İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1176 Esas 2023/401 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1176
Karar No: 2023/401
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1176
KARAR NO: 2023/401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2017/126 Esas - 2019/1016 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacını şahıs firmasının, davalı şirket ile yapmış olduğu ticarete istinaden cari hesap bakiyesi olan 85.985,48 TL’nin tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağının, davalı şirket ile yapmış olduğu ticarete dayalı cari hesap bakiyesi olduğunu, davacı şahıs firmasının yapmış olduğu ticarete ilişkin faturaların, hem davacı firması kayıtlarında hem de davalı şirket kayıtlarında açıkça gözükmekte olduğunu, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, ayrıca müvekkili alacağının likit olduğunu, belirtilen sebeplerle itirazın iptali ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, aksi halde davaya devam edilmemesi gerektiğini, davacı tarafın cari hesap alacağı olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen bu alacağın neden kaynaklandığını belirtmediğini, iş bu açıdan ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, sebep ve alacak miktarının varlığını ispat etmesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen faturaların delil olarak eklenmediğini, eklenseydi bile tek başına akdi ilişkinin varlığına delil oluşturmayacağıni, ayrıca söz konusu faturanın şekil ve şartlarına uygun olması ve içeriğinin doğru olması gerektiğini, yer alması gereken kayıtların mevcut olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, belirtilen sebeplerle ispatlanması mümkün bulunmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "Dosya kapsamında toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı firmanın davacı firmaya ürün tedarik ettiği, belirlidir. Her iki tarafın vergi dairesine yapılan beyanların uyumlu bulunmaktadır. Bununla birlikte, davacı tarafça dava dışı ...'a yapılan ödemenin 23.000,00.-TL'nin davalı adına yapıldığı davacı tarafça ispat edilememiştir. Yine aynı şekilde davalı tarafça dava dışı ... Şirketince kendilerine ödenmesi gerekirken davacıya yapıldığı iddia edilen "12.539 Euro" açıklamalı 40.000,00.-TL ödemenin, dava dışı şirketten kendi alacaklarına istinaden ve kendilerine ödenmek üzere davacı yana yapıldığı davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu şekilde üçüncü kişilere yapılan ve davacı ve davalı adına yapıldığı yazılı delillerle ispat olunamayan ödemeler dikkate alınmaksızın her iki tarafın bir biriyle uyumlu olan kayıtlarına göre, davacının davalıdan 62.985,45-TL alacaklı olduğuna" karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eski beyanlarını tekrarla, davalı şirketin davacıya imalatçı olarak üretim yaptığını, davacının, davalı şirketten almış olduğu ürünleri, ithalatçı firma olan ... ‘ye gönderdiğini, ithalatçı firmalar ödemeyi davacı tarafa yaptığı zaman davacı tarafta davalıya ödeme yapmakta olup davacı yan ile ... arasındaki sözleşme fesh olduğunu, ... tarafından sipariş davalı şirketin firmasına geçildiğini, ayrıca mail yazışmalarının mevcut olup, 02/09/2016 tarihli ... yevmiye Nolu fatura 02/09/2016 tarihli ... Seri No’lu Gümrük Beyannamesi ve 02/09/2016 tarihli gümrük beyannamesi olarak sunulduğunu, daha evvelden sunmuş olduğu delillerin ispat için açık ve yeterli olduğunu, bu sebeple yapılan virmanın kabulü gerektiğini, aksi halde davalının şirket aleyhine olacak şekilde mağduriyetine sebep olarak hakkaniyete aykırılık söz konusu olacağını, sunulan delillere ve beyanlara değinilmemesi, incelemenin de işbu doğrultuda eksik yürütülmesi sebebiyle davalının mağduriyetine sebep verildiğini, yine ... Nolu siparişe ilişkin olarak alınan kumaşların daha sonradan yapılan sipariş iptaline rağmen bir kısım kumaşların işleme girmesinden ve ödemesinin yine davalı şirket tarafından yapılması dosyadaki tüm belgelere rağmen dikkate alınmamış olup dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemeleri yüzeysel inceleme yapıldığını, gerek mail yazışmalarımızda gerekse faturalarda ve diğer belgelerde mevcut olup mahkeme tarafından eksik ve hatalı inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu, söz konusu 40.000,00 TL’lik ödeme virmanı dikkate alınmayarak karar verildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında cari(açık) hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itiraz davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı ticari defterindeki kayıtların esas alınıp alınamayacağı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında, "cari hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacak" sebebine dayalı olarak 85.985,48 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 21/10/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 222/2,3. Maddesine göre, Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Bilirkişi aracılığıyla incelenen davacı ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davalıdan 85.985,48 TL alacaklı durumdadır. Davalı ticari defterlerine göre ise, takip tarihi itibariyle davacıya 21.324,26 TL borç görünmektedir.Taraf ticari defterlerindeki mutabakatsızlık, davacının ticari defterlerinde, dava dışı ...'a ödenen ve davalı adına kaydedilen 23.000,00 TL ödemenindavalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalının "sport option virmanı 12.539 Euro" açıklamalı 40.000,00 TL tutarlı virmanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacı ile dava dışı ... arasında çıkan anlaşmazlık neticesinde sözleşme fesh olup, ... tarafından siparişin kendilerine verildiğini, ... firması ödemenin bir kısmı olan 18.848,90 Euro’luk kısmı davacıya kendilerine ödeme yapılması için gönderildiğini, ancak davacının 18.848,90 Euro ödemek yerine 12.539 Euro’luk kısmı(40.000-TL) gönderdiğini, kalan 5.909,90 Euronun ... firması’ndan tahsil edildiğini beyan etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 64/2. Maddesine göre , Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. Madde gerekçesinde tacirin bu yükümlülüğü belgeleme ve kaydın belgeye(evrak-ı müsbiteye) dayanması(belge yoksa kayıtta yoktur) ilkesine dayandırılmıştır. Davalının beyanlarına göre, dava dışı ... Nin davalıya doğrudan verdiği siparişin bedelini ... Tarafından 12.539,00 Euro'sunu davacı aracılığıyla, kalan 5.909,90 Eurosunu ise doğrudan gönderilmesiyle tahsil etmiş olup, 12.539,00 Euro'nun ... ve davalı arasındaki bahsi geçen bu ilişkinin tarafı olmayan davacının hesabına, davalıya aktarıldığı iddia olunan 12.539,00 Euro'nun karşılığı 40.000,00 TL'nin yansıtılma sebebi ispatlanabilmiş değildir. Davalının ticari kayıtlarında davacının 40.000,00 TL borçlandırıldığı işlemin, davacının ticari defterinde karşılığı bulunmadığından ve bu miktara ilişkin TTK'nın 64/2. Maddesinde düzenlenen ilkeye uygun bir belge de sunulmadığından davalının 40.000,00 TL yönünden ticari kayıtlarına itibar etme olanağı yoktur. Taraf ticari defterlerinde gerekli düzeltme yapılarak davalının kayıtlarında görünen borç tutarı 21.324,26 TL'ye herhangi bir dayanak belgesi olmadan davacının borçlandırıldığı 40.000,00 TL ile 2014 yılı açılış bakiyesi 1.661,19 TL ilave olunup, davalının defterinde kayıtlı olmayan 23.000,00 TL davacının defterinde kayıtlı olan 85.985,48 TL'den tenzil edildiğinde taraf ticari defterleri tam mutabık olup, sonuç itibariyle davacının 62.985,45 TL alacağı bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece 62.985,45 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.076,4‬ TL harcın, alınması gerekli olan 4.302,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.226,14 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy