İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2292 Esas 2023/415 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2292
Karar No: 2023/415
Karar Tarihi: 14.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2292
KARAR NO: 2023/415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/06/2020
NUMARASI: 2018/1242 (E) - 2020/288 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan ... plaka sayılı aracın, davalının işleteni olduğu ... plaka sayılı araç ile karıştığı 11/01/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında hasara uğradığını ve oluşan işbu hasar bedelinin sigortalıya ödenerek zarar görenin haklarına halef olunduğunu belirterek İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, "... somut olayda davalı ..., kazaya karışan ... plakalı aracın trafik kaydında malikidir. İhbar olunan ... Sanayi tarafından sunulan "Servis Sözleşmesi" ve dosya kapsamında bulunan teslime ilişkin belge ve fatura içeriğine göre, ... plakalı aracın, 11/01/2018 kaza tarihi itibariyle dava dışı ihbar olunan ... Servis Hizmetlerine (...) bakım, onarım amacıyla teslim edildiği" denilmek suretiyle 2918 sayılı KTK'nun 104/1 maddesi gereği işleten sıfatı bulunmayan davalıya açılan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalı şirketin işleten sıfatı olmadığına ilişkin sunulan delillerin 3. kişileri bağlayacak nitelikte ve güçte olmadığı, kaza tarihinden 2 ay sonra düzenlenmiş 14/03/2018 tarihli fatura ve ekran görüntüsünün, aracın, davalının fiili hakimiyet alanından tamamen çıktığını gösteren bir delil olarak kabul edilmesinin usule aykırı olduğunu, davalının işleten sıfatını haiz olması nedeniyle husumet nedeniyle verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasarın TTK'nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen davalı araç işleteninden rücuen tahsili istemine ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. KTK'nın 104/1. maddesinde, motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumlu tutulacağı ve aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacının bu zararlardan sorumlu olmayacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı tarafından sunulan fatura ve aracın servise giriş ve çıkışını gösteren belgeye göre, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan ... plaka sayılı aracın (aracın servise girişi 13/12/2017, müşteriye teslim tarihi 22/02/2018), kaza tarihi itibarıyla, dava kendisine ihbar olunan ... Sanayi tarafından ... Servis Hizmetlerine hasar onarım amacıyla teslim edildiği ve kaza esnasında bu firmanın zilyetliğinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, sahtelik iddiasında bulunulmayan aracın onarımına ilişkin düzenlenen fatura ve servise giriş-çıkış kayıtlarına göre, araç işleteni olan davalının, sözü geçen yasal düzenleme uyarınca zarardan sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (8.124,43 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy