İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2772 Esas 2023/541 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2772
Karar No: 2023/541
Karar Tarihi: 28.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2772
KARAR NO: 2023/541
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2020/38 (E) - 2022/721 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan ... plakalı araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları ... plakalı aracın çarpışması neticesi 03/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, sigortalı aracın pert total olduğunu, sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan 28.900 TL hasar bedelinin sigortalıya ödenerek haklarına halef olunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 14.500 TL rücu tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne dair verilen kararın, istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 14/01/2020 tarih, 2019/520 Esas - 2020/16 Karar sayılı kararı ile "... hükme esas alınan bilirkişi raporu davalılara tebliğ edilip itiraz süresi geçtikten sonra davalı sigorta şirketinin itirazları ve diğer davalıların itirazı olursa bildirecekleri itirazlar doğrultusunda tarafların iddia ve savunmaları ile alınan bilirkişi raporlarındaki değerlendirmeler de gözetilerek kusur bakımından Adli Tıp İhtisas Kurumundan, hasar bakımından da yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kaldırılmasını müteakip yeniden yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları ... plaka sayılı aracın kusuru bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, ... plaka sayılı karşı araç sürücüsü olan davalı ...'ın davaya konu kaza nedeniyle cezalandırılmış olması olması nazara alındığında kusursuz olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan araçta trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarın, TTK'nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen davalı araç sürücüsü, işleten ve trafik sigortacısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık kusur noktasında toplanmaktadır. TBK 74. maddesi gereği ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. Bir ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturur (Hukuk Genel Kurulu - 2008/4-564 E, 2008/536 K.). Buna göre hukuk hakimi beraat kararıyla bağlı değil ise de, TBK 74. maddesi gereği kesinleşen mahkumiyet kararıyla bağlıdır. Dairemiz kaldırma kararından sonra dosyaya kazandırılan farklı bilirkişi ve heyetler tarafından düzenlenen 14/10/2021, 26/02/2021 ve 30/06/2022 tarihli bilirkişi raporlarında, karşı araç sürücüsü olan ...'ın kusursuz olduğu mütalaa edilmiş ise de; adı geçen davalı hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan yapılan yargılama neticesinde davalının tali kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın istinaf aşamasından geçerek kesinleştiği (Şanlıurfa 3. ACM 2015/442 Esas - 2017/526 Karar sayılı mahkumiyet kararına ilişkin verilen Gaziantep BAM 16. CD'nin 2018/2095 Esas - 2018/2732 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar) karşısında, sözü geçen yasal düzenleme uyarınca davalı araç sürücüsünün kazada az da olsa kusurunun bulunduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken kusurunun bulunmadığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönden haklıdır. HMK 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.O halde, Daire kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporlarında, aydınlatmanın bulunduğu bir yolda seyir halinde olan davacıya sigortalı araç sürücüsünün önüne çıkan köpek nedeniyle ani manevra yapması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenar çizgisine iki metre içeride kalacak şekilde nizami bir biçimde banket içerisinde park etmiş olan davalı ...'ın sürücüsü olduğu çekiciye çarparak sebebiyet verdiği trafik kazasında, uygulamada tali kusur oranı olarak belirlenen %25 nispetinde değil, duraklama yaptığı esnada aracın dörtlülerini yakmamış olmasından mütevellit takdiren %10 oranında kusur izafe edilerek davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunu destekler nitelikteki 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporundaki sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan 28.900 TL hasar bedelinden kusura tekabül eden 2.890 TL tazminat üzerinden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı sigorta şirketi yönünden davacı ile aralarında yapılan protokol hükümleri uyarınca temerrüdün müeyyidesi olarak 5 puan fazla faiz üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davanın kısmen kabulü ile 2.890 TL'nin 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden işletilecek faize 5 puan eklenmesi sureti ile tahsilinin gerçekleştirilmesine, 3-Karar tarihinde alınması gerekli 197,41 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 246,77 TL harçtan mahsubu ile artan 49,30 TL'nin davacı tarafa iadesine, 4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 246,77 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davacı tarafça sarf edilen 1.533 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (2890/14500) 305,54 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifenin 13/2. maddesi uyarınca 2.890 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 7-Davalılar ... ve ... Sigorta AŞ yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden bulunan AAÜT 3/2 ve 13/3 uyarınca hesaplanan 2.890 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılar ... ve ... Sigorta AŞ'ne verilmesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Davacı tarafça yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 11-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (14.500 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy