İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2724 Esas 2023/1196 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2724
Karar No: 2023/1196
Karar Tarihi: 17.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2724
KARAR NO: 2023/1196
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2022
NUMARASI: 2022/392 2022/486
DAVA: Tazminat (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince, "... Avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın giderilmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu tarafından talep edilmesi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 12/07/2018 tarih 2018/3546 Esas, 2018/7886 Karar sayılı kararı ile "Gerçekten de; TBK'ya göre daha özel bir Kanun konumunda olan Avukatlık Kanunu'nda, kamu hizmeti gören avukatların hak ve sorumluluklarına ve avukatlık sözleşmelerinin hüküm ve sonuçlarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak, bu yöndeki bir belirleme, özel hukuk hükümlerine göre avukat – müvekkil arasında yapılan sözleşmelerin, TBK 502 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmelerinden ayrı bir sözleşme türü olduğu sonucunu doğurmayacaktır. Yürürlükteki 6502 sayılı TKHK'da Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden ... gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, ... vekâlet, ... her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ... ifade eder." şeklinde tanımlandığına göre, artık Kanunun bu tanımından hareketle, avukat – müvekkil arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklı ilişkinin niteliğinin buna göre belirlenmesi gerekeceği açıktır. Hal böyle olunca, Vekil-Müvekkil arasında vekalete dayalı sözleşmesel bir ilişki kurulduğu gözetilerek, sözleşmesel ilişkinin temelindeki işlemin, tüketici işlemi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre mahkemelerin görevli olup olmadıklarının belirlenmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu açıklamalar ışığında daireler arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesine karar verilmesi gerekmiştir." avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşmesel ilişkinin temelindeki işleme göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Eldeki davada davalı avukat ..., davacı ile 24/12/2015 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi akdettiği, davacının dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. İle aralarındaki ticari ilişki kapsamında vinç kiralama/satın alma işlemlerinden doğan alacağını tahsil için ilgili şirket hakkında icra takibi başlatması, suç duyurusunda bulunması, dava açması hususlarında davalıyı vekil tayin ettiği dava dilekçesi içeriği ile tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Avukat olan davalının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı kuşkusuzdur. Davacının ise davacı tanıklarının beyanı ve dosya kapsamından ticari faaliyet kapsamında vinç alım/kiralama işleriyle uğraşan, bu nedenle meydana gelen uyuşmazlıkların çözümü için dava açmak ve icra takibi yapmak üzere davalıya vekalet veren kişi olduğu, ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiği gözetildiğinde aralarındaki vekalet ilişkisi/sözleşmesi yönünden davacının 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilemeyeceği ve bu olgunun sonucu olarak eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, "... davalının avukat olduğu, davacının şirketi ile ilgili icra takip işlemleri hususunda davalıyı vekil tayin ettiği anlaşılmakla; dava konusu olay vekil-müvekil ilişkisinden kaynaklı olduğundan ve tarafların tacir olmadığı, uyuşmazlık konusununda TTK'dan kaynaklanmayıp maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme olan Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilip HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Diğer taraftan vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davalarda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.ve 19.Hukuk Daireleri arasındaki farklı görüş ve uygulama aykırılığının giderilmesine ilişkin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 12/07/2018 tarih, 2018/3546 Esas ve 2018/7886 Karar sayılı ilamında, belirtilen uyuşmazlıklarda temeldeki işlemin tüketici işleminden kaynaklanması durumunda tüketici mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Eldeki davada, davacının bir kısım ticari faaliyetleri kapsamında icra takibi yapmak, dava açmak için davalı ile avukatlık sözleşmesi yapıldığını anacak davalının vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, vekalet sözleşmesinin temelindeki ilişkinin davacının ticari ve mesleki faaliyeti kapsamındaki hukuki işlerinde yardımcı olmak olduğu, uyuşmazlığın vekalet görevini kötüye kullanılması ve sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Her ne kadar görevsizlik kararı veren mahkemeler arasında Asliye Hukuk Mahkemesi bulunmamakta ise de HMK'nın 114. Maddesi gereğince görev dava şartı olup, her aşamada re'sen gözetileceğinden, merci incelenmesinde doğru merciye davanın yönlendirilmesinin kamu düzeninden olduğu dikkate alınarak uyuşmazlığın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/04/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere

Full & Egal Universal Law Academy