İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1897 Esas 2023/532 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1897
Karar No: 2023/532
Karar Tarihi: 28.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1897
KARAR NO: 2023/532
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2020
NUMARASI: 2015/243 Esas - 2020/110 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK'nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; "maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 15/10/2014 tarihli kazada yaralanan ... için 582.184,34 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı ile 60.592,00 TL protezden dolayı peşin ve katılım gideri tazminatının toplamı olarak 642.776,34 TL maddi tazminat takdirine, Bu bedelden davalı sigorta şirketleri ... Sigorta ve ... Sigorta AŞ'nin poliçe limitleri olan 268.000 'er TL ile sınırlı olarak olmak üzere; bu miktarın davalılardan müteselsilen tahsiline, Maddi tazminatın tahsilleri esnasında davalı sigorta şirketlerinden yapılacak tahsilatlarda dava tarihi olan 05/12/2014 tarihinden itibaren diğer davalılardan yapılacak tahsilatlarda ise 60.592,00 TL lik protezden dolayı tazminat için dava tarihinden 582.184,34 TL olan diğer tazminatın tahsilleri yönünden ise kaza tarihi olan 15/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya dair (geçici iş göremezlik tazminatı ve ticari faiz istemine ilişkin) talebin reddine, Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davacı ... için taktiren 60.000 TL davacılar ..., ... için ayrı ayrı takdiren 30.000'er TL diğer davacı kardeşler için ise ayrı ayrı taktiren 8.000'er TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ...'dan kaza tarihi olan 15/10/2014 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine," karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta AŞ vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin %75 oranında kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kusur raporunu kabul etmediklerini, protez bedelinin 7.500 TL olarak belirlendiğini ancak neye göre belirlendiği konusunda bir dayanak gösterilmediğini, bu yöndeki itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, ceza dosyasının istinaf aşamasında olduğunu henüz kesinleşmediğini belirtmiştir. Davalı ... Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; protez bedelinden SGK'nın sorumlu olduğunu, Mahkeme kararında müvekkilinin, kaza tarihindeki poliçe limiti olan 268.000 TL ile sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün %25 kusuruna tekabül eden miktar ile sınırlı olması gerektiğini; kazının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, maluliyet oranının fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 15/10/2014 tarihinde, davalı ... Sigorta AŞ'nin ZMS sigortacısı ve ...'in sürücüsü olduğu ... plakalı araç ile davalı ... Sigorta AŞ'nin ZMS sigortacısı, davalı ...'ın malikti ve davalı ...'ın sürücüsü olduğu ... plakalı aracın çarpışması ve sonrasında kaldırıma çıkması nedeniyle, kaldırımda yaya olarak bulunan çocuk ...'ya çarparak yaralanmasına neden olunduğu; eldeki davada, davacı ... için HMK'nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında geçici-kalıcı güç kaybı ve protez gideri adı altında maddi tazminat ve 150.000 TL manevi tazminat; anne ve baba olan davacılar ... ve ... için 100.000'er TL manevi tazminat ve kardeşleri olan diğer davacıların her biri için 15.000'er TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 03/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ...'ın %25, davalı sürücü ...'in ise %75 oranında kusurlu oldukları mütalaa edilmiştir. Kusur raporunun incelenmesinde; raporun, HMK'nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Ayrıca, ceza mahkemesindeki yargılamada kazanın oluş şekli (maddi olgu) belirlenip hüküm kurulmuş, Sakarya BAM 3. Ceza Dairesinin 27/06/2019 tarih ve 2019/1606 Esas - 2019/1930 Karar sayılı kararıyla da mahkemenin kabulü yerinde görülerek mahkumiyete ilişkin karar kesinleşmiştir. Ceza mahkemesinde sabit görülen olgu, hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olup bu olgu üzerine belirlenen kusur durumunda isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle kusura yönelik itirazların yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 02/02/2018 tarihli raporunda; davacının trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle %42.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. ATK raporunun, haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıplarının tespiti konusunda dikkate alınacak yönetmelik olan; "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlendiği anlaşıldığından, bu yöne ilişkin itiraz da yerinde görülmemiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın protez için SGK'ya ödediği katkı payı bedelinin 2.612 TL, harcayacağı protez bedelinin ise 57.890 TL olmak üzere toplam protez giderinin 60.592 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK'nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir. Yargıtay ve Dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; tedavi giderlerinden olan, ileride yapılacak protez giderleri, 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden değildir. Bu nedenle, bu giderler SGK'nın sorumluluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olup bu yöne ilişkin itirazda da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,2-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 53.961,66 TL harçtan, her iki davalıdan peşin alınan (13.491 TL+5.179,62=) 18.670,62 TL'nin mahsubu ile bakiye 35.291,04 TL harcın -davalı ... Sigorta AŞ 13.127,46 TL'den müteselsil sorumlu olmak kaydıyla- davalılar ... Sigorta AŞ ve ...'ten müteselsilen tahsili ile Hazine'ye irat kaydına, 3-Davalı ... ile davalı ... Sigorta AŞ'nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminat yönünden HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; manevi tazminat yönünden bütün taraflar yönünden, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy