İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2561 Esas 2023/439 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2561
Karar No: 2023/439
Karar Tarihi: 14.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2561
KARAR NO: 2023/439
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/03/2022
NUMARASI: 2021/637 (E) - 2022/199 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı ...'nun sevk ve idaresindeki ... yabancı plakalı araç ile müvekkili ...'in yönetimindeki ... plakalı aracın çarpışması neticesinde 17/07/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, adı geçen davacının bedensel zarara uğrayıp aracında hasar oluştuğunu belirterek araçta oluşan hasar nedeniyle şimdilik 5.000 TL ve cismani zarar nedeniyle (geçici/kalıcı iş göremezlik, tedavi gideri) şimdilik toplam 1.500 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminat ve ayrıca, eşinin yaralanmasından kaynaklı manevi zarara uğrayan diğer davacı için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Taşıt Bürosu vekili, esasa ilişkin savunmalarına ilaveten zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, yetkisizlik itirazı ve esasa ilişkin savunmaları yanında zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, kaza tarihi olan 17/07/2006 tarihinden itibaren KTK'nın 109/2. maddesinin yollamasıyla TCK'nın 85/2 ve 66/1-d maddeleri uyarınca 15 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin dava tarihi olan 27/09/2021 tarihinden önce 17/07/2021 tarihinde dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, zamanaşımı süresi hesabında coronavirüs tedbirleri dolayısıyla duran sürelerin nazara alınmadığını, zamanaşımı süresi dolmadan yapılan arabuluculuk başvurusunun da hesaba katılmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2918 sayılı KTK'nın 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davaya konu trafik kazası, davacı ...'in yaralanması ve bir kısım dava dışı kişilerin vefat etmesi şeklinde gerçekleştiğine göre, zamanaşımı süresi, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıldır. Bununla birlikte 25/03/2020 tarihinde kabul edilen 7226 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesi uyarınca maddi hukuk, usul hukuku ve takip hukukuna ilişkin süreler durdurulmuştur. Bu maddeye göre dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; İdari Yargılama Usulü Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/03/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 30/04/2020 (dahil) tarihine kadar durdurulmasına karar verilmiştir. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Ayrıca sözü geçen yasanın geçici birinci maddesinin ikinci fıkrasında istisnai durumlar sayılmıştır. Bu durma süresi, bilahare, 30/04/2020 Tarih ve 31114 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2480 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 01/05/2020 tarihinden itibaren 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Somut olayda, davaya konu trafik kazası 17/07/2006 tarihinde meydana gelmiş ve zamanaşımı süresi, arabuluculuğa başvurma durumu hariç 17/07/2021 tarihinde doluyor ise de; az yukarıda alıntılanan 7226 sayılı geçici 1. maddesi uyarınca kaza tarihinden itibaren işleyen zamanaşımı süresi 13/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihine kadar durmuş olup; kaldığı yerden işlemeye yeniden başlayan zamanaşımı süresi 19/10/2021 tarihinde dolacaktır. Buna göre, süre, eldeki davanın açıldığı tarih olan 27/09/2021 tarihi itibarıyla henüz dolmamıştır. Bu arada, arabuluculuğa süresi içerisinde başvurulup başvurulmadığı, bunun diğer davalıya sirayetinin ne olacağı hususları, davanın süresi içerisinde açılmış olması nedeniyle değerlendirme dışı bırakılmıştır.Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ilk derece mahkemesinin zamanaşımı süresine dair değerlendirmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. O halde, davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılan eldeki davada ... vekilinin yetkisizlik itirazına dair bir değerlendirme yapıldıktan sonra davanın esasına girilmesi durumunda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak delillere göre bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK'nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 14/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy