İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/664 Esas 2023/584 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/664
Karar No: 2023/584
Karar Tarihi: 07.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/664
Karar No: 2023/584
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 15/12/2020
Numarası: 2014/1511 (E) - 2020/1073 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 7/4/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü ...'ın yönetimindeki davalı ... AŞ'ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı otomobil ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28/1/2020 günü sunduğu dilekçeyle talep ettiği maddi tazminat tutarını 38.343,60 TL'ye yükseltmiştir. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde toplanmasını istediği kanıtları bildirerek, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL'ye dava tarihi olan 13/10/2014 gününden, 27.674,88 TL'ye ise ıslah tarihi olan 28/1/2020 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 30.674,88 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; hükmolunan toplam tazminata davanın açıldığı 13/10/2014 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini, hatır taşıması bulunmamasına karşın tazminattan indirim yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takdiri indirim nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmolunamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.Olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, haksız fiil faili veya işleten yönünden, maddi tazminata ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekir. Kazaya karışan ve davacıların zarara uğramasına neden olan aracın ZMSS poliçesini akdeden taraflardan olan davalı ... AŞ yönünden ise; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 99 uncu maddesinin 1 inci fıkrası ile ZMSS poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, tazminatın ve giderlerin ödenmesine ilişkin B.2 nci maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bununla birlikte sigorta şirketine başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise dava tarihi veya takip tarihi itibarıyla temerrüt gerçekleşir. Alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Zira, davalı ... şirketi ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi olmayıp borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı ... şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır. Dosya kapsamından, dava açılmadan önce davalı ... şirketine başvuru yapıldığına dair kanıt bulunmamaktadır. Bu itibarla en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabul edilmesi gereken davalı ... AŞ aleyhine hükmolunan tazminatın tamamına, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz olmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 51 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca; hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Herhangi bir çıkar karşılığı olmayan hatır taşıması nedeniyle TBK'nin 51 inci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz.Dosyaya eklenen soruşturma belgelerinin incelenmesinde; kazaya karışan otomobil sürücüsü dava dışı Müzbahattin Yamaç kollukta alınan anlatımında, arkadaşı davacı ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybettiğini beyan etmiş, davacı da benzer anlatımda bulunmuştur. Bu itibarla somut uyuşmazlıkta ilkeleri yukarıda açıklanan hatır taşımasının varlığı kanıtlanamadığından hükmolunan tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması isabetsiz olmuştur. Kabule ve uygulamaya göre de, hatır taşımasına dayanılarak kısmen reddine karar verilen tazminat talebi yönünden, davalı lehine vekâlet ücretine hükmolunması yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK'nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kabulüne, 38.343,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davanın açıldığı 13/10/2014 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... AŞ'den tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.619,25 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcı 25,20 TL, ıslah harcı olarak alınan 113,88 TL olmak üzere toplam 139,08‬ TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.480,17‬‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davalı ... AŞ'den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından harcanan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 357,80 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.657,8‬0 TL yargılama giderinin, davalı ... AŞ'den tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, 5-Davacı tarafından ödenen ve hükmolunan karar ve ilam harcından mahsubuna karar verilen toplam 139,08 TL'nin davalı ... AŞ'den tahsil edilerek davacıya verilmesine, 6-Davalı ... AŞ tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 7-Harcanmayan gider avansının HMK'nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından harcanan posta ve tebligat gideri 42,50 TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 204,60 TL yargılama giderinin, davalı ... AŞ'den tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK'nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 7/4/2023

Full & Egal Universal Law Academy