek bir mal/hizmet alışverişi karşılığı düzenlenmiş faturalar olduğu, temlik alınan faturalara ilişkin ödeme 07.11.2014 tarihinde 16.400,- TL olarak diğer davalı ...’ın hesabına intikal ettirildiği, davalı tarafından yapılan işlemle ilgili yapılmış bir istihbarat çalışmasına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, anlaşmazlık konusu işlemlerle ilgili olarak 2014 ve 2015 yılı cari hesaptaki hareketler incelendiğinde, hesabın 29.08.2014 tarihine kadar normal bir ticari ilişki çerçevesinde işlediği, teslim edilen malların ödemelerinin yapıldığı ancak zaman zaman borç tutarının üzerine çekler/avans çeki verildiği, 29.08.2014 tarihine kadar hesapta dikkati çekecek bir ters bakiye bulunmadığı, 01.09.2014 tarihinde davacı tarafından herhangi bir borç bulunmamasına karşılık 07.05.2015 vadeli 25.000,- TL, 30.05.2015 vadeli 25.000,- TL, 25.06.2015 vadeli 30.000,- TL olmak üzere 80.000,- TL tutarlı 3 adet ileri vadeli çek verildiği, bu çeklerin verilmesi ile hesabın 87.880,- TL terse döndüğü ve davacı firmanın alacaklı duruma geçtiği, bu çeklerin avans çeki olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı, ilgili bankadan (...) celp edilen evraktan anlaşıldığı üzere bu üç çekin davacı tarafından ...’a düzenlenmiş olup her üç çekin de faktoring yapılmak sureti ile kullanıldığı, 07.05.2015 tarihli ... numaralı 25.000,- TL tutarlı çekin ...’e ciro edilmek suretiyle finansmana konu edildiği, 30.05.2015 tarihli ... numaralı 25.000,- TL tutarlı çekin ...’e ciro edilmek suretiyle finansmana konu edildiği, 25.06.2015 tarihli ... numaralı 30.000,- TL tutarlı çekin ...’e ciro edilmek suretiyle finansmana konu edildiği, her üç çekin de bankadan ödemesinin yapıldığı, bizzat davacı tarafından 25.06.2015 vadeli çek için İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkeme’sinde 2015/743 Esas dosyadan menfi tespit davası açıldığı, davacı beyanı ve cari hesap hareketlerinin bu çeklerin avans çeki olduğunu teyit ettiği, davaya konu çekin veriliş tarihi olan 05.11.2014 tarihinde davacının yukarıda belirtilen avans çekleri kaynaklı alacağı 58.461,26 TL olup bu çek ile alacak tutarının 77.461,26 TL'ye yükseldiği, diğer davalı ...’ın bu çekten sonra da fatura düzenlediği, ticari ilişkinin devam ettiği, davacı tarafından 01.12.2014 tarihinde 5.000,- TL nakit ödeme yapıldığı, 2014 yıl sonu davacının alacak bakiyesinin 71.581,30 TL olduğu, 2015 yılı başında taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği ve dava tarihi itibarı ile davacının diğer davalıdan alacak tutarının 54.342,87 TL'ye düştüğü tespit edilmiştir. ... 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 13/12/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle ihtilafın 6361 Sayılı Yasa kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Yasanın 9. Maddesinde ... Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 04/02/2015 tarihli 29257 sayılı resmi gazetede yayınlanarak 01/01/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan yönetmeliğin "İstihbarat Çalışması" başlıklı 5. maddesi gereğince ... 6361 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi gereğince faktoring işleminin yapıldığı tarih itibariyle olaya uygulanacak olan, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik'in 22/2. maddesidir. Faktoring işlemi sırasında henüz yayınlanarak yürürlüğe girmemiş yönetmelik hükümlerinden davalının sorumlu tutulması mümkün değildir.... Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesine göre; Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler düzenlemesi uyarınca, faktoring şirketlerinin devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklanıyor olsa bile, alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri gerekmektedir. Davanın dayanağını oluşturan 19.000,00 TL tutarlı çek, davacı ... Tic.Ltd.Şti tarafından, diğer davalı ... Dış. Tic. Ltd. Şti emrine keşide edilmiştir. Davalı ... San. Dış. Tic. Ltd. Şti. tarafından faktoring şirketi olan davalı ... Factoring Hiz. A.Ş.'ne 07/11/2014 tarihli faktorig sözleşmesi ve 29.09.2014 tarihli ... sıra numaralı 3.226,71-TL, 30.09.2015 tarihli ... sıra numaralı 562,57-TL tutarlı, 01.10.2015 tarihli ...-... sıra numaralı 987,07-TLve 2.547,03-TL, 10.10.2015 tarihli ... sıra numaralı 2.672,11-TL tutarlı, 14.10.2015 tarihli ... sıra numaralı 2.406,14-TL, 16.10.2015 tarihli ... sıra numaralı 1.196,52-TL tutarlı, 30.10.2015 tarihli ... sıra numaralı 2.882,74-TL, 03..11.2015 tarihli ... sıra numaralı 3.070,36-TL tutarlı fatura karşılığı, Alacak Bildirim Formu -Çek/Senet Tevdii Bordrosu karşılığı teslim alındığı tespit edildiğinden, davalı ... şirketinin davaya konu çeki bu temlik sözleşmesi gereğince, müşterisinden, yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak temliken aldığı, ciro silsilesinin şeklen kopuk olmadığı görüldüğünden, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni gösterdiği sübuta ermiştir. ... TBK 188.maddesinde ... TBK 189.maddesinde ... TTK 790.maddesinde; ... TTK 801.maddesinde; ... TKK 683.maddesinde; ... 6361 Sayılı Kanunu'nun 9. maddesinin 2. Fıkrasındaki ... düzenlemesi karşısında yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, faktoring sözleşmeleri alacağın devri hükmünde olup, Borçlar Kanunu'nda sayılmış sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla sözleşme unsurunu kapsamına alan karma sözleşmelerdendir. Bu niteliği itibariyle faktoring sözleşmelerinde üçlü ilişki mevcut olup, işlemlerin taraflarını alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu oluşturmaktadır. Faktoring sözleşmesinin alacağın devri hükmünü ihtiva etme niteliği gereği TBK md. 188/1 maddesi uyarınca kural olarak borçlu, önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. ... 6361 Sayılı Kanunu'nun 9. maddesinin 3. Fıkrasında... Türk Ticaret Kanunu'nun "Defiler" başlıklı 687/1. maddesindeki... şeklindeki düzenleme 6361 sayılı Kanunun 9/3. maddesi ile paralel bir hüküm taşımaktadır. ... 6361 Sayılı yasanın 9/3 maddesi hükmü faktoring işleminin tarafları olan borçlu önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki, kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hüküm olup, kanunun 9/3 maddesi hükmünün faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği gerekçenin son cümlesinde yer alan "Bu bağlamda 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun defiler başlıklı 687. maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir" sözlerinden anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 687/2 maddesinde "Alacağın temliki hükümleri saklıdır" hükmü yer aldığından, 6361 Sayılı Kanun'un 9/2. maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde alacağın temliki hükümleri uygulanacağından, 6102 Sayılı TTKnun 687/2. maddesi ve 6361 Sayılı Kanun'un 9/2 maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı aynı kanunun 9/3 maddesi hükmünün ise faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği tespit edilmektedir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/1159 Esas - 2015/12752 Karar sayılı ve 201/3805 Esas -2020/215 Karar sayılı ilamı). ... Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu; 2014 ve 2015 davacı yan cari hesap ekstrelerine göre, dava konusu çekin kayıtlara girdiği 07.11.2014 tarihinde davacının yukarıda belirtilen avans çekleri kaynaklı alacağının 58.461,26-TL olduğu, bu çek ile alacağı tutarın 77.461,26-TL'ye yükseldiği, davalı ...'ın bu çekten sonra da fatura düzenlediği, ticari ilişkinin devam ettiği, davacı tarafından 01.12.2014 tarihinde 5.000,00-TL nakit ödeme yapıldığı, 2014 yıl sonu davacının alacak bakiyesinin 71.581,30-TL olduğu, 2015 yılı başında taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği ve dava tarihi itibariyle davacının alacak tutarının 54.324,87-TL'ye düştüğünün tespit edildiği, diğer üç çekin de lehdar davalı şirkete teslim edilmiş olduğunun tespiti ile davacının dava tarihi itibariyle bu çekleri avans çeki olarak verdiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. ... Neticeten, davaya konu çekin davacı tarafından diğer davalıdan daha önce verilen avans çekleri kaynaklı 58.461,26 TL alacaklı durumdayken verilmiş olması ve sonrasında ticari ilişkinin bir süre devam etmesi ile diğer davalıya bu çekin düzenlenmesinden 1 ay sonra nakit ödeme de yapılmış olması çerçevesinde davaya konu çekin avans çeki olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile ... Bomonti Şubesi ... Seri Nolu 23/07/2015 tarihli 19.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılar ... Boy. San. Dış Tic. Ltd.Şti ile ... A.Ş 'ye borçlu olmadığının tespitine ..." gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, ... Bank Bomonti Şubesi ... Seri Nolu 23/07/2015 tarihli 19.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılar ... San. Dış Tic. Ltd.Şti ile ... A.Ş 'ye borçlu olmadığının tespitine, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar vermiştir. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, faktoring işlemlerinin tarihinin, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkkındaki Yönetmelik'in yürürlüğe girme tarihinden önce olduğunu ve bu nedenle davalı müvekkilinin bu yönetmelik hükümlerinden sorumlu tutulmayacağını belirtmesine rağmen davanın kabulü yönünde hüküm kurduğunu, TTK gereği kamu güvenliğine dayanan kambiyo senetlerinde, üçüncü şahısların senedin içeriğinin doğruluğuna, geçerliliğine güvenmekte, senette yazılı hususların gerçekte var olduğuna inanmakta, senette görülmeyen hususların ise mevcut olmadığına güvenmekte olduklarını, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9. Maddesinin 3. Fıkrasında davacı tarafın şahsi defilerinin faktoring şirketlerine karşı ileri sürülemeyeceğini açıkça ifade edildiğini, benzer mahiyette TTK m.687. Madde hükmünün bulunduğunu, bu haliyle işbu kanun maddeleri gereği müvekkilinin kötü niyetli olması dışında davacının şahsi defilerini müvekkiline karşı ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin davaya konu çekin yer aldığı faktoring işlemine istinaden faktoring müşterisine finansman sağlamış olması dikkate alındığında müvekkilinin iyi niyetli yasal hamil olduğunun ve şahsi defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğinin açıkça görüleceğini, faktoring işlemine tabi olmayan bir çekin ciro ile el değiştirmesi halinde, keşideci veya önceki ciranta iyiniyetli 3. kişi hamile karşı defilerini ileri süremezken, 6361 Sayılı Kanunun metninin nerdeyse TTK’nın 687/1 madde hükmünün tekrarı ve gerekçesinde de belirtilmiş olduğu paralel bir düzenleme içermesine rağmen, 6361 Sayılı Kanunun 9/3. Maddesinin, malın veya hizmetin teslim edilmemesine bağlı olarak defi ileri sürülebilmesine imkan tanımasına yönelik kararın haksız ve kanuna aykırı olduğunu, bunun yanında müvekkilinin bahse konu tüm faktoring işlemlerinin hemen ertesinde Faktoring Müşterisi'ne banka vasıtası ile ödeme yaptığını, bu ödemelerin gerek ödemelerin yapıldığı banka kayıtları ile gerekse de müvekkilinin ticari defterleri ile kayıt altına alındığını, müvekkili tarafından Faktoring Müşterisi'ne 07.11.2014 tarihinde 16.400-TL ödeme yapıldığının bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, raporda müvekkili tarafından yapılmış bir istihbarata yönelik bilgi ve belge bulunmadığı belirtmiş olsa da müvekkilinin faktoring işlemini yaptığı tarihler dikkate alındığında böyle bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, davaya konu faktoring işleminin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayınlanmak sureti ile yürürlüğe girmiş olduğu 04.02.2015 tarihinden daha evvel, 07.11.2014 tarihinde yapılmış olduğunun açık olduğunu ve bu durumda Yönetmelik hükümlerinin eldeki davaya konu faktoring işlemleri bakımından uygulanabilirliğinin olmadığının izahtan vareste olduğunu, emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanı Şükrü Saraç'ın "Yargıtay Kararları Işığında Factoring" isimli eserinin 274. ve 275. sayfalarında da bu durumun aynı şekilde ifade edildiğini, bununla birlikte Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İstihbarat Çalışması” başlıklı 5. Maddesi hükmünün de dikkate alınması gerektiğini, yer alan düzenlemenin faktoring şirketlerince yapılacak olan istihbarat çalışmaları bakımından faktoring şirketlerine karşı emredici hüküm niteliğinde olmayıp finansal yapılarının sağlam kalmasını sağlamak bakımından tavsiye niteliğinde olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve belirsiz olduğunu, davacının cari hesapta alacaklı olmasına rağmen sürekli olarak ...'a çek düzenlemek sureti ile çek vermiş olduğunu ve böylece cari hesap bakımından daha da fazla alacaklı hale geldiğini, bundan da öte zaman zaman nakit ödeme bile yaptığının görüleceğini, davacı ...'a güvenerek ve bir anlamda risk alarak, sürekli olarak avans çeki vermek sureti ile cari hesapta diğer davalıya borçlu olması beklenirken nerdeyse sürekli olarak alacaklı konumda yer aldığını, neticeten davacının Faktoring Müşterisi'nin edimlerini yerine getirmemesine binaen ve ancak kendi hatası ile bu sonucu doğmasına sebep olmasına rağmen, bu hatasının sonuçlarına ve zararlarına iyiniyetli 3. şahısların katlanmasını talep etmekte olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davanın daha önce istinaf incelemesinden geçtiğini, davalı ... şirketinin şahsi defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğine dair savunmalarının mesnetsiz olduğunu, dava konusu çeklerin avans çeki olarak verildiğinin sabit olduğunu, her koşulda müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edildiğini beyanla davalı ... şirketinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: Dava; İİK m.72'den kaynaklanan, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacı tarafından istinafı üzerine Dairemiz tarafından 2020/973 Esas- 2022/586 Karar sayılı karar ile 07.04.2022 tarihinde " ... yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak, verilen çekin avans çeki olduğunun davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davacı keşideci ile lehtar davalı şirketin ticari defterleri üzerinde, dava konusu çekin davalı faktoringe teslim tarihinde ve dayanak faturaların düzenleme tarihlerinde davacının davalı ...'dan alacaklı olup olmadığı, verilen çeklerin avans çeki olup olmadıkları ve bu çek karşılığı davalı şirketçe davacıya mal yada hizmet teslimi yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın ileri sürdüğü defilerin haklı olup olmadığı tespit edildikten sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine ..." şeklinde karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesi, Dairemizin HMK m.353/1-a-6 maddesi uyarınca verilen ve yerinde tartışılan kararı doğrultusunda yargılama yapmış, teknik ve hukuki değerlendirme isabetli bulunmuş, neticeten, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının istinaf sebebi yaptığı tüm hususların hali hazırda Dairemizin evvelki kararında ve ilk derece Mahkemesinin gerekçeli kararında karşılandığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun,6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23/01/2023 tarih ve 2022/297 E. 2023/71 K. sayılı kararına karşı, davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.297,89-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 325,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 972,89-TL daha harcın davalı ...'den tahsiliyle Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy