İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2006 Esas 2023/1349 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2006
Karar No: 2023/1349
Karar Tarihi: 26.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2006
KARAR NO: 2023/1349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2019/175 Esas - 2020/333 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/07/2018 tarihinde Sefaköy İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan ... Mahallesi, ... Sokak Küçükçekmece/İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, Müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 11.122,23-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, Davalılar/borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 11.122,23-TL hasar bedeli 408,63-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.530,86-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, Davalılar/borçluların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçlulardan ... Anonim Şirketi borca, faize, vekalet ücretine, diğer borçlu ise borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin birinci fıkrası gereğince, itiraza konu edilen alacak hakkında itirazın iptali davası açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edildiği olduğundan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşamadıklarını, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı hasar bedelinin zarar görenin ikametgâhının yetkili bulunduğunu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçlunun haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş olduğu zararı henüz tazmin etmediğinden ve hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğinde davalıların tüm itirazlarının haksızlığı ortaya çıkacağını ileri sürerek; Davalıların İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün ... E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz İtirazının İptali ile takibin devamına, davalı/borçlular aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; “Müvekkili firma davacı tarafın herhangi bir tesisine; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın elektrik tesisatlarının yönetmelikler gereğince yerin 0,80 cm altına gömülmesi gerektiğini, sahada çalışan ekiplerin, kazı yaparken doğal olarak davacıya ait tesislerin 0,80 cm derinde olduğunu düşündüğünden, 20 santim derinlikte davacıya ait tesislerin olmadığını düşündüklerini, ... Elektrik Dağıtım Şebekeleri yönetmeliği ikinci ve üçüncü sayfaları çalışmanın nasıl yapılması gerektiğini gösterdiklerini, fakat davacı tarafın ... Elektrik Dağıtım Şebekeleri mevzuatına uymayarak kabloları olması gereken derinlikten daha yükseğe döşenmekte olduğunu, nitekim ekteki resimler incelendiğinde, kabloların hemen kaldırım taşlarının altında olduğunu, derinliğe gömülmediği görüleceğini, doğal olarak yerin 0,80 cm altında olması gereken kablolar varsayılarak kazı yapıldığını, olması gereken yerde olmayıp, kaldırım taşlarının hemen altında olan kabloların davacının hatası nedeni ile zarar gördüğünü ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Küçükçekmece Belediyesi Hukuk Müşavirliği cevap dilekçesinde; Davacı ... tarafından Belediyeleri aleyhine; İstanbul ... İcra Dairesinin ... E. Sayılı dosyası ile ... Mah. ... Sok. Küçükçekmece-İstanbul adresinde meydana geldiği iddia edilen hasar bedeline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ve bunun üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, ve bunun üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığını, açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddedilmesi gerektiğini, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış ise isin esasına girilmeli, yetkisiz icra müdürlüğünde icra takibi yapılmış ise geçersiz takibe dayanılarak itirazın iptali davası acılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yetkili icra dairesi ve mahkemeleri Küçükçekmece ilçesi icra ve mahkemeleri olduğunu, Bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı Ödeme Emrindeki borcun 18/07/2018 tarihinde...Küçükçekmece adresinde meydana gelen hasar bedeline ilişkin olduğunun belirtildiğini, Küçükçekmece Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda; “Söz konuşu zarar verildiği belirtilen ... tesisinin standart kazı derinliğinde olmadığı ve ürerinde herhangi kil uyarıcı ikaz bulunmadığının görüldüğünü, ilgili Yüklenici firmanın yukarıda belirtilen nedenlerle kusuru bulunmadığı gerekcesivle ... A.Ş. Sistem İşletme Direktörlüğüne gerekli itirazlarda bulunulduğunu ve Fen İsleri Müdürlüğü ekiplerince söz konusu adreste herhangi bir hasara neden olunmasının söz konusu olmadığını, Müvekkili Belediye Fen işleri Müdürlüğünde ilgili adres olarak gösterilen (bilinemeyen adres) yer ile ilgili her hangi bir hasar kaydı tutanağı bulunmamakla birlikte diğer altyapı kuruluşlarının çalışmasından kaynaklı hasar olabileceği hususunun beyan edildiğini, Müvekkili İdare aleyhine ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz sonucu açılan itirazın iptali davasının haksız olduğunu, davanın ve talep edilen icra inkar tazminatının reddedilmesi gerektiğini, ileri sürerek davanın reddi ile, İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "... anlatılan gerekçelerle Mahkememizce alınan bilirkişi heyetindeki kusur oranı ve değerlendirmesi Mahkememizce kabul edilerek; yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda davalıların kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşıldığından davalıların kusurlu olduğu, davacının kabloları standart dışı ve Yönetmeliğe aykırı olarak yüzeye yakın döşediği kanaatine varıldığından zararın meydana gelmesinde %20 müterafık kusuru (TBK’nın 52. md. kapsamında) bulunduğu kanaatine varıldığından, davalıların meydana gelen zarardan %80 kusurlu olduğu, davacının meydana gelen zarardan %20 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından talep edilen malzeme bedellerin, piyasa fiyatlarına uygun olduğu, davacının davalılardan 104,38 TL malzeme bedeli talep edebileceği, hasar keşif özetinde etüt koordinasyon bedelinin davacının kendi personelince karşılandığı anlaşıldığından 2.973,36 TL'nin ödenmemesi gerektiği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, taraflara delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında HMK 140/5 maddesi uyarınca süre verildiği, davacı tarafın buna ilişkin delillerini sunmadığı, davacı taraf bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde onarım işlemlerinin yüklenici şirket olan Sefaköy İşletme Müdürlüğünün komutasında olan Beşyol Arıza Onarım ve Bakım birimi tarafından gerçekleştirildiğini beyan etmişse de buna ilişkin delillerini sunmadığı ve ispat edemediği anlaşıldığından montaj ve araç ve personel gideri olan 65.11+2.322,66=2.387,77 TL'nin hasar bedeline dahil edilemeyeceği, buna göre malzeme bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli ve eksik kesinti süresi aşım bedelinin talep edebileceği, hasar bedelinin 104,38+1.822,91+2.137,20=4.064,49 TL ve 731,60 TL KDV olduğu, davalıların %80 kusuru nazara alındığında 3.251,59 TL hasar bedeli ve 585,28 TL KDV olmak üzere 3.836,87 TL asıl alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmış olup....1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 3.836,87-TL asıl alacak, 140,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.977,83-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 2-)Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine ..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekili ve davalı ... San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, Müvekkili şirketin gider hanesine yazılan Maddi Hasar Malzeme, Maddi Hasar Montaj, Maddi Hasar için Görevlendirilen Araç ve Eleman ve %18 KDV bedellerinin davalı yandan tazmini gerektiğini, %20 müterafık kusur oranının hatalı ve gerekçeden yoksun olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, Yerel Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı ... San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; Cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla,müvekkil firmanın kazı çalışması yapmadığını,hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Davacı şirketin, davalıların yapmış olduğu kazı çalışmasında tesislerine hasar verdiği iddasıyla hasar onarım bedelini icra takibine koyması sebebiyle davalı şirketin icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı ... San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. Vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan istinaf incelemesinde; 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK'nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL'ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan 3.977,83 TL miktar itibariyle kesin olup, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, maddi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İlk Derece Mahkemesi hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğinin, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun aradığı şartlara uygun şekilde ayrıntılı olarak açıklandığı, Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini detaylarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Emsal davaya ilişkin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce verilen 2018/1089 Esas -2018/5527 Karar sayılı ilamda "Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar montaj bedeli, araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği", aynı dairenin 2015/10383 Esas- 2015/12692 karar nolu başka bir ilamında ise "dağıtılamayan enerji bedeli istenemeyeceği,arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edile- meyeceği " belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen hesap raporu ile kusur raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle, İlk Derece Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüşmesine ve denetime elverişli olmasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplama ile kusur oranına ilişkin tespitlerin hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine göre davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İtirazın iptali davalarında, İİK m. 67/2 uyarınca, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit alacak olması şart olup, takibe itirazın haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirmesi, davalının itiraz ettiği takibe ilişkin olan alacak miktarının yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceği, bu kapsamda icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından, İlk Derece Mahkemesince icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı ... Makine San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE 2- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/175 Esas ve 2020/333 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 128,98 TL harcın mahsubuyla bakiye 50,92 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Davalı ... Makine San. İhr. İth. ve Tic. A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, 5-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 6-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 8- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy