İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2584 Esas 2023/1276 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2584
Karar No: 2023/1276
Karar Tarihi: 19.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2584
KARAR NO: 2023/1276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2019/926 Esas - 2021/70 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı/ borçlular tarafından müvekkil şirket tesislerine verilen hasar bilgileri; 24/07/2018 tarihinde ... cad. ... koleji Gaziosmanpaşa/İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiği, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan KDV dahil 38.791,54-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiği, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 38.791,54-TL hasar bedeli 2.018,22-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 40.809,76-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya ödeme emri gönderildiği, davalı/borçlu ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borca, faize, vekalet ücretine, diğer borçlu ise borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlular borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı hasar bedeli olduğu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiği, borçluların haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediği, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiği, söz konusu tutanaklar ekte olup, incelendiğinde davalıların tüm itirazlarının haksız olduğunun ortaya çıkacağı, yukarıda açıklanan sebeplerle, borçlunun itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı İSKİ vekili verdiği cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde belirtiği bahse konu adreste taahhüdünüz altındaki ‘’ Avrupa 1. Bölge 2015 yılı 3. Kısım müteferrik Atıksu ve Yağmursuyu Kanal İnşaatı’’ işi kapsamında atık su kanal çalışması yapıldığı, idaremiz ile firmanız arasında imzalanan sözleşmenin 17. Maddesinde, İnşaat işleri genel teknik şartnamesinin 3.4, 10.1 ,10.2 nolu maddelerine, Yapım işleri Genel teknik şartnamesinin 9, 25, 26 nolu maddelerine göre ‘’Yüklenici yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza , hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı maddi, manevi, hukuki ve cezai olarak sorumludur. Ayrıca yüklenicinin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiilerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanması yükümlülüğü de yükleniciye aittir.’’ Dava konusu olayda idaremiz elemanların çalışması olmadığı, idaremiz araç ve gereçleri kullanılmadığı, yapılan sözleşmede yüklenicinin 3. Şahıslara verdiği tüm zararlardan dolayı dorudan doğruya sorumlu olduğu , açıkça belirtildiği, İSKİ tacir bir kamu tüzel kişisi olduğu, hizmetlerini özel hukuk hükümlerine göre yaptığı, idaremiz ile müteahhit firma arasında yapılan sözleşmede işin müteahhit elemanlarınca firmanın araç ve gereçleri ile yapılacağı, bu işin yapılması sırasında 3. Şahısların mülklerine karşı oluşacak zararlardan müteahhit firmanın sorumlu olacağı , bu gibi durumlardan ortaya çıkan iddia, dava, hasar, masraf, ödeme, harcamayla ilgili bedellerin müteahhit firma tarafından tazmin edileceği açıkça yazıldığı, davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; "Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 19.876,80 TL asıl alacak, 1.034,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.910,94 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine" karar verilmiştir. Verilen karara karşı taraf vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Kararın usul ve esasa ilişkin hatalı olduğunu, tam kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Hasarda davacı tarafın kusurlu olduğunu, bunun dikkate alınmadığını, yüklenicinin kusurunun kendilerine yöneltilemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Davalı tarafça yapılan alt yapı çalışması sırasında davacının şebeke hattına verilen zararın tazminine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemeye göre;Emsal davaya ilişkin Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nce verilen 2018/1089 Esas -2018/5527 Karar sayılı ilamda "Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar montaj bedeli,araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği", aynı dairenin 2015/10383 Esas- 2015/12692 karar nolu başka bir ilamında ise "dağıtılamayan enerji bedeli istenemeyeceği,arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edile- meyeceği " belirtilmiştir. Davacının malzeme bedeline ilişkin talebi mahkemece hüküm altına alınmıştır. Dava konusu hasarın dışarından işçi tutularak giderildiği ispat edilemediğinden araç/ personel gideri, dağıtılamayan enerji bedel talebinin, elektrik hatlarına verilen zararın karşılığı olan tazminat hesaplanırken; otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle satılamayan enerjiden doğan bir zararın varlığından söz edilemeyeceği, etüd koordinasyon bedelinin talep edilemeyeceği, ayrıca sınır değerlerin aşıldığı ispat edilemediğinden dağıtılamayan enerji ve eşik süresinin aşım bedelinin de istenemeyeceği, kablonun yeni malzemelerle onarıldığı ve şebekenin yenilendiği, açma kapama işlemi şebekeyi yıpratacak ölçüde büyük gerilime neden olmayacağından şebeke yıpranma bedeli talebinin dayanağının olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemeye göre; Dosya kapsamından davacı tarafa atfı kabil kusur sabit değildir. Davalı ile yüklenici arasında akdedilen sözleşme hükümleri sözleşmenin tarafı olmayan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi iş sahibi olan İski'in sözleşmeyle yükleniciye yaptırdığı işin denetim ve kabul yükümlülüğü kapsamında sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla husumet itirazı yerinde değildir. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tarafların yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2021 tarih, 2019/926 Esas - 2021/70 Karar sayılı kararına yönelik taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 340,00 TL'den mahsubuyla fazla alınan 160,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.428,43 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 357,15 TL'nin mahsubuyla eksik kalan 1.071,28 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy