İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1648 Esas 2023/475 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1648
Karar No: 2023/475
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1648
KARAR NO: 2023/475
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2017/501 E. - 2019/161 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının meslek birliğinin 30,03.2015 tarihli Genel Kurulu'nda belirlenen asil üyelik şartlarını sağladığını, Genel Kurul Kararını değiştirecek şekilde Yönetim Kurulu kararı alınamayacağını, davalı ...’ın, üyelerine eşit davranmadığını, davacının hukuka aykırı olarak ... asil üyeliğine alınmadığını, bu talebin ilgili genel kurul tarihinden bu yana yerine getirilmemesi nedeni ile oluşan zararının bilirkişi marifetiyle belirlenerek faizi ile birlikte giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, 30.03.2015 tarihli ... genel kurulununda kabul edilen, dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan (satış, kiralama gibi ancak bir bedel ödenmesi koşuluyla kullanıma konu olabilen) asıl üyelik şartı olan 400.000 adet kullanımı gerçekleştiremediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın reddine," karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı yanın streaming kullanımlarının dikkate alınmaması ve diğer kullanımların dikkate alındığı iddia edilmekte ise de, asil üye olarak faaliyet gösteren birçok firmanın diğer kullanım yönünden gerekli şartları sağlayamadığını, bu nedenle bu firmalara ait bilgi ve belgelerin ... tarafından dosyaya sunulmasının önemli olduğunu, diğer firmaların ... tarafından yeterliliği sağladığı söylenmişse de, bunun hangi verilerle yapıldığının ortaya koyulmadığı gibi, mahkemeye de buna ilişkin hiçbir veri sunulmadığını, Dijital kullanım ve fiziki kullanım incelendiğinde asil müvekkilinin üye sıfatına haiz olduğunu, ancak kurum tarafından sadece fiziki kullanım dikkate alındığının beyan edildiğini, oysa diğer asil üyelerin sadece dijital kullanım verilerini beyan ettiklerini ve bu kaynaklar doğrultusunda müvekkilinin streaminginin daha yüksek olduğunu iddia ettiklerini, mahkemece streaming e dijital kullanım da dahil ediliyorsa müvekkilinin steaminginin 400.000 in üzerinde olduğunu, ancak sadece fiziki pay dikkate alınıyorsa, diğer asil firmaların üyeliklerinin şaibe altında olduğunu, bu nedenle mahkemece bu hususun açıklanabilmesi için, diğer firmaların fiziki streamingi ve dijital streamingi de incelenerek karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, Genel kurul kararı metnininden, açıkça streaming kullanımlarının da dahil edileceğinin açık olduğunu, Davalının şirket üyeleri arasında eşit davranmadığını, genel kurulda alınmış olan kararı yönetim kurulu kararı ile değiştirdiğini, bazı üyeleri için genel kurulda karar alındığı şekli ile download + streaming toplamı 400.000 adet olarak uyguladığını, müvekkilinin de aralarında olduğu bazı üyeler için ise, yukarıda bahsedildiği gibi sadece download 400.000 olarak uyguladığını, Bilirkişilerce yapılan incelemenin eksik ve yetersiz olmasına rağmen, yere mahkeme tarafından işbu bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, davadaki taleplerinin tam anlamıyla anlaşılamadığını, hükmün kaynağı bilirkişi raporu incelendiğinde dijital streamingin dahil edilmediğinin anlaşılacağını, ancak ilgili genel kurul kararında dijital streamingin dahil ediliip edilmeyeceği hususunda tartışma yaratacak nitelikte ifadeler bulunduğunu ve lehe olan dijital streamingin dahil edilmesi gerekliliğinin hasıl olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı; ... meslek birliğinin 30.03.2015 tarihli Genel Kurulu'nda belirlenen asil üyelik şartlarını sağladığını ancak, hukuka aykırı olarak ... asil üyeliğine alınmadığını belirterek, asil üyeliğe alınması talebinin ilgili genel kurul tarihinden bu yana yerine getirilmemesi nedeni ile oluşan zararının tespiti ile bu zararın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'ın 30 Mart 2015 tarihli Olağan Genel Kurulumda Yönetim Kurulu tarafından sunulan önerge oy çokluğuyla kabul edilmiş olup, kabul edilen önerge şu şekildedir; "Meslek Birliğimize, a)En az beş yıldır aday üye olan,b)En az 50 adet kayıt tescil belgesine sahip olan, c)Üyelik süresi içinde herhangi bir sıralı beş yıl içinde temsili alan dağıtımlarındaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlarda en az dört yüzbin adet kullanımı olan aday üyelerin bir defaya mahsus olmak üzere asil üye olarak kabul edilmesi".Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ...'ın 30 Mart 2015 tarihli Olağan Genel Kurulumda Yönetim Kurulu tarafından sunulan önergede ''dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlara'' şeklindeki ifadesinin yorumundan kaynaklanmakta olup, davacı yan hesaplamada ''streaming'' kullanımlarının da hesaba katılması gerektiğini iddia etmekte, davalı ise gerek Genel Kurul kararları, yönergeler vb. gerekse meslek birliği uygulaması dikkate alındığında, hesaplamada streaming kullanımlarının dikkate alınmadığının görüleceğini, diğer kullanımlar bakımından ise davacının asıl üyelik koşullarını sağlamadığını iddia etmektedir. Davacı ...’in, asıl üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve asıl üye yapılması gerektiğine ilişkin itirazının 15 Mart 2017 tarihli ... Genel Kurulunun 22 numaralı gündem maddesi ile reddedildiği ve 30 Mart 2015 tarihli genel kurulun 18.01 sayılı gündem maddesi ile bir defaya mahsus olarak kabul edilen ''temsili alan dağıtımlarındaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlarda 400.000 adet kullanım adeti hesaplamasına streaming kullanımlarının dahil edilmemesi'' şeklindeki ... Yönetim Kurulu uygulamasının doğru olduğuna dair verilen kararın oybirliği ile alındığı anlaşılmıştır. Dijital alandan elde edilen hak ediş bedellerinin dağıtım kriterlerine konu ve davalı meslek birliğince dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlar olan ‘download’ (internetten şarkı indirme), ‘mobile fulltrack’ (mobil operatör üzerinden şarkı indirme), ‘RBT’ (çalarken dinlet), ‘mobile true tone’ (çep telefonu zil sesi), ‘Rental wma’ (geçici süreli indirme), ‘‘mobil IVR’’ (sesli cevap sistemleri) gibi kullanım biçimlerinin her biri için ayrı lisans bedelleri uygulandığı sunulu delillerden anlaşılmaktadır. Gerek dosyaya sunuşan deliller, gerek denetime elverişli bilirkişi raporu ve gerekse incelenen daha önceki Genel Kurul Kararları dikkate alındığında; 30 Mart 2015 tarihli Olağan genel Kurul kararı uyarınca davalının, asıl üyeliğe kabulü için diğer koşulların yanı sıra ''Üyelik süresi içinde herhangi bir sıralı beş yıl içinde temsili alan dağıtımlarındaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlarda en az dört yüzbin adet kullanımı olan" koşulunu sağlaması gerektiği, davalının Genel Kurul kararlan, Yönerge hükümleri ve Dağıtım Komisyonu kararlan uyarınca hesaplamada streaming kullanımlarının dikkate alınmayacağının açıkça belirtildiği, aksi yöndeki iddiaların yerinde olmadığı, raporda yapılan tespitlere göre, davacının asıl üyeliğe kabul için gerekli ''Üyelik süresi içinde herhangi bir sıralı beş yıl içinde temsili alan dağı um lamdaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlarda en az dört yüzbin adet kullanımı olan" koşulunu sağlayamadığı, dolayısıyla Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 09/04/2019 tarih ve 2017/501 E., 2019/161 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK'nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 04/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy