İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1917 Esas 2023/404 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1917
Karar No: 2023/404
Karar Tarihi: 14.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1917
KARAR NO: 2023/404
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2014/210 Esas - 2019/1261 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK'nın 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan bakiye güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 06/12/2019 tarihli kararıyla; "Davanın kabulü ile 10.276,90 TL tazminatın 22/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı ... Sigorta AŞ. istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı ... Sigorta AŞ. istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava öncesinde, davacı tarafça müvekkili şirkete başvurulması üzerine açılan hasar dosyası kapsamında Aktüerler Sicili'ne kayıtlı aktüerden alınan rapor doğrultusunda davacıya 22/04/2014 tarihinde toplam 32.012,80 TL maddi tazminatın ibraname karşılığında ödendiğini, dosya kapsamında alınan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen maddi zararın, müvekkili şirket tarafından dava öncesinde yapılan ödeme ile karşılanmış olduğu tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, rapor tarihindeki verilen dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda bulunan miktarlara hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 25/08/2012 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı; dava öncesinde davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvurulması üzerine; %100 kusur, %12.2 kalıcı maluliyet ve 9 aylık geçici iş göremezlik raporu dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda toplamda davacıya 22/04/2014 tarihinde 32.014,80 TL maddi tazminat ödendiği ve ibranamenin taraflarca imzalandığı; 24/06/2014 tarihinde açılan eldeki davada davacı tarafça, yapılan ödemenin yetersiz görülerek bakiye geçici-kalıcı güç kaybı zararı ve bakıcı gideri adı altında maddi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu'nun 111/2. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Somut olayda, yukarıda da belirtildiği üzere davalı tarafından davacıya davadan önce ödeme yapılmış, ibraname imzalanmış ve eldeki dava KTK'nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü düşürücü süre içinde açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucunda davacının toplam maddi zararının 31.300,11 TL olduğu, buna mukabil davacı tarafından 32.012,80 TL ödeme yapıldığı, bu durumda, davacının ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen maddi zararının, davalı tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış olduğu; rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucunda ise bakiye geçici iş göremezlik zararının 6.186,87 TL, sürekli iş göremezlik zararının 3.149,53 TL, bakıcı giderinin 940,50 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK'nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu durumda, ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucuna göre, dava öncesinde davalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle davacının zararı fazlasıyla karşılanmış olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davanın reddine, 2-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 69,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 110,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, 4-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından, masraf iadesine yer olmadığına, 5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 51,50 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davcıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri (10.276,90 TL) dikkate alınarak HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy