İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1208 Esas 2023/407 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1208
Karar No: 2023/407
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1208
KARAR NO: 2023/407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2019
NUMARASI: 2018/93 Esas - 2019/897 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirketin limitlerinin davalı banka tarafından kapatılmasından dolayı mevcut kredinin erken kapanmak zorunda kaldığını, bu nedenle davalı bankanın 50.824,55 TL erken kapama ücreti çekildiğini, müvekkile tanınan limitin 250.000,00 TL olduğunu, yıl içinde bu limitin kullanılarak işlerin idame edildiğini, kredinin kapatılmasında zorlanma nedeniyle davalı bankanın bölge müdüründen defalarca randevu talep edildiğini, ama bu talebin reddedildiğini, 2016 yılındaki bombalı saldırılar sebebiyle turizm sezonunun kötü gitmesi sebebiyle müvekkilin zor durumda kaldığını, bir de davalı bankanın faaliyet limitini kapattığını, bunun ekonomik darboğaza sebep olduğunu, mevcut krediyi ödemekte zorlandığını, limitin kapatılması sebebiyle başka bir bankadan borç alınarak kredinin kapatıldığını, davalı bankanın kendi kusuruyla sözleşmeyi sona erdirip bir de erken kapama komisyonu ödemesinin hukuka aykırı olduğunu, komisyonun iadesi talebiyle ihtarname gönderildiğini, ama davalı bankanın bu talebi reddettiğini ifade ederek davalı bankanın kestiği erken kapama komisyonunun 15.11.2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil bankanın ... numaralı müşterisi olduğunu, kendisiyle 22.02.2016 tarihinde 1.250.000,00 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu tutar üzerinden 24.02.2016 tarihinde kredi kullandırıldığını, vadenin 60 ay olduğunu ve 24.02.2021 tarihinde sona ereceğini, davacının bu krediyi 15.11.2017 tarihinde erken kapatmak istediğini, yazılı talimat verdiğini, bu tarih itibariyle kalan anaparanın 1.128.199,97 USD olduğunu, erken kapatılma sebebiyle banka açısından bir maliyet oluşacağını, bu maliyetin de sözleşmenin 11. maddesi hükmü gereğince davacıdan talep edileceğinin bildirildiğini, davacını bankadaki ... nolu hesabına 15.11.2017 tarihinde 1.160,000,00 USD para transferi gerçekleştirdiğini, talimat doğrultusunda krediden kalan bakiye borcun kapatıldığını, erken kapatma ücreti olan 13.150,00 USD 'nin de ayrıca tahsil edildiğini, bu tutarın iadesinin istenmesinin yersiz olduğunu, zira davacının kredinin kapatılması için yazılı talimatı bulunduğunu, sözleşmede krediyi erken kapamanın bankanın onayına bağlı olduğunun ve bunun oluşturacağı maliyetin de müşteriden tahsil edileceğinin açıkça yazdığını, bunun üzerine erken kapama ücreti de ödenerek davacı tarafından kredinin kapatıldığını, davacının faaliyet limitinin düşürüldüğü ve kredinin kapatılmasında zorlandığına ilişkin iddiaların da gerçek dışı olduğunu, erken kapama ücretinin 48.404,52 TL olduğunu, bunun üzerine 2.420,23 TL BSMV eklendiğini, bu ücretin müvekkil banka ile davacı tarafından mutabakatla gerçekleştirildiğini, ödeme yapılırken davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan ücreti ödediğini, dolayısıyla bu ücretin iadesinin ödenmesinin talep edilemeyeceğini, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu, erken kapama ücretinin bankanın erken kapama sebebiyle maruz kaldığı maliyetin karşılanması için alındığını, bu durumun yasalara ve teamüllere uygun olduğunu, nitekim TBK m.96 hükümleri gereği davacının erken ifa sebebiyle indirim talep edemeyeceğini, erken kapama sebebiyle banka bakımından bir maliyet oluştuğunu, taraflar arasındaki sözleşme m. 11 'de erken kapama ücreti konusunda açık hüküm bulunduğunu, erken kapama ücretinin kalan kredi bakiyesinin sadece % 1,2 si olduğunu, bunun da makul olduğunu, daha yüksek oranların dahi Yargıtay'ca makul sayıldığını, davacının somut uyuşmazlık kapsamında faaliyet limitlerinin kapatıldığı ve kredinin kapatılmasının istendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, yazılı talimata istinaden kredinin erken kapatıldığını, kesilen erken kapama ücretinin TBK m. 96 ve sözleşme m. 11 hükmüne uygun olduğunu, oranın fahiş olmadığını, sadece % 1,2 olduğunu bu nedenlerle müvekkil bankaya kusur izafe edilemeyeceğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, " Dava dilekçesinde, davacının davalı bankanın kendisini krediyi erken kapatmaya zorladığına ilişkin iddiası bulunmaktadır. Dosya kapsamında, buna ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanılamamaktadır. Ancak dosya kapsamında davacı şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzasıyla davalı bankanın Laleli Şube Müdürlüğü’nc hitaben ... kredi numaralı kredinin 15.11.2017 tarihi itibariyle kalan vadelerinin tamamının kapatılmasını talimatı görülebilmektedir. Dosya kapsamında bu belgede veyahut başka bir belgede, erken kapatma işleminin "davacı bankanın isteğiyle yapıldığını" gösteren ihtirazi kayıt veya başkaca bir beyan görülemediği, Davalının dosyaya 2017 yılına ait İstanbul ... Noterliğince ... yevmiye numarasıyla 22.12.2016 tarihinde tasdik edilen Yevmiye Defterini sunduğu, uzmanlık alanına girmediğinden inceleme yapılmadığı tespitlerinde bulunulmuştur. T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi, ESAS NO: 2018/5453 KARAR NO: 2019/6707 kararında; .... başkaca bankalarca uygulanan emsal oranlarda bir yeknesaklık bulunmasa da oranlar gözetildiğinde davalının aldığı %2 oranın hakkaniyete uygun olduğunun belirlendiği ve fahiş bir oran olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca TTK 20. maddeye göre (eTTK 22) tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği, bunun yanı sıra taraflar arasında imzalanmış sözleşmede bankanın açtığı kredilere ilişkin olarak her nevi komisyon hesap işletim ücreti ve masrafı tahsile yetkili olduğu, kredi tahsisinde alınan kredi kullandırım komisyonları ve masraf tutarlarına bir itirazı olmayan davacının kredi kapatıldıktan sonra iadesini istemesinin de sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olacağına karar vermiş olup, Mahkememiz dosyasında; taraflar arasında akdedilen E00025471 seri numaralı 22.02.2016 tarihli 1.250.000,00 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesinin olduğu, Sözleşmenin II. 11. maddesinde çekilen taksitli kredilerin vadesinden önce kapatılması konusunun düzenlendiği, burada “ Erken ödeme Banka'nın mutabık kalması halinde, taksit ödeme tarihlerinden birinde veya ödeme vadesinde işlemiş faiz ile kalan ana paranın, banka 'nın o gün itibariyle katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla" mümkün olabileceğinin belirlendiği, Dosya kapsamında 24.02.2016 tarihinde davacı şirketin ... kredi numarasıyla 24.02.2016 - 24.02.2021 (60 ay) vadeli 1.250.000,00 TL tutarlı taksitli krediyi yıllık % 5,41 faiz oranı ile kullanmış olduğu, Kredinin 15.11.2017 tarihi itibariyle erken kapatıldığı, ödenmiş son taksitin (20. Taksit) vadesi 24.40.2017 tarihi olduğu ve kalan anapara 1.124.297,07 USD olduğu, 24.10.2017 tarihinden 15.11.2017 talimat tarihine kadar geçen 23 günlük süre için anapara akdi faiz oranı % 5,41 dikkate alındığında (anapara x faiz oranı x gün sayısı/ 36000 = 1.124.297,07 x 5,41 x 23 =) 3.886,00 USD olup, 15.11.2017 tarihinde bakiye borç (1.124.297,07 + 3.886,00 =) 1.128.183,07 USD olduğunun hesap edildiği, anılan düzenlemeler, bankacılık teamülleri ve Yargıtay kararları uyarınca kredilerde erken kapatma ücreti tahsil edilebileceği, tahsil edilen erken kapatma ücretinin tahsil edildiği dönem itibariyle diğer bankaların uyguladıkları oranlar dikkate alındığında fahiş sayılamayacağı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden davanın reddine, " karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/02/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin davalı bankada bulunan faaliyet kredi limitleri davalı banka tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatılmasından dolayı davacı şirketin kredi ödemelerini yapmakta zorlandığını, bu nedenle krediyi erken kapatmak zorunda kaldıklarını, bunun üzerine davalı bankaca erken kapama maliyeti altında şirket hesabından 50.824 TL çektiğini, davalı bankanın faaliyet limitlerini kapattığına dair davacı şirkete kasıtlı olarak yazılı bir karar gönderilmediğini, bu kararın sözlü olarak iletildiğini, 15/04/2019 tarihli duruşmada davalı bankanın Unkapanı şube müdürü ... beyanından davacının faaliyet limitlerinin davalı banka tarafından güncellenmediğini belirtiğini, bir şeyin güncellenmemesi kapatılması ile aynı anlama geldiğini, mahkemece davanın tek kanıtı olan bu yeminli ifadeye gerekçeli kararında yer vermediğini, davalı bankanını davacı şirketin faaliyet limitlerini kapatması sonucu davacının krediyi erken kapatmak zorunda kalması ve bunun sonucunda davalı bankanın erken kapama komisyonu kesmesinin bir hukuk kuralı olan "kimse kendi kusuruna dayanak bir hak elde edemez" ilkesine aykırılık oluşturduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: mahkemece uzman bilirkişiden görüş de alınarak davanın reddine karar verilmiş olup usul ve yasalara uygun karara karşı ileri sürülen istinaf nedenlerinin mesnetsiz olduğunu, dava konusu kredinin kapama işleminin davacı tarafın yazılı talimatı ile gerçekleştirildiğini, davacı şirket kaşeli ve şirket yetkilisi imzalı yazılı talimat ile dava konusu kredinin vadesinden önce kapatılması istenmekle söz konusu yazılı talimat da "firmamızın bankanızdan 24/02/2016 tarihinde kullanmış olduğu 494-9212867 nolu 1.250.000 usd 60 ay vadeli malta kredisinin bugün itibari kalan vadelerinin tamamının kapatılmasını rica ederiz." ifadeleri ile dava konusu kredinin kapatılmasının talep edildiğini, açık davacı talimatına istinaden davacının kredisi erken kapama ücreti de hesap edilerek kapatılmış olup bilirkişi raporunda da, davalı banka tarafından alınan erken kapama komisyon tutarının makul olduğu isabetli olarak belirlendiğini istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin erken kapatılması nedeniyle alınan erken kapama ücretinin iadesi davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı bankanın davacının faaliyet limitlerini kapatıp kapatmadığı ve erken kapama komisyonu alıp alamayacağı noktasındadır. Taraflar arasında 24/02/2016 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında davacıya 1250.000,00 USD kredi kullandırılmıştır. Davacı tarafından 15/11/2017 tarihli yazı ile kredinin bu tarih itibariyle kapatılacağı davalı bankaya bildirilmiştir. Davacı 15/11/2017 tarihinde krediyi kapatmış olup aynı tarihte davacının TL hesabından 50.824,75 TL erken kapama ücreti tahsil edilmiştir. Davacı tarafından, davalı bankanın faaliyet limitini haksız olarak kapattığından bahisle alınan erken kapama ücretinin tahsili istemi ile eldeki dava açılmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 96/1. maddesinde, sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlunun, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebileceği düzenlenmiş olup, erken ödemeye konu kredi borcu taksitli ticari krediden kaynaklandığından kredi sözleşmesinin özelliği gereği davalı bankanın erken ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmaması karşısında davalı bankanın erken ödeme nedeniyle oluşacak faiz kaybı nedeniyle bir bedel karşılığı erken ödemeyi kabul etmesi bankacılık uygulamalarına uygundur. Bunun gibi 6100 sayılı TTK'nın 20. Maddesine göre de, tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkündür. Genel kredi sözleşmesinin I-11.maddesinde kredinin erken kapatılması halinde bankanın o gün itibariyle katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda erken kapatma ücreti tahsil edileceği düzenlenmiş bulunmaktadır. Davalı banka tarafından kredinin erken kapatılması nedeniyle kalan kredi tutarının %1,2'sine tekabül eden 13.150,00 USD karşılığı 50.824,75 TL tutarında erken kapama ücreti BSMV'si ile birlikte davacıdan tahsil edilmiştir. Davacı tarafından, davalı bankanın faaliyet limitini haksız kapatması sonucu krediyi erken kapatmak zorunda kaldığını iddia etmiş ise de, dosya içerisinde faaliyet limitinin kapatıldığına ilişkin bir delil dosyada mevcut değildir. Kaldı ki, erken kapama ücreti davacıya genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediye ilişkin olup, davalı bankanın bu krediyi geri çağırdığına ilişkin bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Davacı tarafça, davalı bankanın Unkapanı Şube Müdürüne yemin teklif etmiş ve şube müdürü tarafından yemin eda olunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 232/1. Maddesine göre, yemin, ancak tarafa teklif olunur. Unkapanı Şube Müdürün davalı Bankayı eldeki dava yönünden temsil yetkisi bulunmadığından kendisine yemin teklif edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davalı bankanın Unkapanı Şube Müdürünün yemin beyanı usule uygun değildir. Bunun yanı sıra davacı tanık deliline de dayanmadığından Unkapanı Şube Müdürünün beyanlarının esas alınması mümkün değildir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, erken kapama ücretinin tahsil edildiği dönem itibariyle diğer bankaların uyguladıkları oranlar dikkate alındığında fahiş sayılamayacağı belirtilmiştir. Buna göre davalı bankanın aldığı komisyon ve erken kapama ücretinin makul ve bankacılık mevzuatına uygundur. Dolayısıyla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy