İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1470 Esas 2023/1532 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/1470
Karar No: 2023/1532
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1470
KARAR NO: 2023/1532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2023
NUMARASI: 2023/5 - 2023/17
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili talep dilekçesinde; Müvekkili şirket tarafından nakli yapılacak malzemelerin deniz taşımacılığının, davalı şirket ve yetkilisi ... tarafından verilen en uygun teklifle davalılara verildiğini, bu kapsamda gemi kiralama bedeli olarak 160.000,00 USD ve ekstra masraf bedeli olarak bildirilen 11.900,00 USD'nin davalının banka hesabına gönderildiğini ancak, sevkiyatın gecikmesi üzerine gemi donatanı ile yapılan görüşme neticesinde davalı şirket yetkilisinin sahte evraklar düzenleyerek müvekkilinin dolandırıldığının anlaşıldığını, haksız fiilden dolayı zarara uğradıklarını, müvekkilinin 171.900,00 USD davalılardan alacaklı olduğunu, alacağın muaccel olduğunu ileri sürerek davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "... Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 171.900 USD (3.231.823,14 TL)'nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.'nın 257. maddesi 1. fıkrasına uygun bulunmuş ve alacak rehinle temin edilmemiş olduğundan; karşı taraf ile üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı tayin edilen teminatın yatırılması halinde adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu'nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, İlerde haksız çıkacak tarafa tahmil edilmek üzere, alacaklı lehine tarife gereğince 2.400,00 TL vekalet ücreti tayinine; Karar suretinin, süresinde infazı için İstanbul İcra Müdürlüğü'ne tevdiine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 265. maddesi gereğince borçlu tarafından, huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren, 3. kişilerin ise ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde mahkememize itiraz yolu açık olmak üzere ..." karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde; Alacağın deniz ticaretinden kaynaklandığını, bu sebeple mahkemenin görevli olmadığını; müvekkilinin adresi itibariyle Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacağın muaccel olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, şirket ortağına yönelik takip başlatılamayacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden 3.şahıs vekili itiraz dilekçesinde; Müvekkilinin, dosya borçlusu ...'ın eşi olduğunu, aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden boşanma aşamasına geldiklerini, uzun zamandır ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin borcun tarafı olmadığını, haciz baskısı altında borcun tahsil edilmeye çalışıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İtiraza Karşı 09/03/2023 Tarihli Ek Karar İle: "...Bu haliyle borçluların sorumluluklarının deniz taşımacılığından değil, haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığı; buna bağlı olarak mahkememizin ihtiyati haciz talebinin değerlendirilip sonuçlandırılması konusunda görevli olduğu; diğer yandan borçluların yerleşim yerlerinin mahkememiz yetki sınırları içinde olması sebebiyle HMK'nın 6.maddesindeki genel yetki kuralı gereği borçluların yetki itirazlarının da yerinde olmadığı; alacaklı taraftan yeterli miktarda teminat da alındığı anlaşılmakla, yerinde ve yasal görülmeyen itirazların reddine..." karar verilmiştir.Verilen karara karşı borçlular vekilince ve 3. Şahıs vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Borçlular vekili istinaf dilekçesinde; İhtilafın deniz ticaretinden kaynaklandığını, bu sebeple Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesi'nin görevli olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemeleri olduğunu, alacağın ihtilaflı olduğunu, muaccel olmayan alacakla ilgili ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, ihtiyati hacze konu alacağın zaman aşımına uğradığını, şirketin borcu sebebiyle şirket ortağı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.3. Şahıs vekili istinaf dilekçesinde; Görevli mahkemenin Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesi olduğunu, müvekkili ...'ın 09/04/2011 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığını ve 22/04/2011 tarihli ticaret sicil gazetesinde bu hususun ilan edildiğini, takip konusu borcun ise, 2012 yılına ilişkin olduğunu bu dönemden önce müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmış olduğunu, müvekkilinin borçlu gözüken eşi ...'la boşanma aşamasında olduğunu ve uzun zamandır tarafların ayrı yaşadıklarını, müvekkili hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini ve ne ihtiyati haciz dosyasında ne de ceza dosyasında müvekkilinin taraf olmadığını buna rağmen müvekkilinin evine gelinerek ev eşyalarına yönelik haciz işlemi gerçekleştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep; Haksız fiil (dolandırıcılık) iddiasına dayalı maddi zararın tazmini için verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.Dosya kapsamından taraflar arasında deniz taşımasının hiç gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlık deniz taşımasına ilişkin değildir. Borçlu taraf bir deniz alacağı söz konusu olduğunu ileri sürmüş ise de, ihtiyati haciz talep eden tarafça, dilekçede dolandırıcılık iddiasına dayanılmış olması ve maddi olguya dair kesinleşmiş ceza mahmesi kararının bulunması karşısında davaya konu ihtilafın çözümünde deniz ticareti veya deniz sigortalarına ilişkin yasa hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durum söz konusu değildir.6102 sayılı TTK'nın 5. maddesi gereğince deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli ihtisas mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisidir. Kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilen maddi olgulara dayanılarak dolandırıcılık iddiası ileri sürülerek ödenen paranın tahsili için ihtiyati haciz talep edilmiş olup, TTK m. 4 ve 5 kapsamında uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.6100 Sayılı HMK'nın 7. ve 16. maddeleri ile 2004 İİK'nın 50.maddesi gereğince, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. 2004 Sayılı İİK 257 maddesi; ''Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya 3. Şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu takiplerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizleme, kaçırma veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir.'' hükmünü içermektedir.Somut olayda, borçlu olarak gösterilen ...'ın yine borçlu olarak gösterilen ... LTD ŞTİ'nin ( eski unvanı ... LTD ŞTİ) 'nin ortağı olduğu, haciz talep eden şirketin şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/462 E. - 2014/467 K sayılı dosyasında hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz talep eden haksız fiil (dolandırıcılık) iddiasına dayanmakta olup, 6098 sayılı TBK'nın 117.maddesi gereğince haksız fiilin işlendiği tarihte borçlunun temerrüde düşmüş olacağından ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. Her ne kadar ihtiyati haciz talep eden şirket tarafından borçlu olarak gözüken ... LTD ŞTİ'ne para havalesi yapılmış olsa da, taşıma işine ilişkin fiyat tekliği ve görüşmelerin şirket ortağı ... tarafından gerçekleştirildiği, gerçek davalı olmayan bir belgeyi ovuşturarak kullandığı ve ihtiyati haciz talep eden şirketi kandırmak suretiyle ödenmemesi gereken bedelin ödenmesini sağlayarak haksız menfaat teminat ettiğine dair maddi olgu ceza mahkemesi kararıyla tespit edildiğinden ...'a karşı da ihtiyati haciz kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3. kişi tarafından ileri sürülen itiraz sebepleri 2004 Sayılı İİK'nın 97. maddesi gereğince istihkak iddiası niteliğinde olup, bu hususta karar verilmesine yer olmadığı kanaatine varılmıştır.Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamın uygun gerekçesine ve takdirine; ihtiyati haczin İİK.m.257 vd. Maddesinde de ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunmasına, ihtiyati haciz kararı verilmesi için davanın tam olarak ispatlanmış olmasının gerekmemesine, yaklaşık ispat halinde de ihtiyati haciz kararının verilebilmesine, ihtiyati haciz şartların mevcut olmasına göre; karşı taraf (borçlular ) vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine ve 3. şahıs vekilinin itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/5 E.- 09/03/2023 tarihli ek karara yönelik borçlular vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 3. Şahıs vekilinin itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf talebi incelenmediğinden 3. Şahıs tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine,5- Borçlular ve 3. Şahıs tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 6- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK'nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy