İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/52 Esas 2023/554 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/52
Karar No: 2023/554
Karar Tarihi: 28.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/52
KARAR NO: 2023/554
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/09/2020
NUMARASI: 2016/1258 (E) - 2020/480 (K)
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan ... plaka sayılı aracın 19/06/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin desteği olan ...'in vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davaya cevabında, davacıya yapılan ödeme sonrasında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, "... hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalının, davacıya 15/11/2016 tarihinde 54.985,81 TL ödediği, ödeme tarihindeki verilere göre davacı zararının 52.330,97 TL olduğu, buna göre davalı tarafından davacı zararının fazlası ile karşılandığı, davacının talep edebileceği tazminatın kalmadığı" denilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, her iki bilirkişi raporunda bakiye alacağın varlığı belirtilmiş olmasına rağmen alacak yokmuş gibi davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davalı ... şirketi tarafından yapılan ödemeye rağmen karşılanamayan bakiye destekten yoksun kalma zararının tahsili istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı ... şirketi tarafından davanın açıldığı tarihten önceki bir tarihte, yani 15/11/2016 tarihinde, 54.985,81 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği hususu uyuşmazlık konusu değildir. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapan 09/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda, dava öncesinde yapılan ödemenin, davacının müstahak olduğu tazminatı ziyadesiyle karşıladığı görülmektedir. Bu durumda, davalı ... şirketinin sorumluluğu dava öncesinde gerçekleşen ödemeyle sona ermiş olup, davacı vekilinin istinaf itirazında isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (28.899,44 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy