İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2479 Esas 2023/1520 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2479
Karar No: 2023/1520
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2479
KARAR NO: 2023/1520
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2021
NUMARASI: 2020/219 - 2021/175
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 11.12.2018 tarihinde Esenyurt, ... Mahallesi, ... Sokak No:... adresinde davalı kurum tarafından yapılan kazı çalışmasında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine 8.221,18 TL hasar bedeli, 233,12 TL faiz ile birlikte toplam 8.454,30 TL'nin tahsili için İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ve gerekçelerle itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili adına dava konusu yer ve tarihte yüklenici firma "... Tic. A.Ş. ve ... Ltd. Şti. İş Ortaklığı" tarafından kazı çalışması yapıldığını, davalı idare ile müteahhit firma arasında Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ilgili hükümleri gereğince davalı idarenin hasardan sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin sözkonusu hasarın meydana gelmesinde kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğini, kabloların Elektrik Hattının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine uygun döşemediğini, davalı aleyhine davacı tarafından açılan bazı davalarda dinlenen tanıkların davacı tesisatlarının olması gereken derinlikte olmadığı tesisatın haritalandırılmadığı genelde yeterli derinlikte olmadığı yüzeyde olduğu yönünde beyanlarda bulunduklarının görüldüğünü beyan ve gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "...HUAK 18/A-(13) maddesinde ''Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.'' ve (14). Fıkrası: " Bu madde gereğince arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma gereğince taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır." hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: ... sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 02/12/2020 tarihli ... sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek ve iki tarafında arabuluculuk oturumuna katılarak anlaşamadıkları görülmekle ve mahkememizce verilen kısmen kabul kısmen red kararı dikkate alınarak taraflar aleyhine red ve kabul oranına göre arabulucuk giderinin yükletilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 546,14 TL asıl alacak ve 15,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 561,84 TL üzerinden iptali ile, Takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 546,14 TL'ye işleyecek yıllık %9 yasal faiz uygulanması şeklinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olmayıp asıl alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine ..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve denetime elverişsiz olduğunu, deliller tartışılmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, araç ve personel gideri, malzeme ve montaj bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli, etüt koordinasyon bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli, şebeke yıpranma bedeli ve manevra bedeline ilişkin taleplerin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Davalı tarafça yapılan alt yapı çalışması sırasında davacının şebeke hattına verilen zararın tazminine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı, davalı tarafından enerji kablolarına hasar verildiğini belirterek satılamayan enerji bedeli, etüt koordinasyon bedeli,eşik kesinti süresi aşım bedeli, malzeme bedeli ve (montaj) işçilik giderlerinden oluşan zararının tazminini istemiştir.Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek ve montaj için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olayda davacı taraf kendi işçileri dışında adam tutulup çalıştırıldığını da iddia etmemiştir.Öte yandan, tüketilmeyen elektrik santrallerde otamatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek eneji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu sebeple de satılamayan enerji bedeline hükmedilemeyeceği gibi arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edilemeyeceği anlaşılmaktadır (Yargıtay 4.H.D'nin 2015/10383 E- 2015/12692 K sayılı ilamı).Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar, montaj bedeli, araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderleri istenemez (Yargıtay 4.H.D'nin 2018/1089 E -2018/5527 K sayılı ilamı).HMK'nın 198. maddesinde yer alan,“Kanuni istisnalar dışında hâkim delilleri serbestçe değerlendirir" hükmüne istinaden mahkemenin, dosyaya sunulmuş olan delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüşmesine ve denetime elverişli olmasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine göre davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/02/2021 tarih, 2020/219 E. - 2021/175 K sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 135,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,70 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy