İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/506 Esas 2023/1274 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/506
Karar No: 2023/1274
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/506
KARAR NO: 2023/1274
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/01/2022
NUMARASI: 2021/440 E - 2022/14 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı şirketin perakende satış hizmetlerini yürüten dava dışı ... A.Ş.nin 1010 numaralı elektrik enerjisi abonesi olduğunu, davacı şirketin Sakarya ilİ Karasu İlçesinde tavuk çiftliği işletmekte olduğunu, çiftlik faaliyeti nedeniyle kesintisiz şekilde elektrik ihtiyacı bulunduğunu, çiftliğin bulunduğu Paralı Köyünde bir çok elektrik direğinin gereği gibi dikilmediği için kar yağışı nedeniyle yıkıldığını, 29/12/2014 tarihinde yaşanan toplam 283 saatlik kesinti esnasında gerekli olan enerjiyi jeneratör yardımı ile sağlamak zorunda kaldığını, davacının bu sebeple fazladan 10.947,50 TL yakıt masrafı sarf etmek zorunda kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla 10.947,50 TLnin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kesintilerin giderilmemesinde davalı şirketin bir kusuru olmadığını, yaşanan elektrik kesintisinin neredeyse tamamının ... kaynaklı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; " mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği" gerekçeleriyle mahkemenin görevsizliği ile dosyanın Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bilahare 13.10..2022 tarihli ek karar ile " Mahkememizin 05/01/2022 tarihli 2021/440 Esas 2022/14 Karar sayılı dosyası ile verilen görevsizlik kararının davacı ve davalı vekiline 09/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 27/09/2022 tarihinde dosyanın kesinleştiği, kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde davacının dosyayı görevli Sakarya 2. Asliye hukuk Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunmadığı" gerekçesiyle davanın H.M.K.'nun 20/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; asliye hukuk mahkemesince asliye ticaret mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olması gerekçesiyle dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve gönderilmesine kesin olarak karar verildiğini, görevsizlik kararı sonrasında Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/440 E. Sayılı dosyası üzerinden devam eden yargılamada kurulan 08/11/2021 tarihli tensip kararı ile duruşmanın 11/01/2022 günü saat 11:00'a bırakıldığını, bu tensip zaptının 09/11/2021 tarihli vekil olarak kendisine ait UETS adresime gönderildiğini, duruşma günü 11/01/2022 tarihine atılı ise de 05/01/2022 gün ve saat 11:57:17 de re'sen celse açılarak tarafların yokluğunda görevsizlik kararı verildiğini, kararın dosyayı her aşaması ile 7 yıldır takip eden vekil olan kendisi yerine yerine dosyanın sadece 1 celsesine yetki belgesi ile giren vekile 06/01/2022 tarihinde açıklamasız 05/09/2022 tarihinde de açıklamalı olarak tebliğ edildiğini, her iki tebligattan da kendisinin haberi olmadığını, bu kere Yerel Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/440 E. Sayılı dosyası üzerinden 13/10/2022 tarihli ek karar kurularak davanın H.M.K.'nun 20/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair karar verildiğini, bu kararın da önceki tebligatlar da olduğu gibi dosyanın sadece 1 celsesine yetki belgesi ile giren Av. ...'ın UETS adresine tebliğ edildiğini, istinaf süresi tamamlanmamış dosyanın UYAP sisteminde kapatıldığını, Yargıtay'ın yerleşik nitelikli içtihatları ile sabit olduğu üzere, dosyayı özellikle takip ettiği tespit edilen, bu hususun dosyadan da belli olduğu vekil yerine vekaletnamede ismi olsa bile dosyayı takip etmeyen vekile tebligat yapılmasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, elektrik kesintisi nedeniyle uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir.İstinafa gelen uyuşmazlık ise yetki belgesi ile duruşmalara giren vekile yapılan tebligatların geçerli olup olmadığı noktasındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili Av. ... tarafından 15.12.2015 ve 15.04.2021 tarihli yetki belgeleri ile Av. ...'ın vekaletnamedeki tüm yetkiler ile 1136 sayılı Avukatlık Yasasını değiştiren 4667 sayılı Yasanın 36.Maddesi ile 56. Maddeye eklenen hüküm uyarınca vekâletname yerine geçmek üzere düzenlenerek dosyaya sunulduğu, sonrasında da vekil olarak UYAP kayıtlarına işlenen vekil tarafından kaydın devam ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, görevsizlik kararının davacı vekiline 05/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından karar 27/09/2022 tarihinde kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 75. maddesinde; "(1)Dava için birden fazla vekil görevlendirilmiş ise vekillerden her biri, vekâletten kaynaklanan yetkileri, diğerinden bağımsız olarak kullanabilir. Aksi yöndeki sınırlamalar, karşı taraf bakımından geçersizdir." düzenlemesine yer verilmiştir. Tebligat Kanununun 11. Maddesinde ise " Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi bulunmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan durum ve yasal düzenleme gereğince, yetki belgesi ile görevlendirilen vekille yapılan ilk tebligat geçerli olup, sürelerin bu tebligattan itibaren hesaplanması gerekmektedir. Buna göre, dosyada vekaletnamesi olan ve karar başlığında da yer alan vekile yapılan ilk tebligatın geçerli bir tebligattır. 6100 sayılı Kanunun 20. maddesinini birinci fıkrası “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir” hükmünü içermektedir. Somut olayda; mahkemece verilen görevsizlik kararına karşı davacı veya davalı tarafından süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmamış ve görevsizlik kararı bu suretle kesinleşmiştir. Davacı vekili kararın kesinleştiği tarihten iki haftalık süre içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemiştir. Mahkemece süresi içerisinde taraflarca dava dosyanın gönderilmesi talep edilmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 20/1. maddesinin son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla; HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL'nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy